İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Bekirpaşa’da eylem devam ediyor: Maaş artışı için değil toplum için mücadele veriyoruz

Bekirpaşa’da eylem devam ediyor: Maaş artışı için değil toplum için mücadele veriyoruz

Bekirpaşa Lisesi’nde öğretmenlerin eylemi sürerken sınavlar yapılmadı. KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, mücadelelerinin maaş artışı ya da özlük hakları ile ilgili olmadığını, tamamen toplumsal bir mücadele verdiklerini ifade etti.

Yayın Tarihi: 24/03/25 12:30
okuma süresi: 8 dak.
Bekirpaşa’da eylem devam ediyor: Maaş artışı için değil toplum için mücadele veriyoruz

Bekirpaşa Lisesi’nde öğretmenlerin eylemi devam ederken, sınavlar bugün de  yapılmadı.

Kıbrıs Postası'na konuşan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, Bekirpaşa Lisesi'nde sınavların yapılmadığını, öğretmenlerin eyleminin devam ettiğini söyledi.

Olağanüstü bir durum olmadığını kaydeden Eylem, öğrencilerin evlerine gidilerek kışkırtıldığını iddia etti.

Hükümet ortağı bir siyasi partinin başkanının sahte sosyal medya hesapları kullanarak bu girişimlerde bulunduğuna dair iddialar olduğunu belirten Selma Eylem, bunun suç teşkil ettiğine vurgu yaptı.

Bakanlar Kurulu’nun aldığı karardan dönmesi gerektiğini ifade eden Eylem, mücadelelerinin maaş artışı ya da özlük hakları ile ilgili olmadığını, tamamen toplumsal bir mücadele verdiklerini ifade etti.

Sendika olarak mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Eylem, yetkilileri sorumluluk almaya çağırdı.

EYLEM: ÖĞRETMENLERİMİZ ONURLU BİR MÜCADELE VERİYOR

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, mücadelelerinin sadece öğretmenlerin değil, tüm toplumun geleceği için verildiğini söyledi.

Öğretmenlerin kararlı duruşuna dikkat çeken Eylem, "Bugün mahkemedeyiz. İrsen Küçük Ortaokulu öğretmenlerimiz de bizlerle birliktedir. Kendilerine kamuoyu önünde bir kez daha teşekkür ediyorum, çünkü onurlu bir mücadele vermektedirler. Bu ülkenin geleceği için öğretmenlerimiz bedel ödeyerek mücadele etmektedir." dedi.

Eylem, yapılan tüzük değişikliğinin yalnızca kılık kıyafet veya bireysel özgürlüklerle ilgili olmadığını, daha büyük bir toplumsal dönüşümün parçası olduğunu savunarak "Bu mesele dinin siyasi olarak kullanılıp, birtakım çevreler vasıtasıyla toplumun belli bir noktaya yönlendirilmesi meselesidir. Bu, toplumumuzun geleceğiyle ilgilidir ve ‘orada ne varsa burada da olacak’ anlayışının bir parçasıdır. Ancak bilinmelidir ki öğretmenler ve toplum olarak buna izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

"MÜCADELEMİZ HUKUKİ VE EYLEMSEL OLARAK SÜRECEK"

Tüzüğün iptali için hukuki süreci başlattıklarını ve mücadelelerinin yalnızca mahkeme salonlarıyla sınırlı kalmayacağını ifade eden Eylem, "Bu tüzüğün geri alınması için dava açıyoruz. Ancak bununla yetinmeyecek hem hukuki hem de eylemsel boyutta mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi.

Hükümete ve Bakanlar Kurulu’na da çağrı yapan Eylem, öğretmenlerin hedef gösterildiğini ve toplumun kutuplaştırılmaya çalışıldığını ileri sürdü.

Eylem, "Öğretmenlere yönelik sahte hesaplar üzerinden yürütülen linç kampanyalarına, troller aracılığıyla yapılan itibarsızlaştırma çabalarına ve halkın kışkırtılmasına bir an önce son verilmelidir" diyerek, "Bu toplumun çatışmaya değil, birliğe ve kamusal eğitime sahip çıkmaya ihtiyacı vardır" ifadelerini kullandı ve yaşanacak olaylardan öğretmenlerin sorumlu tutulamayacağını dile getirdi.

Söz konusu tüzük değişikliğinin sorumlusunun Milli Eğitim Bakanlığı ve Bakanlar Kurulu olduğunu dile getiren ve yaşanacak olaylardan yalnızca bu iki kurumun sorumlu olacağını ifade eden Eylem, polis teşkilatının gerekli önlemleri alması ve yaşanabilecek olayları engellemek için adım atması gerektiğini söyledi.

