Tel-Sen Başkanı Üredi: Fiber Optik Protokolü, Telefon Dairesi’ni bitirme planıdır
Telekomünikasyon Çalışanları Sendikası (Tel-Sen) Başkanı Hakan Üredi, Fiber Optik Altyapı Protokolü’nün Telefon Dairesi’ni özelleştirme ve kamu gelirini özel şirketlere aktarma amacı taşıdığını savundu; Üredi, “Mesele teknoloji değil, bu ülkenin geleceğini kimin yöneteceğidir” diyerek kamu malının korunması için mücadele edeceklerini belirtti.
Telekomünikasyon Çalışanları Sendikası (Tel-Sen) Başkanı Hakan Üredi, Fiber Optik Altyapı Protokolü’nün Telefon Dairesi’ni bitirme planı olduğunu savunarak, “Bu daire, halkın son kalesidir. Ve biz o kaleyi teslim etmeyeceğiz.” dedi.
Hukukçuların yargı yoluna başvurduğunu da açıklayan Üredi, “Mesele teknoloji değil, bu ülkenin geleceğini kimin yöneteceğidir.” diyerek, teknolojiye “evet”, teslimiyete “hayır” dediklerini belirtti.
Sendika, Fiber Optik Protokolü hakkında basın açıklaması yaptı. Tel-Sen Toplantı Salonu’nda yer alan basın açıklamasında, Yönetim Kurulu Üyeleri hazır bulundu.
"TELEFON DAİRESİ ÜZERİNE YIKMAYA ÇALIŞTIĞINIZ BORÇ NERELERE HARCANMIŞTIR, ÇIKIP AÇIKLAYIN"
Tel-Sen Başkanı Hakan Üredi konuşmasına, “Bugün burada ülkenin onuruna, emeğine ve geleceğine sahip çıkmak için toplandık.” diyerek, başladı.
“Her eve fiber” sözünün kulağa hoş geldiğini ancak o sloganın arkasında karanlık bir tablo olduğunu ileri süren Üredi, bunun “gelişim” değil “bağımlılık planı”, “esaret” olduğunu savundu. Sendikanın, aylar önce söylediklerine dikkat çeken Üredi, haklı çıktıklarını belirtti.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’ya yönelik eleştirilerde bulunan Hakan Üredi, “Bu kurum, halkın alın teriyle kuruldu. Biz o emeği kimseye teslim etmeyeceğiz. Bir borçtur tutturmuşsunuz gidiyorsunuz. Senin borcundur efendi, senin hükümetinin borcudur, sizin borcunuzdur, idarecilerin borcudur.” diye konuştu.
Halkın ödediği paraların belgelerle açıklanmasını isteyen Üredi, “Telefon Dairesi üzerine yıkmaya çalıştığınız borç nerelere harcanmıştır, çıkıp açıklayınız.” dedi.
“Bu projeyi engelleyen Kıbrıslı Türklerdir” sözünü “hadsizlik” olarak niteleyen Üredi, “Biz bu ülkenin öz evlatlarıyız, bu daireyi kuranlarız, emekçileriyiz, yılmaz bekçileriyiz. Suçlu biz değiliz, suçlu kamu varlıklarını peşkeş çekenler ve bu zihniyeti savunanlardır.” diye konuştu.
"İMZALANAN ANLAŞMA TELEFON DAİRESİNİ BİTİRME PLANI"
İmzalanan anlaşmanın Telefon Dairesi’ni bitirme planı olduğunu iddia eden Üredi, gelirin halktan alınacağını, kazancın ise özel şirketlere gideceğini ileri sürdü. Protokolün, kamu gelirini sıfırlayacağını savunan Üredi, hizmetin tekelleşeceğini, fiyatın tek başına belirleneceğini söyledi.
Sınırsız muafiyet hakkına sahip olunacağı uyarısında da bulunan Üredi, Anayasa ve yasalar hiçe sayılarak, imtiyazlar verildiğini ileri sürdü, “Bu egemenliğe, yasalara aykırıdır” dedi.
