İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Akademisyen Haksever: Türkiye-Yunanistan ilişkileri Kıbrıs görüşmelerini doğrudan etkilemiyor

Akademisyen Haksever: Türkiye-Yunanistan ilişkileri Kıbrıs görüşmelerini doğrudan etkilemiyor

Akademisyen Oğuz Ufuk Haksever, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin Kıbrıs müzakerelerini dolaylı etkilediğini ancak doğrudan belirleyici olmadığını vurgulayarak, Yunanistan’la olası çözümde anlaşmanın, o çözümün Güney Kıbrıs tarafından kabul edileceği anlamına gelmeyeceğini ifade etti. Haksever, ayrıca Amerika'daki siyasetin kutuplaşmasından, Kirk suikastinden ve Trump'ın uluslararası rolünden de bahsetti.

Yayın Tarihi: 12/09/25 21:01
okuma süresi: 6 dak.
Akademisyen Haksever: Türkiye-Yunanistan ilişkileri Kıbrıs görüşmelerini doğrudan etkilemiyor
Erge TEKSAMANCI
Özel Haber

Akademisyen ve Liberal Demokrasi Hareketi (LDH) Uluslararası ve İki Toplumlu İlişkiler Sekreteri Oğuz Ufuk Haksever, Ulaş Barış'ın Kıbrıs Postası TV’de hazırlayıp sunduğu “Gündem” programına konuk oldu.

Haksever, ABD’deki siyasi gerginlikler ve kutuplaşmanın şiddet ortamına nasıl dönüştüğüne dikkat çekerek, aktivist Charlie Kirk’e düzenlenen suikastı, ABD Başkan'ı Donald Trump’ın iç savaş söylemlerini ve uluslararası siyasetteki gelişmeleri değerlendirdi. Kirk’ün kendi yarattığı kutuplaşma ortamının kurbanı olduğunu ifade eden Haksever, Trump’ın popülist siyasetiyle “korku imparatorluğu” kurmaya çalıştığını dile getirdi.

Kıbrıs sorununa da değinen Haksever, meselenin “donmuş bir sorun” olduğunu belirterek, uluslararası camianın veya Trump’ın müdahalesiyle çözülebilecek bir tablo olmadığını vurguladı. NATO şemsiyesi altında olası bir çözüm ihtimaline işaret eden Haksever, garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin rolüne değinirken, Türkiye’nin bölgedeki güçlü konumuna dikkat çekti. Haksever, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin Kıbrıs görüşmelerini dolaylı olarak etkilediğini ancak doğrudan belirleyici bir rol oynamadığını düşündüğünü vurguladı.

"KİRK KENDİ YARATTIĞI KUTUPLAŞMA ORTAMININ KURBANI OLDU"

Haksever, Kirk’e düzenlenen suikast ile ilgili olarak konuşurken, herhangi bir kişinin ölmesinin kendisini sevindirmeyeceğini belirtirken, öte yandan aşırı sağcı olarak kabul edilebilecek Ulusal Muhafazakâr Kirk’ün kendi yarattığı kutuplaşma ortamının kurbanı olduğunu dile getirdi. Haksever ayrıca, Kirk’ün giydiği iddia edilen zırhlı yeleğe dikkat çekerek, Kirk’ün kendisinin de bu ortamdan ve tehditten haberdar olduğunun altını çizdi. “Tabii ki ifade özgürlüğü vardır ama kutuplaştırıcı söylemler maalesef alevlenerek duygusal tutum kutuplaşmasına ve şiddete evrilebiliyor,” dedi.

"TRUMP İÇ SAVAŞ SÖYLEMİNDE BESLENİYOR"

ABD’deki “iç savaş” gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Haksever, Başkan Trump’ın Kaliforniya’daki şiddet olaylarının üzerine Ulusal Muhafızları sınırlara yönlendirmesi ve bireyler arasındaki olaylara müdahale etmesinin “aşırı güç kullanımı” olarak yorumlandığını söyledi. Haksever, Ulusal Muhafazakâr bir popülist siyasi aktör olan Trump’ın iç savaş söyleminden beslendiğini, korku imparatorluğu ve baskı rejimi kurmak istediğini ifade etti.

