TÜRKİYE
okuma süresi: 11 dak.

Erdoğan: Türkiye'nin gösterdiği irade karşılık görürse, AB üyeliğinde çok kısa sürede mesafe alabiliriz

Erdoğan: Türkiye'nin gösterdiği irade karşılık görürse, AB üyeliğinde çok kısa sürede mesafe alabiliriz

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Merz ile görüşmesinde Türkiye-Almanya ilişkilerini, savunma ve ekonomik işbirliğini ele aldı; AB üyeliğinde kararlı iradenin hak ettiği karşılığı görmesi durumunda kısa sürede ilerleme sağlanabileceğini söyledi.

Yayın Tarihi: 30/10/25 16:59
okuma süresi: 11 dak.
Erdoğan: Türkiye'nin gösterdiği irade karşılık görürse, AB üyeliğinde çok kısa sürede mesafe alabiliriz

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyeliğine ilişkin, "Türkiye'nin bu konuda sergilediği kararlı iradenin, Birlik nezdinde hak ettiği karşılığı görmesi durumunda çok kısa sürede ciddi mesafe alabiliriz." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, baş başa ve heyetler arası görüşme sonrasında Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Şansölye sıfatıyla Türkiye'ye ilk ziyaretini gerçekleştiren Merz ve heyetini Türkiye'de ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde, iki yakın NATO müttefiki olarak ortak çıkarları zemininde ikili ilişkileri ve uluslararası meseleleri ele aldıklarını ifade etti.

Erdoğan, "Ayrıca, stratejik hedef olarak gördüğümüz Avrupa Birliğine tam üyeliğimiz noktasında kendilerinden beklentilerimizi ifade ettik. Türkiye'nin bu konuda sergilediği kararlı iradenin, Birlik nezdinde hak ettiği karşılığı görmesi durumunda çok kısa sürede ciddi mesafe alabiliriz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmelere bakıldığında Türkiye-Birlik ilişkilerinin stratejik öneminin daha iyi anlaşılacağına inanıyorum." diye konuştu.

Bugün, Batı Almanya ile Türkiye arasında imzalanan İşgücü Anlaşması'nın 64. yıl dönümünü idrak ettiklerini dile getiren Erdoğan, bundan tam 64 sene önce ellerinde bavulları, kalplerinde sıla hasretiyle Almanya'ya gidenlerin, bugün 3,5 milyona varan nüfuslarıyla Almanya'nın kalkınmasına her alanda büyük katkı sunduğunu kaydetti.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Değerli dostum ile görüşmemizde Almanya'da yaşayan Türk toplumunun ortak değerimiz ve zenginliğimiz olduğunu bir kez daha teyit ettik. Almanya'daki kardeşlerimizin yıllara sari kazanımlarının korunmasına verdiğimiz önemin altını çizdik. Bu çerçevede son yıllarda Avrupa'da artışı bir türlü engellenemeyen, yer yer ırkçılığa varan yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığıyla mücadeleye atfettiğimiz ehemmiyeti vurguladım. Yurt dışındaki kardeşlerimizin kültürlerini, kimliklerini ve kadim değerlerini muhafaza ederek bulundukları ülkelere entegrasyonunu hep destekledik. Bundan sonra da desteğimiz bakidir.

Türkiye ile Almanya arasındaki müstesna ekonomik ve ticari ilişkiler ise olumlu seyrini sürdürüyor. Almanya, Türkiye'nin Avrupa'daki en büyük ticaret ortağı. 50 milyar dolara ulaşan ticaret hacmimizi yakın vadede 60 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Gerek ticaretimizi gerek müşterek yatırımları bir üst seviyeye taşıyacak savunma işbirliği konusunu Sayın Şansölye ile değerlendirdik. Avrupa'da değişen güvenlik koşulları ışığında savunma sanayi ürünlerinin tedarikinde geçmişte yaşanan sıkıntıları geride bırakarak ortak projelere odaklanmamız gerekiyor."