"KAMU MALI HALKINDIR, SATILAMAZ, KİRALANAMAZ, DEVREDİLEMEZ"
Yerli istihdamın yok edileceğini kaydeden Üredi, “Bu iş çoluğumuzu, çocuğumuzu göçe zorlar. Halkı dışarıya bağımlı kılar. Sermayenin kasasını doldurur. Yerli ya da yabancı sermaye fark etmez, kamu malı halkındır, satılamaz, kiralanamaz, devredilemez.” diye konuştu.
Ülkenin sermayeye devredilmeye çalışıldığını iddia eden Üredi, “Türk Telekom yabancı değil” denildiğine işaret ederek, şunları belirtti:
“Kâr mantığıyla hareket eden, halkın değil sermayenin çıkarını koruyan bir yapıdan bahsediyoruz. Bize ‘yabancı değil’ diyerek, masallar anlatmayın. Biz o masalı yıllar önce yaşadık, acısını hala çekiyoruz.”
Konuşmasında, 1995-1996 yıllarında çizilen fiber optik şemasını da gösteren Üredi, şöyle konuştu:
“Nasıl olur da biz bu ülkeye fiberi dışarıdan temin etmek istiyoruz? KKTC’nin hudutlarını bir insanın sinir sistemi gibi saran bir fiber altyapı ağı var. Bu ağ haritası Telefon Dairesi’nin elindeki en kıymetli stratejik yapısıdır. Adanın her köşesindeyiz. Her yere ulaştık, sadece biraz sermaye, biraz kaynak, biraz yatırım ile evlerin kapısına kadar gitmemiz kaldı.”
Üç araştırma şirketinden aldıkları teknik verileri de paylaşan Üredi, gelecek 25 yılda dünyanın bambaşka teknolojileri konuşacağını belirtti, fiberin ötesinde kuantum internet, terahertz iletişim, LEO ve starlink gibi uydu ağlarına dikkat çekti.
"MESELE TEKNOLOJİ DEĞİL, BU ÜLKENİN GELECEĞİNİ KİMİN YÖNETECEĞİDİR"
“Mesele teknoloji değil, bu ülkenin geleceğini kimin yöneteceğidir.” diyen Tel-Sen Başkanı Üredi, dertlerinin teknolojiyi engellemek değil ülkenin kontrolünü korumak olduğunu ifade etti, teknolojiye “evet”, teslimiyete “hayır” dediklerini belirtti.
Kamu kaynaklarının kimin yararına düzenlendiğini soran Üredi, “Gerçek sorun yatırım değil kamuyu ticarileştiren çıkar odaklarıdır. Bu daire, halkın son kalesidir. Ve biz o kaleyi teslim etmeyeceğiz.” dedi.
"HUKUKÇULAR YARGI YOLUNA BAŞVURDU"
Kamu çıkarı korunmadıkça, şeffaflık sağlanmadıkça, kurumların ve halkın hakkı güvence altına alınmadıkça Tel-Sen’in susmayacağını ve mücadeleye devam edeceğini kaydeden Üredi, hukukçularının yargı yoluna başvurduğunu söyledi.
Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun (BTHK) protokol hakkında sessiz kaldığını savunarak, bunu eleştiren Üredi, “Kamu çıkarını korumakla yükümlü bir kurum, böyle kritik bir dönemde susamaz.” dedi.
Üredi, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’a, “protokolün detaylarını şeffaf şekilde sorgulama ve kamu çıkarını korumak için derhal inisiyatif alma” çağrısı yaptı.
Tel-Sen Başkanı Üredi konuşmasının sonunda şunları kaydetti:
“Telefon Dairesi kamunun kalacak. Bağımsızlık halkın olacak. Güç emekçide duracak. Bu ülkeyi, bu kurumları ve bu halkı sermayeye peşkeş çekemeyeceksiniz. İzin vermeyiz. Bu ülke satılık değildir.”
Bir soru üzerine AKSA ve Ercan örneklerini veren Üredi, “Bu konularda hüsranı yaşadık, toplum olarak acısını çekiyoruz.” dedi. Üredi, hibe ile ihalenin farklı şeyler olduğuna da dikkat çekti.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.