Aziz Gülbahar: Bu şartlarda Hristodulidis’le görüşme yapılmamalıdır

Milli Mücadele Vakfı (MMV) Başkanı Aziz Gülbahar, Rum yönetiminin KKTC’de konut sektörüne yatırım yapan yabancıların Güney Kıbrıs’ta ve yurt dışında tutuklatılması ve hapse mahkûm edilmesinin ardından benzer uygulamaların KKTC vatandaşlarına da yöneltileceğine dair açıklamalarını sert bir dille eleştirdi.

Kıbrıs Postası’na özel açıklamalarda bulunan MMV Başkanı Gülbahar, 2024 yılı sonunda Avukat Talat Kürşat’ın, Rum yöneticilerin başvurusu üzerine İtalya’da tutuklanmasını hatırlatarak, “Konut sektörümüze yönelik olarak Rum yöneticiler tarafından başlatılan savaş 17 aydır devam ediyor ve biz hala hiçbir şey yapmadan seyrediyoruz” dedi.

“KKTC’NİN KENDİ İÇİNDE GEREKLİ ADIMLARI ATMASI GEREKİYOR”

Rum tarafını eleştirmeden önce KKTC’nin kendi içinde gerekli adımları atması gerektiğini belirten Gülbahar, “Sektör çok ciddi sıkıntılar yaşarken, vatandaşlar endişeye kapılırken yapılması gerekenleri yapmıyoruz. Rum haklı mı? Biz güçsüz müyüz?” diyerek duruma tepki gösterdi.

Sorunun çözümüne yönelik yapılması gerekenleri diplomatik ve hukuki adımlarla sıralayan Gülbahar, “Diplomatik yollardan herkese, en sert bir şekilde bu durumun devam edemeyeceği bildirilmeli. Dinlenmiyorsa, hukuki olarak bizim neler yapabileceğimiz ortaya konulmalı ve bizi rahatsız edenleri rahatsız etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

“BU ŞARTLARDA HRİSTODULİDİS’LE GÖRÜŞME YAPILMAMALIDIR”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a da çağrıda bulunan Gülbahar, BM Genel Sekreteri’nin kişisel temsilcisi Maria Angela Holguin ile yapılacak görüşme öncesinde Rum saldırıları sürdükçe Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile iş birliği konularını görüşmenin anlamı olmadığını belirtti. Gülbahar, “Bu şartlarda asla Hristodulidis’le görüşme yapılmamalıdır. Aksi tutum hem şahsen Sayın Tatar’a hem de halkımıza zarar vermektedir ve vermeye devam edecektir” dedi.

Mülkiyet konusunun yalnızca Rumların değil, Kıbrıs Türk halkının da sorunu olduğunu vurgulayan Gülbahar, çözümün yalnızca hukuki değil, öncelikle siyasi kararlarla şekillendirilmesi gerektiğini belirtti. “Rumlar 1963 yılından beridir bizim gelişmemize, ileri gitmemize saldırılarla, ambargolarla zarar verdi. Bunun bir bedeli, Rum tarafı ile hesaplaşması olmayacak mı?” diye sordu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demopulos kararını hatırlatan Gülbahar, taşınmaz mal konusundaki hukuk düzeninin sadece Rumların lehine çalışmaması gerektiğini söyledi.

“BU ADIMLAR BÖLGEDE BARIŞ VE İSTİKRAR ARAYIŞINA VURULMUŞ YENİ BİR DARBEDİR”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, KKTC’de konut yatırımı yapan yabancı yatırımcıları tutuklama girişimlerini ve Rum lider Hristodulidis’in bu uygulamaları KKTC vatandaşlarına da yönelteceğine dair açıklamalarını değerlendiren Gülbahar, bu adımları bölgede barış ve istikrar arayışına vurulmuş yeni bir darbe olarak niteledi.

Açıklamasında uluslararası topluma da çağrı yapan Gülbahar, Rum yönetiminin bu hukuk dışı ve insan haklarına aykırı uygulamalarına karşı durulması gerektiğini belirtti.

“RUM TARAFI BİLMELİDİR Kİ KIBRIS TÜRK HALKI HAKLARINI KORUYACAK GÜCE SAHİPTİR”

“Rum tarafı bilmelidir ki, geçmişte olduğu gibi bugün de Kıbrıs Türk halkı, haklarını koruyacak güce, iradeye ve dayanışma ruhuna sahiptir” diyen Gülbahar, kalıcı bir çözümün ancak Kıbrıs’ta iki devlet bulunduğu gerçeğinin Rum tarafınca kabul edilmesiyle ve karşılıklı saygı ile mümkün olabileceğini ifade etti.

Son olarak Gülbahar, “Kıbrıs Türkü çok daha zor koşullarda özgürlüğünden, egemenliğini savunmaktan vazgeçmedi. Bugün düne göre çok daha güçlüyüz ve asla vazgeçmeyiz. Yanlış yola girenler eninde sonunda yanıldığını anlarlar” diyerek sözlerini tamamladı.