Başörtüsü krizi derinleşiyor: 14 yaşındaki kız çocuklarının isteyerek başını örtmesi ülkenin geleceği için tehdit değil

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, Ortaokullar ile Ortaöğretim Kurumları İçinde ve Dışında Uygulanacak Kurallar ve Disiplin (Değişiklik)Tüzüğü konuşuldu.

CTP Milletvekili Ongun Talat, Meclis'te “Türkiye’deki kırılma sürecinin KKTC’ye yansımaları” konulu güncel konuşma yaptı.

Ongun Talat: BAŞÖRÜTÜSÜ KONUSUNDA KIBRISLI BİR FORMÜL BULMAK ZORUNDAYIZ

Talat, Eğitim Bakanı’nı Tüzük Değişikliği ile ilgili Türkiye basınına “müjde vermekle” suçladı.

Disiplin tüzüğünden bahseden Talat, tüzükte değişiklik yapılmadan önce kılık kıyafet ile ilgili yetkinin okul idarelerinde olduğunu, yetkiyi Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığını söyledi.

Eğitim Bakanı’na değişikliği neden yaptıklarını soran Talat, bu değişikliği ilgili bakanın Türkiye basınına “müjdelediğini” söyleyerek eleştirdi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın konuyla ilgili açıklamalarını da eleştiren Talat, “Böyle bir sorumsuzluğa kimsenin hakkı yoktur.” dedi. İnanç veya türbanla ilgili ülkede bir gündem olmadığını belirten Talat, “Suni kamplaşmalarla bizi bölmeye çalışmayın... Neden Bakanlık bu yetkiyi kendi bünyesine alma ihtiyacı duydu?” diye sordu.

Bakan Çavuşoğlu, yerinden konuşarak, Türkiye basınına hiçbir açıklama yapmadığını söyledi.

Konuşmasına devam eden Ongun Talat, CTP’nin Türkiye’deki iç siyasete karışmak gibi bir tutumu olmadığını vurgulayarak, süreci demokrasiden taraf olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye ile KKTC’nin TL kullanımına bağlı olarak ekonomik olarak bağlı olduğunu kaydeden Talat, Kıbrıslı Türklerin Türkiye’deki kamplaşmayı ülkeye ithal etmemesi gerektiğini de söyledi.

Laiklik ilkesinden hareketle her inanca eşit mesafede olacak bir düzenleme getirilmesi gerektiğini kaydeden Talat, “Kıbrıslı bir formül bulmak zorundayız.” dedi.

Erhan Arıklı: EĞİTİM BAKANI TEK BAŞINA KARAR ALMADI, HÜKÜMET OLARAK TOPLUMDA YAŞANAN GERGİNLİĞİ DİKKATE ALARAK BİR ADIM ATTIK

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yanıt vermek üzere söz aldı.

Okullarda başörtüsü takılmasına izin veren disiplin tüzüğünün geri çekilmesi kararı, Meclis’te gerginliğe neden olmaya devam ediyor. Başbakan Ünal Üstel’in uzlaşı amacıyla tüzüğü geri alacaklarını açıklamasının ardından, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı da konuşma yaptı.

Arıklı, hükümetin uzlaşı adına sendikaları ve üç siyasi partinin genel sekreterlerini bakanlığa çağırdığını belirterek, ancak sendikaların “Bu iş bitti, elinizi okullardan çekin” diyerek süreci tamamen kapatmak istediğini söyledi.

Tüzüğün geri çekilmesi kararının hükümet olarak alındığını vurgulayan Arıklı, “Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu tek başına karar almadı, hükümet olarak toplumda yaşanan gerginliği ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ı da dikkate alarak bir adım attık” dedi.

Bazı sendika temsilcilerinin tavrını eleştiren Arıklı, “Sendikalar, tüzük geri çekildi diye zafer havasına girip daha fazla uzlaşmaya yanaşmadı” ifadelerini kullandı.

Kendisine adeta meydan okunduğunu öne süren Arıklı, “Bir sendika başkanı bana meydan okudu, ‘Bekirpaşa Lisesi’ne gelirsen göreceğini bil’ dedi” diyerek duruma tepki gösterdi.

“HERKESİN ÖZGÜRLÜĞÜNE SAYGI DUYULMALI”

Başörtüsü meselesiyle ilgili sürecin devam ettiğini belirten Arıklı, Başbakan Üstel’in sendikalarla görüşmeye devam ettiğini ve uzlaşı sağlanmasını umduklarını söyledi. Arıklı, “14 yaşındaki iki kız çocuğunun başını örtmesi rejim veya ülkenin geleceği için tehdit değildir. Türkiye’de başörtüsü serbest, Avrupa’da da birçok ülkede yasak yok” dedi.

Atatürkçülüğü ve laikliği kendi ideolojilerine göre değerlendiren bazı grupların olduğunu belirten Arıklı, "Güney Kıbrıs laik, Avrupa laik. Hangi ülkede başörtüsü yasağı var? Oralar neden tehlike değil?" diye sordu. Anayasanın 59. ve 23. maddelerini hatırlatan Arıklı, kimsenin eğitim hakkından mahrum bırakılamayacağını vurguladı.

Kız öğrencilerin isteyerek başını örttüğünü ve bunun saygıyla karşılanması gerektiğini vurgulayan Arıklı, "Kızlar, 'Kimsenin zoruyla örtmedim. Okula da böyle gitmek istiyorum' dedi. Buna saygı duyduk" ifadelerini kullandı.

Nazım Çavuşoğlu: BEN 22 YILDIR MİLLETVEKİLİYİM, ATATÜRKÇÜLÜĞÜM VE LAİKLĞİM KONUSUNDA HALKIN ŞÜPHESİ YOKTUR

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da eleştirilere yanıt vermek üzere söz aldı.

Türkiye’deki basından bilgi talebiyle arandığını belirten Çavuşoğlu, yerli basından kimsenin kendisinden bilgi talep etmediğini söyledi.

22 yıldır milletvekili olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, Atatürkçülüğü ve laikliği konusunda halkın şüphesi olmadığını vurguladı.

Barolar Birliği’nin disiplin tüzüğü ile ilgili raporunun önemine değinen Çavuşoğlu, bir çocuğun bone ve bandana ile okul idaresinin izniyle 17 gün okula gittiğini, 17 günden sonra çocuğun okula alınmadığını ve sonrasında kendilerinin bilgisine geldiğini anlattı. Konuyu Bakanlar Kurulu’nun bilgisine getirdiğini aktaran Çavuşoğlu, çocuğun eğitim hakkını çocuğa vermek durumunda olduklarını belirtti. Çocukla kendisinin de görüştüğünü anlatan Çavuşoğlu, çocuğun bilinçli olduğunu kaydetti.

Atatürkçü laik bir eğitimin savunucusu olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, konuyu Anayasa'ya ve yasalara uygun olarak çözmek zorunda olduklarını söyledi.

Ongun Talat

Yeniden söz alan Ongun Talat, CTP’nin kalıplar üzerinden “başörtüsü” meselesine yaklaşmadığını belirtti.

Bakan Çavuşoğlu’nu ayrıştırıcı konuştuğu gerekçesiyle eleştirdiğini söyleyen Talat, ayrıştırıcı, kamplaştırıcı konuşmalardan vazgeçmeye çağırdı.