ABD’deki siyasi kutuplaşmanın şiddet eğilimlerine hem siyasi hem de münferit alanda dönüştüğünü vurgulayan Haksever, öte yandan bir iç savaş tehlikesinin şu anda olmadığını düşündüğünü belirtti. Amerika’da bu tür şiddet olaylarının sıkça rastlandığını hatırlatan Haksever, güçlü kurumların varlığının ve eyaletlerdeki gücün mevcudiyetinin iç savaşı yakın gelecekte mümkün kılmadığını aktardı.

"KIBRIS'TA ULUSLARARASI CAMİANIN VEYA TRUMP'IN MÜDAHALE EDİP HAYATI KURTARACAĞI BİR DURUM YOK"

“Dünya siyaseti öyle bir noktaya geldi ki Trump’tan barış dilenir olduk,” diyen Haksever, Azerbaycan ve Ermenistan sorununda Trump’ın bu anlamda başarılı olduğunu, fakat Rusya-Ukrayna örneğinde Putin nedeniyle zorlanacağının görüldüğünü ifade etti.

Kıbrıs sorunu konusunda Trump’ın etkisinin ne ölçüde olabileceğini değerlendiren Haksever, meselenin “çok daha fazla denklemi ve aktörü olan, çok daha uzun süredir var olan bir sorun” olduğunu söyledi. Kıbrıs’ta “donmuş bir sorun” bulunduğunu belirten Haksever, “uluslararası camianın veya Trump’ın müdahale edip de hayatı kurtaracağı” bir durum olmadığını dile getirdi. Haksever, Trump’ın odağının daha çok kendi “karizmatik liderliğini” besleyen sorunlar olduğuna dikkat çekerek, “Trump’ın masasında Kıbrıs sorunu diye bir madde yok,” dedi.

"NATO ŞEMSİYESİ ALTINDA BİR ÇÖZÜM GÜNDEME GELEBİLİR"

NATO’nun şemsiyesi altında bir çözüm ihtimalini de değerlendiren Haksever, garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin NATO üyeliği gerekçesiyle, Güney Kıbrıs’ın da bir NATO üyesi olması halinde böyle bir konunun gündeme gelebileceğini söyledi. Ancak NATO’nun güç dengesi bakımından Türkiye’nin Yunanistan’a karşı daha güçlü bir konumda bulunmasından dolayı bu tarz bir çözümün Güney Kıbrıs’tan ziyade Kuzey Kıbrıs tarafından mümkün göründüğünü ifade etti.

"TÜRKİYE-YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ KIBRIS GÖRÜŞMELERİ DOĞRUDAN ETKİLEMİYOR"

Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin Kıbrıs görüşmeleri etkileyen faktörlerden biri olduğunu belirten Haksever, öte yandan bunun doğrudan bir etki olmadığını söyledi. Haksever’e göre bunun iki nedeni var. Birincisi, Türk ve Yunan toplumlarının devletlerin yakınlaşmasından bağımsız olarak birbirlerine karşı taşıdıkları karşıtlık. Haksever, siyasetçilerin bu durumu zaman zaman kendi ajandaları doğrultusunda bir “imdat butonu” olarak kullandığını kaydetti.

Haksever’e göre diğer sebep ise tanınmamışlığın getirdiği durum nedeniyle dış ilişkiler ve güvenlikte Türkiye ile hareket etme zorunluluğu. Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın durumunun ise farklı olduğunu vurgulayan Haksever, Yunanistan’la anlaşılmış olmasının otomatik olarak Güney Kıbrıs’ın da o çözümü kabul edeceği anlamına gelmeyeceğini belirtti.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.