Bu sabotajı yemedik

Sabotaj kelimesi Fransızcadan dilimize intikal eden yüzlerce kelimeden biridir.

Kelimenin aslında ilginç bir de öyküsü var. 20’nci yüzyılda işçiler, tahta takunyalarını makinelerin dişlilerinin arasına atarak makinelerin bozulmasını ya da çalışmasını engellemek için yaptıkları eylemdi. Takunya kelimesinin Fransızca meali ‘Sabote’ olduğu için çalışan bir makineyi bozma, çalışmasını engelleme fiiline de sabotaj denmiş.

Kısacası çalışan bir şeyin çalışmasını engellemek için yapılan eyleme sabotaj deniyor.

Dün gazetelerde 'Sabotaj' başlıklı haberler yer aldı.

Zannedersiniz ki, ülkenin tümüne enerji üreten tesislerden birine bomba kondu, ya da ülkenin bilgisayar networküne bir hacker virüs bulaştırdı ve nükleer kapasitemiz tehlikeye girdi.

Yok öyle değil.

Yıllardır hiçbir iş yapmayan yol tamiri, yol çizimi, yol yapımı, hatta yol temizliği, yol aydınlatması gibi işleri ya yapmayan ya da özel şirketlere devreden Karayolları Dairesi, yani çalışmayan bir Karayolları Dairesi’ne ‘sabotaj yapıldı’ haberi servis edildi.

Öyle bir hava yaratıldı ki, bakan, müsteşar, müdür kamera kayıtlarını inceleyip, bu ‘vahim’ olayla ilgili çok yönlü soruşturma yapması için polisi çağırmış, bunu da basının önünde yapmaya özen göstermişler.

Sanki başka bir ülkenin özel kuvvetler komandoları ülkeye sızmış ve Karayolları Dairesi’ne zaman ayarlı patlayıcı yerleştirmiş, Karayolları Dairesi’nin personeli de bomba patlamadan bomba imha ekiplerini çağırıp, patlayıcıları etkisiz hale getirmiş gibi bir hava.

Yoksa, dün gece bir genç arkadaşımızın hayatına mal olan, Dağyolu’ndaki trafik kazası, Karayolları Dairesi’nin sabotaj nedeniyle bir süre elektrik tesisatındaki aksama nedeniyle mi yaşandı.

Yoksa yıllarca yolların aydınlatılmaması bu sabotajın sonucu mu?

Yollardaki çizgilerin silinmesi, çukurların araçlara zarar verecek hale gelmesi bu sabotaj sonrasında mı oldu?

Bir araç anahtarı çalınmış diyorlar. Eğer bu araç kullanılmaya kullanılmaya anahtarın nereye konduğu unutulmadıysa ben hiçbir şey bilmiyorum.

Adi bir vandallık meselesini, ulusal güvenliği tehdit eden bir sabotaja dönüştürmek, bu hükümetin yeni yeni alıştığı saçma sapan ve halkı aptal yerine koymaya yönelik iletişim stratejilerinin bir ürünü olduğu çok açık.

İletişimcilere selam olsun.

Ne bu sabotajı ne de bize yedirmeye çalıştığınız saçmalıkları yemedik yemiyoruz.