Yeşil Barış Hareketi’nden Biyolojik Çeşitlilik Günü mesajı: Biyoçeşitlilik kıyametini durdurmalıyız

 Yeşil Barış Hareketi, 22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü dolayısıyla mesaj yayımladı. Mesajda, doğanın ve insanlığın geleceğinin tehdit altında olduğuna dikkat çekerek, “Biyoçeşitlilik kıyametini durdurmalıyız” ifadesini kullandı. 

Biyolojik çeşitliliğin tüm yaşamın temeli olduğu vurgulanan mesajda, ekosistemlerin bir bütün olarak varlığını sürdürebilmesinin, tüm parçaların birbirine bağlı olmasına dayandığı belirtildi.

İnsan faaliyetlerinin doğayı tahrip ettiğine ve bunun doğrudan insanlığın geleceğini tehlikeye attığına işaret edilen mesajda, Kıbrıs’taki biyolojik çeşitlilik kaybının başlıca nedenlerinin; doğal alanların yok edilmesi, plansız şehirleşme, aşırı nüfus baskısı, tarım ilaçları ve atık kirliliği olduğu ifade edildi.

Taşıma kapasitesi gözetilmeden yürütülen altyapı projeleri ile kıyı ve sulak alanların işgal edilmesinin doğal yaşam alanlarını parçaladığı ve birçok türü yok olma tehdidiyle karşı karşıya bıraktığına dikkat çekilen mesajda, Kıbrıs’a özgü “Rana cypriaca” kurbağası, “Cypriot Grass Snake” yılanı ile “Caretta caretta” ve “Chelonia mydas” deniz kaplumbağalarının habitat kaybı, kirlilik, avcılık ve trafik nedeniyle risk altında olduğu belirtildi.

''ENDEMİK BİTKİ TÜRLERİ DE YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARIŞIYA''

Endemik bitki türlerinin de tarımsal faaliyetler ve düzensiz inşaat çalışmaları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı belirtilen mesajda, istilacı yabancı türlerin yerli türler üzerinde baskı kurarak ekosistem dengelerini bozduğu ifade edildi.

Mesajda, biyolojik çeşitliliğin korunmasının yalnızca çevresel değil; aynı zamanda ekonomik, toplumsal ve sağlık açısından da hayati önem taşıdığı vurguladı.

Birleşmiş Milletler’in çevre raporlarına da atıfta bulunulan mesajda, kara yüzeyinin yüzde 75’inin, okyanusların yüzde 66’sının insan faaliyetleri nedeniyle değişime uğradığı, sulak alanların ise yüzde 85’inden fazlasının kaybolduğu hatırlatıldı.

Kara ve deniz canlılarının popülasyonlarında yüzde 68 oranında düşüş yaşandığı ve yaklaşık 1 milyon türün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu vurgulanan mesajda, “Dünyada sağlıklı koşullarının devamı ve yaşamın sürdürülebilirliği için biyoçeşitlilik kıyametini durdurmalıyız” ifadelerine yer verildi.