Eski Yunan Başbakan, Crans Montana için kaçırılmış bir fırsat dedi: Adil çözümün temeli olabilirdi
Eski Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, 2017 Crans Montana müzakerelerinde sunulan Birleşmiş Milletler çerçevesinin Kıbrıs’ta adil ve sürdürülebilir bir çözümün temeli olabileceğini ve bu fırsatın kaçtığını belirtti. Çipras, Türk tarafının tartışma zemini olarak çerçeveyi açıkça kabul etmemesinin sürecin başarısızlığına yol açtığını vurguladı.
Cyprus Mail'de yer alan habere göre Eski Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, 2017 yılında Crans Montana’da gerçekleştirilen Kıbrıs müzakereleri sırasında sunulan Birleşmiş Milletler çerçevesinin adil ve sürdürülebilir bir çözümün temeli olabileceğini ve bu fırsatın kaçtığını belirtti. Çipras, bu değerlendirmelerini Pazartesi günü yayımlanan İthaca adlı kitabında paylaştı.
Kitabın “Kıbrıs sorunu: Çözüme bir nefes uzaklıkta” başlıklı bölümünde Çipras, Syriza hükümetinin Kıbrıs sorununun içsel yönleriyle ilgilenmemeye, yalnızca uluslararası güvenlik boyutuna odaklanmaya karar verdiğini ifade ediyor. Bu bağlamda Çipras, işgalci askerlerin geri çekilmesi ve garantör ülkeler çerçevesinin kaldırılması taleplerinin, Yunanistan, Türkiye ve İngiltere’yi ilgilendirdiğini vurguladı.
"TÜM GÖRÜŞMELER BOYUNCA POZİSYONUMUZ ÇAĞ DIŞI KALMIŞ GARANTİ SİSTEMİNİN KALDIRILMASI VE TÜRK 'İŞGAL' ASKERLERİNİN ADADAN ÇEKİLMESİYDİ"
Çipras, “Tüm görüşmeler boyunca Yunan ve Kıbrıslı Rum tarafların tutarlı ve kamuya açık olarak ifade ettiği pozisyon, çağ dışı kalmış garantiler sisteminin derhal kaldırılması ve Türk işgal askerlerinin adadan çekilmesiydi” dedi.
Eski başbakan, kendi sürecine ancak olumlu bir sonuca dair ciddi göstergeler ortaya çıktığında katılacağını belirten müzakere taktiklerinden de söz etti. 14 Aralık 2016’da Brüksel’de Kıbrıs Cumhurbaşkanı ve ekibiyle yapılan koordinasyon toplantısını hatırlatan Çipras, “Müzakere taktiklerimiz ve kırmızı çizgilerimiz üzerinde net bir şekilde anlaştık. Stratejimizin bir parçası olarak, olumlu bir sonucun gerçekçi olasılığı ortaya çıkana kadar görüşmelere katılmamayı kararlaştırdık” ifadelerini kullandı.
Çipras, gelişmeleri endişe ve umut içinde takip ettiğini, güvenlik ve garantiler konusundaki ilerlemelerle birlikte Cenevre’ye katılmayı beklediğini belirtti. Daha aktif bir rol almak için dönemin Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım’ı Yunanistan’a davet ettiğini ve görüşmelerde Türkiye’nin pozisyonlarını savunsa da “federal bir Kıbrıs’ta gelecekteki güvenlik çerçevesinde AB’nin rolüne bir pencere bıraktığını” gördüğünü aktardı. İki taraf, “çözüm için gerekli koşullar oluştuğunda” Crans Montana’da görüşmeyi kararlaştırdı. Çipras, BM Genel Sekreteri tarafından sunulan Guterres çerçevesinin önemli bir başarı olduğunu ve adil, sürdürülebilir bir çözümün temeli olabileceğini ifade etti. Özellikle, garantiler anlaşmasının sürdürülemez olduğu ve yerine BM çerçevesine dayalı bir izleme sistemi getirilmesi gerektiği vurgusunu önemsediğini belirtti.
"TÜRK TARAFINININ GUTERRES ÇERÇEVESİNİ TARTIŞMA ZEMİNİ OLARAK AÇIKÇA KABUL ETMEYİŞİ, SÜRECİN BAŞARISIZLIĞA UĞRAMASINA YOL AÇTI"
Ancak Çipras, müzakerelerin son aşamasında, 6 Temmuz 2017’deki akşam yemeğinde Türk tarafının bu çerçeveyi tartışma zemini olarak açıkça kabul etmeyişinin, hem kendi katılımını hem de Türkiye Başbakanı’nın katılımını engellediğini ve sürecin başarısızlığa uğramasına yol açtığını kaydetti.
Çipras, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun garantilerin kaldırılmasını belli şartlar altında tartışabileceklerini BM’ye iletmesinin o dönemde “pozitif beklenti ve umut yarattığını” söyledi. Ancak Güney Kıbrıs Başkanı Nikos Anastasiadis’in bu durumu bir blöf olarak değerlendirdiğini ve kendi temkinli iyimserliğini paylaşmadığını aktardı.
Çipras, “Belki Anastasiadis, iç meselelerdeki müzakerelerin iyi gitmediğine dair bilgiden etkilenmişti. Her durumda, onun olumsuz tutumu, Türk Dışişleri Bakanı’nın BM Genel Sekreteri’ne özel olarak ilettiği mesajın gerçekliğini araştırma fırsatımızı ortadan kaldırdı” dedi.
Çipras, 6 Temmuz akşam yemeğinde Çavuşoğlu’nun resmi tutumunun Guterres tarafından iletilen mesajdan tamamen farklı olduğunu ve Türk tarafının işgal askerlerinin geri çekilmesi takvimi ve garantilerin kaldırılması konularını tartışmaya açık hale getirmemesi nedeniyle konferansın başarısızlıkla sonuçlandığını vurguladı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.