İktisatbank piyasa analizi: Fed sonrası hisse senetlerinde rekor, altın ve gümüşte kâr satışları...

İktisatbank, 19 Eylül 2025’e ilişkin piyasa analiz raporunu yayımladı. Raporda, "Fed sonrası hisse senetlerinde rekor, altın ve gümüşte kâr satışları... ” ifadeleri kullanıldı.

Enflasyon konusunda deneyimli bir ülke olduğumuzdan, Fed'in hamlesinin dolara değer kaybettireceğini hatta uzun vadeli faizleri de yukarı itmeye neden olabileceğini düşünüyoruz. Zaten uzun bir süredir piyasanın da bu beklentiyi fiyatladığını biliyoruz. Fed kararı sonrası, dolar endeksi ve altın cephesinde büyük bir volatile yaşandı. Hatırlanacağı üzere yıllardır altında uzun pozisyon önermemiz ardından son dönemlerde yakın vade için 3,700 dolar seviyesini ilk hedef seviye olarak ön plana taşımıştık. Fed toplantısı günü test 3,700 dolar ardından altın dün gün içinde 3,627 dolar seviyesine varan bir düşüşe ya da kâr satışlarına sahne oldu. Halbuki, faiz getirisi olmayan kıymetli madenlerin faiz indiriminin geldiği gün daha da yükselmesi gerekiyordu, sizce de öyle değil mi? Lâkin ne demiştik: beklentiyi al, gerçekleşmeyi sat. Öte yandan, Fed kararı sonrası son 3,5 yılın en düşük seviyesine gerileyen ya da 2014 yılına uzanan önemli destek çizgisini 96,2 ile test eden dolar endeksi (DXY), karar ardından sert bir şekilde yükselerek 97,5 seviyelerine kadar toparlandı. Benzer bir şekilde, ilk nazarda 1,19 seviyelerinin üzerine yükselen ve son dört yılın zirvesini test eden EURUSD paritesi, karar ardından dün 1,1750 seviyesine kadar geriledi.
Kalabalık cümleleri bir kenara bırakırsak, çok net bir şekilde, Fed'in faiz indireceği beklentisini dolu dizgin fiyatlayan ve ciddi kârların biriktiği pek çok enstrümanda kâr satışları görüldü. Hisse senetleri cephesinde ise, faiz indirimlerinin yarattığı ekonomide canlanma beklentisinin hâlen daha ana argüman olduğunu görüyoruz ki, yakıtını ucuz paradan alan ABD borsaları dün geceyi tüm zamanları yeni rekor seviyelerinde tamamladı. Büyük resimde Fed'in faiz indirim döngüsünde olduğunu unutmamak gerekiyor! Hatta, ABD'nin Orta Doğu'da iş başında olan karakolu İsrail ve dünyada artan sağ eğilim, kâğıt para sisteminin sorgulandığı, maliye politikalarının dünyada genişlemeci olduğu, Fed'in kredibilitesinin aşındığı yeni dünya düzeninde, altının ve özellikle büyük bir potansiyel taşıyan gümüşün değer kazanmaya devam edeceğini düşünmeye devam ediyoruz.
Türk mali piyasalarında ise güne iyimser bir başlangıç yapan hisse senetleri, günün ikinci yarısında kazanımlarını koruyamadı. Küresel hisse senetlerine yaşanan yükselişe ayak uydurarak %1 yükselişle güne başlayan BİST100 endeksi, son işlem saatlerinde gelen satışlarla günü %1 düşüşle tamamladı. Somut bir neden göremedik. MHP Lideri Bahçeli'nin dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı, Türkiye, Çin ve Rusya'nın önderliğinde yeni bir ittifak çıkışı dikkatlerden kaçmadı. Türkiye'nin yabancı nezdinde risklerinin barometresi CDS risk primi 240 baz puan seviyesinde kalarak son beş yılın en düşük düzeyinde salınmaya devam etti. Olumlu havanın Türkiye'nin yurt dışı borçlanma maliyetini azaltacağını beklediğimizi söylemiştik ki dün Eximbank 5 yıl vadeli dolar cinsi tahvil ihracına çıktı (ihraca yoğun ilgi geldiğini biliyoruz). CHP kararının ertelenmesi öncesinde 41,38 seviyesinde işlem gören USDTRY kuru 41,30 seviyelerinin altına sarkarken, parite etkisi ile EURTRY ve GBPTRY kurlarında son günlerde ciddi bir volatilite yaşandığını da not edelim.
