İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Doğuş Derya: “Elbet bir gün tanınacağız” söylemleri hamasete dönüştü

Doğuş Derya: “Elbet bir gün tanınacağız” söylemleri hamasete dönüştü

CTP Milletvekili Doğuş Derya, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, “Elbet bir gün tanınacağız” söylemlerinin hamasete dönüştüğünü belirtti, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu yanıt verdi.

Yayın Tarihi: 24/06/25 19:07
Güncelleme Tarihi: 24/06/25 20:09
okuma süresi: 8 dak.
Doğuş Derya: “Elbet bir gün tanınacağız” söylemleri hamasete dönüştü
A- A A+

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı “Bölgesel Güç Dengeleri, Savaş ve Barış İhtiyacı” konulu güncel konuşmada, Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde tekrar eden ezberlerin dışına çıkılması gerektiğini söyledi. Derya, mevcut küresel gelişmeler ışığında yerel ve dar siyasi söylemlerin artık yetersiz kaldığını, Kıbrıs Türk halkının ise çözümsüzlük politikalarıyla oyalandığını ifade etti.

Kıbrıs’ın kuzeyinde kamu kaynaklarının yandaşlara ve büyük şirketlere peşkeş çekildiğini, güneyinde ise mülkiyet ve benzeri hukuki araçlar üzerinden Kıbrıslı Türklerin sıkıştırıldığını belirten Derya, her iki tarafın da toplumun ihtiyaçlarını göz ardı eden politikalar yürüttüğünü dile getirdi.

Derya, küresel güvenlik yapılanmasının 1990’lardan itibaren değiştiğine işaret ederek, Soğuk Savaş sonrası dönemde orduların küçülmesiyle birlikte istihbaratçıların ve askerlerin özel askeri güvenlik şirketleri kurduğunu, bu şirketlerin enerji şirketleriyle birlikte yeni bir güç merkezi haline geldiğini söyledi. Devletlerin bu şirketlerden hizmet alarak askeri kapasite oluşturduğunu belirten Derya, günümüzde ise bu şirketlerin artık devletlerin politikalarını yönlendiren aktörler haline geldiğini vurguladı.

Yapay zekâ ve silah sanayisindeki gelişmelerin küresel siyaseti şirket mantığıyla ele alınan bir yapıya dönüştürdüğünü belirten Derya, Trump, Putin, Orban, Netanyahu ve Ayetullah Ali Hamaney gibi liderlerin otoriter yöntemlerle demokrasiyi araçsallaştırdığını söyledi. Bu liderlerin ortak özelliklerinin güvenlikçi ve baskıcı politikalar, enerji ve inşaat şirketleriyle iş birliği, dinsel söylemlere dayalı otorite inşası olduğunu ifade etti.

Doğal gaz ve enerji kaynakları üzerinden oluşturulan yeni güç dengelerinde Kıbrıs’ın merkezde yer aldığına dikkat çeken Derya, buna rağmen ne Cumhurbaşkanlığı’nın, ne Dışişleri Bakanlığı’nın ne de Meclis’in bu konuları gündemine aldığını belirtti. Derya, Çin’in Kuşak-Yol Projesi ve Hindistan’ın öncülüğündeki, Avrupa’ya uzanan entegre altyapı projelerinin Türkiye’yi dışladığını, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu duruma karşılık Basra Körfezi’nden Türkiye’ye uzanacak alternatif bir “Kalkınma Yolu Projesi” önerdiğini aktardı.

Derya, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının ise yalnızca dinsel farklılıklarla açıklanamayacağını ifade etti. İran’ın uzun süredir uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelik engelleri aşmak için stratejik hamleler yaptığını ve bu politikalarını Filistin’le olan ilişkiler üzerinden meşrulaştırmaya çalıştığını söyledi.

Derya konuşmasının devamında, Ortadoğu'da süregelen çatışmalar ve bölgesel güç dengeleri bağlamında İran, İsrail ve ABD arasındaki ilişkileri değerlendirdi.

Kıbrıs’ın bu jeopolitik gelişmelerin tam ortasında yer aldığını vurgulayan Derya, KKTC’nin enerji ve ulaşım hatlarıyla şekillenen uluslararası denklemde yer alabilmesi için Türkiye ve Yunanistan’ın AB ile birlikte ortak bir inisiyatif geliştirmesi gerektiğini belirtti. Derya, rasyonel ve uluslararası ilişkiler açısından gerçekçi ittifaklara dayanan bir dış politika vizyonuna ihtiyaç olduğunu söyledi.