Eurofighter uçaklarının temin süreci gibi Almanya'nın son dönemde bu alanda attığı olumlu adımları memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin savunma sanayi alanında yakaladığı ivme dikkate alındığında Almanya ile çok geniş işbirliği imkanlarına sahip olunduğunu kaydetti. Erdoğan, kazan-kazan anlayışı temelinde bu işbirliğini daha da güçlendirebileceklerini belirtti.

"SURİYE HALKININ TÜM FERTLERİNİN REFAH VE ESENLİĞİ BİZİM İÇİN ÖNCELİKLİ HEDEFTİR"

Bugün ayrıca terörle mücadeledeki beklentileri de Almanya Başbakanı Merz ile paylaştığını aktaran Erdoğan, Almanya'nın kamu güvenliği bakımından da ciddi tehdit teşkil eden terör örgütleriyle ortak mücadelenin önemine dikkati çektiklerini söyledi.

Bölgesel ve küresel meselelerde de fikir alışverişinde bulunduklarının altını çizen Erdoğan, Türkiye olarak Gazze'deki soykırımı ilk günden itibaren uluslararası gündeme taşıdıklarını, ateşkesin sağlanması ve insani yardımların bölgeye ulaştırılması için yoğun çaba gösterdiklerini dile getirdi.

Erdoğan, "Bu mezalimin yeniden yaşanmamasına ve bölgede kalıcı barışın anahtarı olan iki devletli çözüme dair görüşlerimizi kendilerine aktardık. Evvela bölgeye yardımların kesintisiz ulaştırılması gibi yeniden yapılanma sürecinde de herkesin taşın altına elini koyması gerektiğini ifade ettik." dedi.

Şansölye ile Suriye'deki gelişmeleri de ele aldıklarına işaret eden Erdoğan, devrimden bu yana geçen 11 ayda Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın liderliğinde Suriye'nin, kalıcı barış, huzur ve ekonomik kalkınma yolunda ciddi ilerlemeler kaydettiğini söyledi. Erdoğan, yaptırımların kalkmasına paralel olarak bu sürecin daha da hızlanacağı inancında olduklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkenin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazası suretiyle Suriye halkının tüm fertlerinin refah ve esenliği bizim için öncelikli hedeftir. Bu noktada 10 Mart Mutabakatı'nın uygulanmasına büyük önem atfediyor, bu yönde verilen mesajları dikkatle takip ediyoruz. Almanya'nın da Suriye konusunda bizimle eş güdüm içinde çalışmaya atfettiği önemin farkındayız. Ukrayna-Rusya Savaşı konusunda da görüş alışverişimiz oldu. Savaşın adil ve kalıcı şekilde çözümü için diplomatik çabaların sürdürülmesini önemli görüyoruz.

Güçlü temellere ve çok katmanlı ilişki ağına sahip Türk-Alman işbirliğinin Avrupa'nın ve mücavir coğrafyalarımızın güvenliği için vazgeçilmez olduğunu bugün bir kez daha teyit etmiş olduk. Bu anlayışla Almanya ile yakın işbirliği içinde çalışmayı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz."

Alman bir gazetecinin Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğiyle ilgili sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Şu an itibarıyla Türkiye'de bu yaklaşımlar noktasında rahatız, huzurluyuz. Çünkü biz, Kopenhag Kriterleri noktasında hep şunu söyledik, Kopenhag Kriterleri bizim için olumsuz bir yaklaşım süreci değil. Eğer Kopenhag Kriterleri noktasında Türkiye'ye yaklaşılıyorsa, bizim de bunun karşısında Ankara kriterlerimiz vardır. Ankara kriterleriyle biz Avrupa'ya ve dünyaya açılırız. Çünkü Türkiye, sıradan bir Avrupa veya Asya ülkesi değil. Türkiye, Avrupa'da, Asya'da her noktada bu süreci dünyada en iyi işleten ve işleyen bir demokrasi ülkesidir ve bu konuyla ilgili de herhangi bir sıkıntısı yoktur."