Selma Eylem, sosyal medyada öğretmenlere yönelik hakaret içerikli paylaşımlar konusunda yasal haklarını saklı tuttuklarını belirterek, "Bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Ayrıca, sosyal medya üzerinden yapılan hakaretler ve itibarsızlaştırma girişimlerine karşı hukuki haklarımızı kullanacağımızı bir kez daha vurgulamak isterim." diyerek sözlerini tamamladı.

MAVİŞ: LAİKLİĞE, BİLİME VE ÖZGÜR EĞİTİME OLAN İNANCIMIZ TAMDIR

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş de hükümetin sessizliğini eleştirerek, “Hükümet kanadından hâlâ iki kelam edilmedi. Buna karşın, hükümetin küçük ortağı, koalisyon adına sorumluluk üstlenerek açıklamalar yapma cüretini göstermiştir.” dedi.

Tüzük değişikliğinin zamanlamasının dikkat çekici olduğunu belirten Maviş, “Ramazan ayında, insanların dini duygularının yüksek olduğu bir dönemde böyle bir karar alınması bize göre bir komplo ve siyasi mühendislik örneğidir.” ifadelerini kullandı.

Maviş, ülkede çözüm bekleyen pek çok sorun varken yeni bir tartışma yaratıldığını ve bunun toplumu gereksiz şekilde kutuplaştırdığını söyledi.

Tüzük değişikliğinin anayasaya aykırı olduğunu savunan Maviş, “Bu anayasa bizim yazdığımız bir metin değil ancak buna bağlılık yemini eden bakanlar ve milletvekilleri var.” diye konuştu.

KTÖS Genel Sekreteri Maviş, bu değişikliğin siyasi bir hesapla gündeme getirildiğini öne sürerek, toplumun böyle bir müdahaleye izin vermeyeceğini de dile getirdi.

Yapılan değişiklikleri “bir eğitim reformu değil, ideolojik bir yönlendirme” olarak nitelendiren Maviş, tüzüğün hayata geçirilmesinde bazı çevrelerin organize şekilde hareket ettiğini öne sürdü.

Maviş, YDP Genel Başkanı ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’ya da eleştirilerde bulunarak, “Eğer yarın İskele’de bir eylem yapacaksa, biz de orada olacağız.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında, aile geçmişinden örnekler veren Maviş, inanç özgürlüğünün anayasal güvence altında olduğunu belirterek, “Biz kimsenin inancına karşı değiliz. Ancak laikliğe, bilime ve özgür eğitime olan inancımız tamdır.” dedi.

Son olarak, Milli Eğitim Bakanı’na çağrıda bulunan Maviş, “Bu mahkemeden sonuç almadan, Eğitim Bakanı’nın bu kararı Bakanlar Kurulu’na taşıyarak iptal ettirmesi gerekmektedir.” diyerek sözlerine son verdi.

POLİLİ: TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ ANAYASA'YA AYKIRIDIR

Öğretmen sendikalarını temsilen açıklama yapan Avukat Öncel Polili ise yapılan tüzük değişikliğinin iyi niyetli olmadığını savundu, "Öğretmenler Yasası, böyle bir değişiklik yapılmadan önce sendikaların da yer alacağı bir teknik kurulun oluşturulmasını ve öğretmenlerin görüşlerinin alınmasını öngörmektedir. Ancak Eğitim Bakanlığı, bu süreci bilinçli olarak devre dışı bırakarak, tüzük çalışmalarını gizli bir şekilde yürütmüştür." diye konuştu.

KKTC’nin anayasal olarak laik bir ülke olduğunu ifade eden Polili, "Anayasa’nın birinci maddesi bunu açıkça ifade etmektedir. Laiklik, dini özgürlükleri kısıtlamak anlamına gelmez. Ancak yapılan tüzük değişikliği yalnızca tek bir cinsiyete ve tek bir inanca yöneliktir. Oysa laiklik ilkesi, devletin tüm inançlara eşit mesafede durmasını gerektirir" ifadelerini kullandı.

Bu nedenle tüzük değişikliğinin açıkça Anayasa'ya aykırı olduğunu belirten Polili, konuyla ilgili olarak mahkemeye başvurduklarını açıkladı.

ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURUDA BULUNULDU

Açıklamaların ardından, KTOEÖS ve KTÖS, Avukat Öncel Polili eşliğinde Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.

Başvuru sonrası Polili, yeni tüzüğün yürütmesinin durdurulması için de işlem yapıldığını belirtti.

Polili, "Başvurunun Bakanlar Kurulu’na tebliğ edilmesinin ardından, dört gün içinde itiraz hakkı bulunmaktadır. Yürütmenin durdurulmasıyla ilgili başvuru tarihini basınla paylaşacağız." diye konuştu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.