Yeşil Barış Hareketi'nden, Gönüllüler Günü’nde çevre vurgusu: Dünyaya borcumuzu hatırlama günü

Yeşil Barış Hareketi, 5 Aralık Uluslararası Gönüllüler Günü kapsamında yaptığı açıklamada, gönüllülüğün çevre ve doğa koruma bağlamında önemine dikkat çekti.

Açıklamada, yaşam evimiz olan dünyamızın sağlıklı kalmasının “yalnızca bir görev değil, insanlığın ortak kaderine karşı taşıdığı yaşamsal bir sorumluluk” olduğu ifade edildi. Gönüllülüğün gücünü hatırlama günü olarak nitelendirilen açıklamada, doğayı korumak ve yaşamı yaşatmak için adım atılması gerektiği vurgulandı.

Yeşil Barış Hareketi, “dünyanın bize değil; bizim dünyaya borçlu olduğumuzu hatırlama günü” olduğunu belirterek, doğanın dengesi bozuldukça ve iklim krizinin etkileri ağırlaştıkça “hepimizin geleceğinin sessizce eridiğini” savundu. Açıklamada, çevre adına atılacak her adımın ve yapılacak her çalışmanın “yalnızca bir zorunluluk değil, gönüllü bir vicdan ödevi” olduğu ifade edildi.

İfadeler arasında, gönüllülüğün tanımı da yer aldı:

• “Gönüllülük, dünyayı iyiye dönüştürebilme iradesidir.”

• “Gönüllülük, kendine ait olmayan bir sorunu sahiplenebilme cesaretidir.”

• “Gönüllülük, ‘Benim de bir katkım olabilir’ diyerek geleceğe umut ekmektir.”

Yeşil Barış Hareketi, doğaya sahip çıkan her bireyin emeğini, cesaretini ve dayanışmasını selamladığını belirterek, herkesi gönüllülük zincirinin bir halkası olmaya çağırdı. Açıklamada, “Doğa için gönüllü olmak, yaşam için gönüllü olmaktır” ve “Yaşanabilir bir dünya için hep birlikte, omuz omuza çalışmalıyız… Gönüllülük, umudun en güçlü hâlidir” ifadelerine yer verildi.

Hareket, “Yaşanabilir bir gelecek için, herkes gönüllü oldukça dünya daha yeşil olacak ve ancak o zaman bize hayat vermeye devam edebilecektir” diyerek mesajını tamamladı.

Hareketin açıklamasını tamamı şu şekilde: 

"Bugün, 5 Aralık Uluslararası Gönüllüler Günü; dünyanın dört bir yanında hiçbir karşılık beklemeden iyilik, dayanışma ve sorumluluk duygusuyla hareket eden milyonlarca insanın günü… Ve bizler, Yeşil Barış Hareketi olarak, bu özel günde bir kez daha hatırlatıyoruz:

Yaşam evimiz olan dünyamızın sağlıklı kalması, yalnızca bir görev değil, insanlığın ortak kaderine karşı taşıdığı yaşamsal bir sorumluluktur. Bugün, gönüllülüğün gücünü yeniden hatırladığımız bir gündür. Doğayı korumak, yaşamı yaşatmak için bir adım daha atma günüdür. Ve en önemlisi, dünyanın bize değil; bizim dünyaya borçlu olduğumuzu hatırlama günüdür.

Doğanın dengesi bozuldukça; suyumuz, toprağımız, havamız kirlenip tükenmeye yüz tuttukça; biyoçeşitlilik azaldıkça ve iklim krizinin etkileri ağırlaştıkça, aslında hepimizin geleceği sessizce eriyor. İşte tam da bu nedenle, çevre adına atılacak her adım, yapılacak her çalışma yalnızca bir zorunluluk değil, gönüllü bir vicdan ödevidir.

• Gönüllülük, dünyayı iyiye dönüştürebilme iradesidir.

• Gönüllülük, kendine ait olmayan bir sorunu sahiplenebilme cesaretidir.

• Gönüllülük, “Benim de bir katkım olabilir” diyerek geleceğe umut ekmektir.

Bizler, Yeşil Barış Hareketi çatısı altında, yıllardır doğaya kulak veren, çevrenin sesine sahip çıkan, ekosistemimizi korumayı yaşam biçimi hâline getiren gönüllüler olarak, aynı inancı taşımaya devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki: Dünyayı iyileştirmek için tek bir kişinin samimiyeti bile, büyük değişimlerin başlangıcı olabilir.

Çevremizi korumak; yalnızca bir grup aktivistin, bir örgütün veya bir mesleğin sorumluluğu değildir. Çünkü biliyoruz ki her insan çevre gönüllüsü olmadığı sürece dünya yaşanılabilir bir yer olamaz. Bu, hepimizin nefesi, suyu, toprağı için ortak bir görevdir. Her küçük adım – bir ağacı korumak, bir sahili temizlemek, bir hukuksuzluğu fark edip ses çıkarmak – ülkemizin ve gezegenimizin geleceğini değiştirir.

Yeşil Barış Hareketi olarak, doğaya sahip çıkan her bireyin emeğini, cesaretini ve dayanışmasını selamlıyoruz. Bu vesileyle; doğayı korumak için emek veren, çevresel hakları savunan, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için ter döken, zamanını, bilgisini ve yüreğini paylaşan tüm gönüllülere yürekten teşekkür ediyoruz.

Yeşil Barış Hareketi olarak, herkesi bu büyük gönüllülük zincirinin bir halkası olmaya çağırıyoruz. Çünkü gezegenimizin iyileşmeye, doğamızın korunmaya ve yarınlarımızın güvence altına alınmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.

Doğa için gönüllü olmak, yaşam için gönüllü olmaktır.

Yaşanabilir bir dünya için hep birlikte, omuz omuza çalışmalıyız…

Gönüllülük, umudun en güçlü hâlidir. Ve biz, bu umudu birlikte büyütmeye devam edeceğiz.

Yaşanabilir bir gelecek için, herkes gönüllü oldukça dünya daha yeşil olacak ve ancak o zaman bize hayat vermeye devam edebilecektir."