Anatomi, Coğrafya ve Büyük Grup: Kaderin Üçüncü Yüzü
Freud, “Anatomi kaderdir,” dediğinde bireyin biyolojik yazgısından söz ediyordu.
İbn Haldun, “Coğrafya kaderdir,” derken toplumların yaşadığı mekânın kader belirleyiciliğine işaret ediyordu.
Ama ikisinin arasına, yani birey ile toplumun sınır hattına, dünyaca ünlü politik psikoloji dehası kabul edilebilir değerli hocam Prof. Dr. Vamık C. Volkan da bir pencere açtı:
“Büyük grup kimliği de kaderdir.”
Volkan’a göre bireyler sadece içgüdüleriyle (Freud) ya da yaşadıkları yerle (İbn Haldun) değil; aynı zamanda ait oldukları büyük grup kimliğiyle biçimlenirler. Etnik köken, dini aidiyet, ulusal hikâyeler, kolektif travmalar ve mitler… Bunlar bireyin bilinçdışı yapılarını, hatta siyasi kararlarını bile etkiler. Yani insan sadece içsel dürtüleriyle veya dışsal çevresiyle değil; ait olduğu “biz” duygusuyla da kaderini yaşar.
Freud’un analiz koltuğunda bireyin bilinçdışı konuşur.
İbn Haldun’un çadırında toplumun coğrafi yazgısı belirir.
Volkan’ın klinik-gözlem sahasında ise tarihin travmaları dile gelir.
Kıbrıs’ta, Filistin’de, Balkanlar’da ya da Ruanda’da… İnsanların düşmanlıkları çoğu zaman geçmişte yaşamış gibi oldukları olayların kolektif bellekteki yankılarından beslenir.
Büyük grup, bireyin iç dünyasına sızar; çocuklara anlatılan hikâyelerde, bayraklarda, marşlarda, anıtlarda kendini tekrar eder. Tıpkı bir ailenin travmasının çocuğun kişiliğini şekillendirmesi gibi, büyük bir grubun kolektif travması da yeni nesillerin ruhsal çerçevesini çizer.
İşte tam bu noktada kader üç parçalı bir aynaya dönüşür:
1. Freud’un aynasında bedenin ve arzunun kaderi,
2. İbn Haldun’un aynasında coğrafyanın ve toplumsal yapının kaderi,
3. Vamık Volkan’ın aynasında ise büyük grup kimliğinin ve tarihsel travmaların kaderi…
Bir bireyin kendi hayatına anlam araması, sadece kendisine değil, ait olduğu topluma ve grubun geçmişine bakmayı gerektirir. Tersi de doğrudur: Toplumları anlamak, bireylerin iç dünyasını çözmeden mümkün değildir.
Bugün bir çocuk düşünelim. Bedeninde Freud’un yazgısı, yaşadığı sokakta İbn Haldun’un coğrafyası, dinlediği aile hikâyelerinde ise Volkan’ın büyük grup kaderi yankılanır.
O çocuk, kim olduğunu ararken üç farklı sesi birden duyar:
Ben neyim? Nereden geldim? Kimlere aitim?
Ve belki de kader, bu üç soruya verilen cevaptır.

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.