Havanın ılımlı olmasına rağmen, TCMB'nin tahmin ettiğimizin aksine döviz alımı gerçekleştirmediğini görüyoruz. Şöyle ki, TCMB'nin net yabancı para pozisyonu, 1 Eylül tarihinde 48,5 milyar dolardan, artan siyasi gelişmelerin gölgesinde 15 Eylül valörlü işlemlerde 39 milyar dolar seviyesine kadar gerilemişti. Akabinde, siyasi risklerin yumuşaması ile ilk kez 16 Eylül valörlü işlemlerde 40,5 milyar dolar düzeyine kadar toparladığını görmüş, ılımlı havanın ya da kurun gerilemesinin yardımı ile TCMB'nin 17 valörlü işlemlerde de ciddi bir rezerv biriktireceğini düşünmüştük. Lâkin, enteresan bir şekilde son günlerde TCMB'nin pozisyonu anlamlı bir değişim kaydetmemiş!
Öte yandan, 12 Eylül ile sona eren haftada, parite etkisinden arındırılmış seriye göre, yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi 1,4 milyar dolar daha artış kaydetmiş. Geçen hafta da 2,8 milyar dolar artış kaydettiğini düşünürsek, son iki haftada reel olarak 4,2 milyar dolar artış yaşandığını, bunu da siyasi cephede yaşanan gelişmelerin portföy tercihlerinde bir miktar bozulmaya sebebiyet verdiği şeklinde okuyoruz. Gerçek kişilerin uzun bir süreden sonra yabancı para mevduat talebi dikkatimizi çekerken, hatta, bir adım daha ileriye giderek, son dönemlerde yatırımcı ilgisinin DTH'ın yanı sıra yatırım fonlarına yöneldiğini de biliyoruz. Bu doğrultuda, TEFAS verilerini kullanarak yatırımcı eğilimlerindeki değişimi ve fonlardaki dolarizasyon eğilimini her hafta incelemeye başladık. Bu minvalde, Mart ortasında %30 seviyelerinde olan döviz payı, yaşanan siyasi gelişmelere paralel Nisan başında %37’ye kadar yükselmesi ardından %35 civarında denge buluş, son haftalarda ise yeniden %36 seviyesine yaklaştığını görüyoruz. Son verilere göre fonlardaki döviz cinsi portföy büyüklüğünün 56,6 milyar dolar olduğunu not edelim (bakınız grafik). Ancak, büyük resim itibariyle TL mevduatın toplam mevduat içinde payının %60 seviyelerinde kalmaya devam ettiğinin de altını çizmemiz gerekiyor.
ABD borsalarının dün geceyi teknoloji hisseleri öncülüğünde tüm zamanların zirvesinde tamamlamadı. Nvidia, ABD hükûmetinin Intel’e yaptığı büyük yatırımın ardından, %4 hisse karşılığı 5 milyar dolarlık yatırım yaparak şirketin en büyük hissedarlarından biri oldu. Bu anlaşma, uzun süredir toparlanamayan Intel’e yeni bir can simidi sunarken hisse fiyatlarını %23 yükseltti. İki şirket, PC ve veri merkezi için ortak çipler geliştirmeyi planlıyor. Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında da ılımlı seyrin korunduğunu görüyoruz. MSCI Asya-Pasifik endeksi dört yılın zirvesine yakın seyrederken, ABD, Kanada ve Norveç’in faiz indirimleri ile küresel teşvik beklentileri piyasaları destekledi.
Altın bu sabah yeniden 3,660 dolar seviyesine yükselirken, gümüş ise güçlü seyrini koruyarak 42 dolar seviyesinin üzerinde işlem gördüğünü not edelim. Dört haftadır kesintisiz yükselen altının haftayı nasıl kapatacağı önem arz edecektir. USDTRY kuru hafta sonu fonlama etkisi ile 41,38 seviyesine yükselirken, altının gram fiyatı da 4,865 TL seviyesine toparladı. BMali piyasaların gündeminde bugün Japonya Merkez Bankası'nın faiz toplantısı (faizleri %0,5 seviyesinde sabit tutması bekleniyor) ve İngiltere'de perakende satışlar takip edilebilir.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.