"YARGI DEVLETİNDE, YARGI MAKAMLARI NE GEREKİYORSA ONU YAPMAK ZORUNDADIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yürütülen soruşturmalarla ilgili soru üzerine, şunları kaydetti:

"Kim hangi makamda olursa olsun, bir hukuk devletinde hukuku ayaklar altına alamazsınız. Hangi makamda olursanız olun, eğer hukuku ayaklar altına alırsanız, yargı devletinde, yargı makamları ne gerekiyorsa onu yapmak zorundadır. Eğer yapmazlarsa bu defa yolsuzluk, hırsızlık, her tür yanlış, alır başını gider. Nitekim İstanbul'daki süreç böyle işlemiştir ve şu anda da bu süreci yargı, kendisine terettüp ettiği şekilde işletmektedir ve gereğini de yapmaktadır.

Örneğin son dönemde mesela bir hakemler olayı çıkmıştır ve bu hakemler olayında da yine futbol sahalarında neler oluyor ve bütün bunlar olurken eli kolu bağlı olarak herhalde bir devlet bunu takip edemez, ne gerekiyorsa yapması lazım. Ve şu anda da bu yapılmıştır ve vatandaş tribünlerdeki bu gelişmeyi görünce şimdi çok da mutlu olmaktadır. Neler oluyor neler demeye başlamıştır."

"GAZZE'YE YARDIMLARIN DEVAMI ŞART"

Almanya Başbakanı Merz'in kendisinden önce yaptığı konuşmada İsrail'i destekleyen ifadelerine katılamadığını vurgulayan Erdoğan, İsrail'in saldırıları nedeniyle aralarında çocuk, kadın ve yaşlıların da olduğu 60 bine yakın kişinin öldüğünü söyledi.

"Hamas'ın elinde bombalar yok. Hamas'ın elinde nükleer silah yok." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ama bu silahların hepsi İsrail'in elinde mevcut. İsrail, bu silahları kullanarak örneğin dün akşam yine bu bombalarla özellikle Gazze'yi vurmuştur. Bunları Almanya olarak sizler görmüyor musunuz? Almanya olarak bunları takip etmiyor musunuz? Bunlar, Gazze'yi vurmak suretiyle orayı açlıkla, soykırımla terbiye etmenin hep gayreti içerisinde olmuştur. Bu hala da devam etmektedir. Tehdit vardır. Gazze'ye yiyecek gönderilmesi noktasında örneğin Kızılay'ımız oraya gıda yardımı yapamamaktadır. Böyle bir durumla da karşı karşıyalar. Kızılhaç devamlı tehdit altındadır. Bu da var. Biz şu ana kadar 100 bin tonun üzerinde oraya gıda yardımı ulaştırmaya çalıştık ama yeterli değil. Buraya bu yardımların devamı şart. Bu konuyla ilgili olarak Almanya'nın gerek Kızılhaç'ı bizim de Kızılay'ımızı devreye sokmak suretiyle buradaki bu soykırımı, açlıkla terbiye edilme olayını sona erdirmemiz lazım. Bu bizim insani görevimizdir. İnanıyorum ki Almanya, Türkiye ve bölge ülkeleri bu konuda üzerimize düşen görevi yapmak suretiyle buradaki katliama son vermemiz gerekecektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas ile ilgili atılması gereken adımları Türkiye'nin bugüne kadar hep attığını belirterek, şunları kaydetti:

"Gerek Dışişleri Bakanım gerek Savunma Bakanım gerek istihbarat sürekli çalışıyoruz ki burada herhangi bir sıkıntıya fırsat vermeyelim diye. El ele vermeye hazırız. Şu anda da bu konuda ilgili bakanlarım bu talimatları almışlardır ve bu talimatla muhataplarıyla çalışmaya devam ediyorlar ve edeceklerdir. Nasıl ki 'Rusya-Ukrayna arasındaki savaş bitsin' diyoruz. Aynı şekilde de İsrail-Gazze arasında da bu savaşın bitmesinden yanayız. İnanıyorum ki Türkiye ve Almanya bu iş için el ele verebilecek iki önemli ülkedir."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.