Erçin Tekakpınar: Ürdün'ün hellim kararı üzücü ama anlaşılır

Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Genel Sekreteri Erçin Tekakpınar, Ürdün’ün hellim ithalatına getirdiği kısıtlamaları değerlendirdi.

Tekakpınar, bu durumun KKTC açısından üzücü olduğunu ancak ülkelerin yerli üretimlerini korumak için uyguladığı kota ve fon politikalarının anlaşılabilir olduğunu ifade etti.

KTSO’dan verilen bilgiye göre, Tekakpınar, Haber Kıbrıs Web TV’de yayınlanan “Ali Baturay ile Markaj” programına katıldı.

“Hellim, ülkemizin coğrafi işaretli ve stratejik ihraç ürünlerinden biridir” diyen Tekakpınar, özellikle Katar, Lübnan ve Ürdün gibi pazarlarda yaşanan ihracat duraksamasının yaklaşık yüzde 20’lik bir pazar kaybına yol açtığını belirtti.

Geçtiğimiz hafta Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile yapılan görüşmelerde yeni pazar arayışlarının ele alındığını ifade eden Tekakpınar, “Bu adım yalnızca hellim için değil, diğer ihraç kalemlerimiz açısından da önem taşıyor. Mevcut protokolümüzü TİM ile yakın zamanda güncelleyerek daha geniş bir iş birliği zemini oluşturmayı planlıyoruz” dedi.

Ürdün’ün aldığı kararın ardında yerli üretime yapılan yatırımlar  olduğunu vurgulayan Tekakpınar, şu değerlendirmede bulundu:

“Yıllardır bu pazarlara hellim ihraç ediyoruz. Zamanla bu ülkeler, yerli üretimlerini geliştirdi. Tescilli adımızı kullanamıyor olsalar da ‘grill cheese’ gibi alternatif isimlerle kendi ürünlerini üretmeye başladılar. Üstelik sadece Kuzey Kıbrıs’tan değil, Güney Kıbrıs ve diğer ülkelerden de süt ürünleri ithalatı yapıyorlardı. Bugün hayvancılıkları gelişti, üretim tesisleri kuruldu. Bu altyapı güçlenince de ‘ithalatı durduruyorum’ deme noktasına geldiler.”

Bu gelişmenin Kuzey Kıbrıs açısından önemli dersler içerdiğini kaydeden Tekakpınar, ülkenin her ürünü üretmesinin mümkün olmadığını ancak belirli stratejik ürünlere odaklanarak, ithalatın bir kısmının ikame edilebileceğini söyledi.

Tekakpınar, “Ne yazık ki ülkemizde sanayi politikası eksikliği söz konusu. Güzel söylemler var ancak uygulamada yeterince destek göremiyoruz. Oysaki sanayileşmenin belirli ürünlerde yerli üretim kapasitesini artıracak şekilde yönlendirilmesi gerekiyor. İthalat elbette kaçınılmaz, ancak ithalatın tamamen dışa bağımlı değil, dengeli ve stratejik bir yapı içinde yönetilmesi şart” dedi.