“1950’lerden kalma egemen eşitlik ve çözümsüzlük çözümdür anlayışlarıyla Kıbrıs’ın daha güvenli hale gelemeyeceğini” söyleyen Derya, Kıbrıs Türk toplumunun dünya yeniden şekillenirken bu süreçte bir özne olarak yer alabilmesi için “vizyonsuz” ve “günü kurtarmaya yönelik” politikaların terk edilmesi gerektiğini kaydetti bu bağlamda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı eleştirdi.

GARDİYANOĞLU

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya’nın konuşmasına yanıt vermek üzere kürsüye çıktı.

Konuşmasında Türk Devletleri Teşkilatı'na değinen Gardiyanoğlu, bu teşkilatı hafife almanın yanlış olduğunu belirterek, KKTC'nin bu platformda görünürlük kazandığını vurguladı. Geçen hafta Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanları Yuvarlak Masa Toplantısı’na katıldığını ifade eden Gardiyanoğlu, bu gibi uluslararası toplantılarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin görünürlüğünün arttığını kaydetti.

2004 yılında yapılan Annan Planı referandumunu hatırlatan Gardiyanoğlu, planı reddeden Güney Kıbrıs’ın Avrupa Birliği’ne tam üyelikle ödüllendirildiğini, plana “evet” diyen Kıbrıslı Türklerin ise hâlâ izolasyonlar altında olduğunu söyledi.

Türk Devletleri Teşkilatı ile temasların son üç yıldır yoğunlaştığını ifade eden Gardiyanoğlu, Kıbrıs Türk tarafının bu süreçte ciddi mesafe kat ettiğini, birçok ülkenin artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni coğrafi ve tarihsel olarak bildiğini, son yıllarda ise fiziksel olarak da tanımaya başladığını kaydetti. Gardiyanoğlu, Azerbaycan’dan gelen yatırımcı heyetleriyle turizm ve inşaat alanlarında temaslar kurulduğunu, bu ilişkilerin daha da gelişmesinin beklendiğini söyledi.

DERYA

CTP Milletvekili Doğuş Derya Gardiyanoğlu’na yanıt vererek, konuşmasının amacının 1950’lerin söylemleriyle bugünü anlamanın mümkün olmadığını ifade etmek olduğunu söyledi. Derya, dünya genelinde yaşanan ekonomik, politik ve teknolojik dönüşümlerle birlikte haritaların yeniden çizildiğini, bu nedenle romantik, milliyetçi ve nostaljik söylemlerle değil bilimsel analizlerle hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Uluslararası ilişkilerde duygusal ve mağduriyet odaklı yaklaşımların yerini gerçekçi ve rasyonel politikalara bırakması gerektiğini kaydeden Derya, “Sürekli ‘bizi anladılar, sohbet ettik, gülümsediler’ gibi bir hal içindesiniz” dedi.

"Kıbrıs Türk toplumunun büyük bir gücün arkasına saklanarak hareket eden konumdan çıkması gerektiğini" söyleyen Derya, “Elbet bir gün tanınacağız” söylemlerinin hamasete dönüştüğünü, bu süreçte ise ülkede mülkiyet yapısının, nüfusun, iş gücü yapısının ve sermaye yapısının değiştiğini belirtti.

Sadık Gardiyanoğlu’nun Derya’nın konuşmasına yanıt vermek istemesi üzerine Genel Kurul’da tartışma çıktı.

Bunun üzerine söz alan CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, usul gereği Gardiyanoğlu’nun konuşma hakkı olmadığını kaydetti.

TALAT

CTP Milletvekili Ongun Talat, Güncel Gelişmeler başlıklı konuşmasında, Doğuş Derya’nın konuşmasına işaret ederek, bu vizyonun hükümete uzak olduğunu kaydetti.

Dünya ile buluşmaya dair ifadelerin hükümet üyelerini rahatsız ettiğini söyleyen Talat, Kıb-Tek’in sayaç ihalesi ile ilgili şaibeler olduğunu iddia etti.

İç Kale firmasının sahibi olduğu bir başka şirkete adrese teslim sayaç ihalesi yürütüldüğünü belirten Talat, bu ihalenin ilgili şirkete verildiğini söyledi.

Merkezi İhale Komisyonu’nun bilirkişi heyeti talep ettiğini ve bu heyetin bir rapor hazırladığını anlatan Talat, bu raporun kaybedildiğini söyledi.

Bilirkişi raporunun MİK’in istediği şekilde bir rapor olmadığını belirten Talat, iki teklif alan ihalede düşük teklif veren firmanın ihaleden çekildiğini anlattı.

“Nereden tutsanız elinizde kalan bir süreç” diyen Talat, ihale süresi için bile yasal hükümlere uyulmadığını söyledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.