Duyanlar, duymayanlara söylesin…

Yayın Tarihi: 27/05/25 07:35
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Malum artık iletişim çağı…Hatta ileri teknoloji ile ileri iletişim… bir konudan habersiz olmama ihtimalimiz gün geçtikçe azalıyor… Televizyon, gazete, sosyal medya, e-posta, aile, arkadaşlar derken… haber veya bilgi bir şekilde bizlere ulaşıyor… Yeni akıllı telefon uygulamalarında guruplarımız da var… Oradan da bilgi bir çırpıda büyük bir ağa iletilebiliyor… Dahası altına yorumlar… derken konunun derinliklerine kadar inebiliyorsunuz. Böylece konudan habersiz olma durumunda kalmıyorsunuz… Ancak siz isterseniz… duymazsınız… İlgilenmezsiniz… mesela…

Eskiden sistem daha farklı çalışırdı… Duyanlar… Duyduklarını…duymayanlara söylerdi… Bir bilgi bir kişinin anladığı şekliyle… bir diğerine… bir diğeri bir diğerine… doğal olarak biraz değişim oluyordu… İşin içerisinde anlam farklılıkları… duygular, yorumlar derken… olayın farklılaşması da çok zor bir olay değildir… Bilmeyerek… olan durumlardan bahsediyorum… Bile isteye değiştirilenlerden değil elbette…

Şimdi yönetim işlerinde… duyanların, duymayanların… duymayanların hangi yollarla duyması gerektiği çok kıymetlidir… Duyana kim söyledi? Duymayana kim söyleyecek? Bu şeffaflık… katılımcılık gibi kavramları ortaya koyarken… ivedi konuların nasıl duyurulacağı… Halkın nasıl bilgilendirileceği da ayrı bir bölüm olarak dikkatlice ele alınması gerekiyor… Bilgi karmaşası akıl karıştırır… güvensizlik zemini yaratır…

Bazen bilmemek daha iyidir diye düşünebilirsiniz… özellikle sizi rahatsız eden, mutsuz eden konularda…ya da ilgilenmemek… çözüm değil…biliyoruz… ama unutulmaması gereken en temel nokta bilginin büyük bir güç olduğudur… Bildiğin kadar güçlüsündür…  Yöneten bilmek ister… yönetilen de… Peki ulaşılan bilgi…

Bazen duyanların ne anladığına bakmak gerek… gerçeklikten bağımsız olarak… Siz bilgiyi istediğiniz kadar en yalın hali ile sunmaya çalışın… içerisine algı, duygu, vb… birçok şey eklenir… Sonuç çok kıymetlidir… Duyan duymayana nasıl anlatacak… ? Özellikle küçük toplumlarda bu tür bilgi aktarımı toplum içerisinde çok sık yaşanır… Bilinçli değildir… Herkes olan bitene kendinden… anladığından ve duygularından biraz ekler, biraz çıkarır… Bazen sonuç gerçekle ilişkilendirilmesi zor bir hal alır…

Duydunuz mu? Diye başlayan cümleler her daim dikkatleri üzerine çeker… Burada ilginç bir şey oluyor temalıdır… Zor zamanlarda… sorun olduğunda bu cümle başlangıçlarının sayısı artar… Hatta siz bir şey duymadınız mı diye eklemeler yapılır… En temelde… doğru kanalları bilgi aktarımı için kullanmak çok önemlidir… Fakat bununla sınırlı kalmaz… Konuşulur… Konuşulurken… konunun doğru şekilde konuşulması ivedidir… Özelikle kriz dönemlerinde… krizi yönetebilmek için duyanların duymayanlara neyi nasıl anlattığını iyi okumak gerekiyor…  


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları