Av. Cansu Nazlı: Tutukluluk kararları orantısız, hukuki güvenlik zedeleniyor

Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi Üyesi Av. Cansu N. Nazlı, yabancı uyrukluların uzun süre hükümsüz tutuklu kalmasının adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini, avukatların derdest edilip ofislerinin aranmasının ise hukuki güvenliği zedelediğini söyledi.

Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi Üyesi Av. Cansu N. Nazlı, Kıbrıs Ne Haber Web TV’de katıldığı programda yargı süreçlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Nazlı, beş Kıbrıslı Rum'un yargılandığı davada teminat aşamasında verilen tutukluluk kararlarının orantısız olduğunu, bunun da yabancı uyruklu kişilerin uzun süre hükümsüz tutuklu kalmasının bir teamül haline geldiğini gösterdiğini belirtti. Bu durumun adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini vurguladı.
Nazlı, özellikle avukat-müvekkil gizliliğinin korunmasının meslek etiği gereği bir görev ve sorumluluk olduğunu söyledi. Bir avukatın suç işlemesinin veya suç şüphesiyle soruşturulmasının önünde bir engel olmamasına rağmen, asıl sıkıntının bir avukatın müvekkilleri aleyhine yürütülen bir soruşturmada bilgisine başvurulması olduğunu dile getirdi.
Bu durumun, müvekkillerin adil yargılanma hakkını zedelediğini ve avukatlık imtiyazlarının ihlal edildiğini vurguladı. Ayrıca, bir avukatın derdest edilerek ofisinin aranması konusuna da değinen Nazlı, bunun orantısız bir tedbir olduğunu ve kaçma şüphesi olmayan bir avukat için bu tür bir uygulamanın hukuki güvenliği zedelediğini ifade etti.
Avukatlık ofislerinin aranmasının, müvekkillerin özel bilgilerinin yanı sıra o ofise başvurmuş tüm kişilerin mahremiyetini de ihlal ettiğini vurguladı.
Teminat Aşamasında Verilen Tutukluluk Kararları Orantısız
Nazlı, beş Kıbrıslı Elen’in yargılandığı dava ile ilgili de gelen soruları yanıtladı. İskele Kaza Mahkemesi ve Askeri Mahkeme’de yargılanan sanıklar hakkında verilen kararların istinafta bozulduğunu hatırlattı. Özellikle teminat aşamasında verilen tutukluluk kararlarının orantısız olduğunu belirtti. Bu davanın, vatandaş olmayan kişilerin cezai yargılamasında, uzun süreler boyunca hükümsüz tutuklu kalmalarının bir teamül haline geldiğini ortaya koyduğunu ifade etti.
Bu durumun adil yargılanma hakkı açısından kabul edilemez olduğunu ve mağduriyetlerin sadece bu davayla sınırlı olmadığını, çalışma izni olmayan veya başka suçlardan yargılanan pek çok yabancı uyruklu kişinin de benzer adaletsizliklere maruz kaldığını dile getirdi.
Nazlı, tahkikat memurunun beyanlarının muğlaklığına ve "delilden sanığa gitmek" ilkesinin tersine "sanıktan delile gitme" yönündeki soruşturma yöntemine de eleştiriler getirdi. Bu durumun, hukuki güvenlik duygusunu zedelediğini ve insanların güvensiz hissetmesine neden olduğunu vurguladı.
Federasyon Konusunda Masadan Kaçmak, Mevcut Gerilimin ve Yaşanan Olumsuzlukların Önemli Nedenlerinden Biri
Kıbrıs sorununun çözümüne de değinen Nazlı, federasyon konusundaki masadan kaçınmanın, mevcut gerilimin ve yaşanan olumsuzlukların önemli nedenlerinden biri olduğunu söyledi. Federasyon görüşmelerinden kaçınıldıkça bu tür sorunların daha da derinleşeceğini belirten Nazlı, "federasyon görüşülmediğinde ne olduğunu şu anda görüyoruz" diyerek mevcut durumu özetledi.
Kıbrıs sorununun çözümünde federasyon savunuculuğunun önemini vurguladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin de açıklamalarda bulunan Nazlı, Bağımsızlık Yolu'nun izleyeceği yolu önümüzdeki hafta başında bir basın açıklamasıyla duyuracağını belirtti. Ancak, mevcut konjonktürde ikinci tura kalmaya neden olacak yeni bir aday çıkmadığı takdirde, partinin aday çıkarmama eğiliminde olduğunu daha önce ifade ettiklerini hatırlattı.
Şiddeti Önleme ve Şiddete Uğrayan Kadınları Koruma Mekanizmaları Yetersiz
Kadına yönelik şiddet konusuna da dikkat çeken Nazlı, bunun yapısal bir sorun olduğunu ve genç kadın cinayetlerinin vicdanları derinden yaraladığını ifade etti. Ancak, şiddeti önleme ve şiddete uğrayan kadınları koruma mekanizmalarının yetersizliğine vurgu yaptı. Şiddet önleme merkezlerinin ve devlet tarafından açılmış sığınma evlerinin eksikliğinin ciddi bir eksiklik olduğunu belirtti. Sosyal hizmetlerin yetersizliğine de değinen Nazlı, bunun hükümetlerin bilinçli bir tercihi olduğunu ve çözülemeyecek meseleler olmadığını söyledi.
ALO 183 hattının altyapısının yetersizliği ve polis teşkilatındaki kadın birimlerinin her bölgede aktif olmamasının da sorunları derinleştirdiğini dile getirdi. Kadınların şiddet tehdidi altında veya şiddete uğradıklarında başvurabilecekleri etkili bir devlet mekanizmasının bulunmadığını savundu.
Üçüncü Uyruklu İşçilere Yönelik Asgari Ücretten %40 Kesinti Yapılmasını Öngören Kanun Hükmünde Kararname Hukuka Aykırı
Ülkeye gelen yabancı uyruklu işçiler konusuna da değinen Nazlı, özellikle üçüncü uyruklu işçilere yönelik asgari ücretten %40 kesinti yapılmasını öngören kanun hükmünde kararnamenin hukuka aykırı olduğunu belirtti. Bu durumun, eşit işe eşit ücret prensibini çiğnediğini, iş mevzuatına ve anayasaya aykırı olduğunu savundu. Bu düzenlemenin sadece yabancı işçiler açısından değil, yerel işsizliği artırma potansiyeli nedeniyle vatandaşlar açısından da kabul edilemez olduğunu vurguladı. Ayrıca, asgari ücretin bir ailenin geçimini sağlaması gereken bir düzenleme olduğunu, ancak bu kararnamenin bunu göz ardı ettiğini ekledi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.