Bir kenti yaşamak

Yayın Tarihi: 15/07/25 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Bir kentte yaşamak, bir kenti yaşamakla aynı değildir… Bir kenti yaşıyorsan eğer…Dört mevsim…Geçmiş olsun sen artık o kente aitsindir… O kentin tarihini bilirsin mesela… Meydan isimlerinin nereden geldiğini…Sorgularsın…  En yakın arkadaşının geçmişini bildiğin gibi…onu araştırırsın… O kentin yaşadığı zorlukları bilirsin… geçirdiği evreleri… o kentte yaşanan mutlulukları bilirsin… üzüntüleri… Onlar senindir artık vazgeçemezsin.

Bir sevgilinin adını koyarsın bazen o kentin adının yerine… aynı sayılır…Satırlar hep onu anlatır…Her şeyi onunla ilişkilendirirsin…  Bazen büyük zaferleri… Bazen de…büyük kayıpları anlatır o  kent… Bir şairin şiirlerindeki vazgeçilmez mekanı olur… Bir kenti yazarsın… yazmasına da yaşamak çok daha farklıdır. Özlenir bazı kentler…Hiç ulaşamayacağından korkarsın… Bazen de o kent yalnızca bir hayaldir. Yaşarsın ama hiç kavuşamazsın... Günlük telaş sarıverir seni… akşamdan akşama soluk alırsın…

Bazen bir bardak çay, bazen kahve, bazen de bir simit kandırır seni… Kandırmak derken sen kanmaya hazırsındır zaten…Kanmak için zaten hep sebep ararsın… Işıl ışıl akşamları… sessiz sabahları… o yürüdüğün yollardan kimler kimler geçmiştir… Kaç kez ağlamışsındır sessizce bir parkında… Kalabalık sokaklarında gezerken… bir şarkı dolanır diline… yıllarca unutamazsın…

O kentte doğmuşsundur… ya da o kentte okumuşsundur… rastgele içinden geçmişsindir…bir kez o kenti yaşamaya başladıysan… artık hangi kentte yaşadığının pek de bir önemi yoktur… Nerede yaşarsan yaşa o kenti yaşarsın…

Kent seni içine çeker… tıptı bir ev gibi… korur kollar… kendini güvende hissetmek için sayısız nedenin vardır… Başka bir göz ile bakmaya başlarsın… O kentte güneş doğar… sana doğar… gün batımları en güzel o kentte olur… kent senin gizli bir sırdaşın olur… Yaşanmışlıkların biriktikçe… ayrılamazsın… doğduğun yer  olup olmaması ile ilgili de değildir…yaşamak istediğin yer olur…

Sonra…O kentin aksanı dolanıyorsa diline… gözünü kapattığında o kentte hissedebiliyorsan kendini… o kentin adının ne olduğunun da artık hiçbir önemi yoktur… Sen oralısındır… ve o kenti yaşıyorsundur…

Bakın bugün kentin yönetimini, ekonomik yapısını, siyasi ortamını falan yazmadım… seçimlerinde ne olur? Sandıktan ne çıkar falan demedim… yerel demokrasi, demokrasinin ilk adımı demedim… hizmette yerellik… etkin, verimli, şeffaf vb. kavramlardan gitmedim… Bugün kent kimliğini… kenti insan için değil de nasıl anlatayım… olmazsa olmaz gibi anlatmayı tercih ettim…iki yakın arkadaş gibi… bir elmanın iki yarısı… evi gibi… Bunu bu şekilde yaşayan ve de yazanlar var… Herkesin vazgeçemeyeceği bir kenti var… bir hikayesi… her gün yürümek istediği bir yolu… ıslanmak istediği bir yağmuru…

Kentlerin hikayeleri değişir, içinde yaşayanları değişir…sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal yapıları değişir… Kentli değişir… tarihi değişir… Ama kenti bir kez yaşayanın bağlılığı asla değişmez… Konu tam da kent ile ilgilidir.      


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları