Ölü atı kırbaçlamaya devam etmek

Yayın Tarihi: 06/10/24 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Ölü atı kırbaçlamak” deyimi İngilizce bir deyimdir. Anlamı, mümkün değil gibi görünen bir şey için ısrar etmek demektir.

Ya Taksim Ya Ölüm! Kıbrıs Türk’tür, Türk Kalacaktır! Bu Memleket Bizim! Barış, Dayanışma, Mücadele!

Sloganlarla doğduk, sloganlarla büyüdük, sloganlarla yaşamaya devam ediyoruz. Anlamsız, içi boş sözler. Yukarıdakilere ek yığınlarca daha var.

Sloganlaşmış bir sözcük daha var… “Federasyon”. Kıbrıs sorununun çözümü için BM tarafından kabul gören bir çözüm yöntemi. Gerçekten de Kıbrıs’ın geleceği için en uygun çözümdür federal devlet yapısı. Ancak “Federasyon”, “Federal Devlet” sözcüklerini anlamını bilmeden yıllarca dilimize doladık, durduk. Federasyon modeli üzerine birçok kitaplar, makaleler yazıldı aslında. Konferanslar verildi. Örneğin, Niyazi Kızılyürek’in “Neden Federal Devlet? Kıbrıs’ta Kalıcı Barış ve Birlikte Yaşam Üzerine” isimli kitabı okunması gereken bir kitap.

İyi, güzel de 1965 yılından beri Kıbrıslıtürkler tarafından benimsenmiş bu çözüm modeli Kıbrıslırumlar tarafından kabul gördü mü? Cevap kocaman bir HAYIR. Çünkü Kıbrıslırumlar hiçbir zaman “İki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyon” modelinin “siyasi eşitlik” kısmını kabul etmediler. Çünkü Kıbrıslıtürkler onların nazarında bir azınlıktır. Kabul etmeliyiz ki bu her zaman böyle oldu. Durum böyle iken Türkiye ve Kıbrıslıtürklerin büyük çoğunluğunun federasyon modelinden uzaklaşmasını normal görmek gerekmez mi?

Kıbrıs Türk solu yıllardır “İşgal” kelimesine taktı. Evet, doğrudur. Türkiye’nin 1974 yılındaki haklı askeri müdahalesi işgale dönmüş bulunmaktadır. Mevcut duruma işgal değil de ne denilebilir?

Peki bu duruma gelinmesinde Kıbrıslırumların hiç mi rolü yoktur? Federasyon modelini kabul eder gibi görünen, ama bunu son yıllarda önleyen Kıbrıslırumlar değil mi? 2004 yılında federal devlet çözümüne en çok yaklaşan Annan Planı’nı Kıbrıslırumlar reddetmedi mi? 2017 yılında Türkiye’nin birçok taviz veren ılımlı yaklaşım sergilediği Crans Montana müzakerelerinde çözümü Kıbrıslırumlar reddetmedi mi? AKEL bu konuda konuşacak son politik partidir. Federasyonun “ölü at” konumuna gelmesinin en büyük sorumlularındandır AKEL.

Kıbrıs Türk solu bugünlerde ana muhalefet parti CTB Lideri Tufan Erhürman’ı eleştiri bombardımanına tutmaktadır. Efendim, Erhürman AKEL Genel Sekreterini Türkiye’nin askeri müdahalesi için “işgal” kelimesini kullandığı için eleştirmiş. Erhürman haklıdır. Askeri müdahale işgal değildi. KKTC dünyaca tanınsın veya tanınmasın. Politik sistemin bir parçası olan (ki elbette olacak) ana muhalefet parti liderinin Türkiye’ye açıkça saldırmasını beklemek sizce gerçekçi bir beklenti mi? 

Bu arada Yunanistan Başbakanı Mitsotakis’in geçen hafta BM’de yaptığı konuşmaya göz atalım. “Kıbrıs problemini iki bölgeli, iki toplumlu federasyon modelini gerçekleştirerek çözmeye kararlıyız” diyor. Dikkatinizi çekerim, Mitsotakis “siyasi eşitlik” temelini es geçiyor. Ne büyük sürpriz! Mitsotakis ayrıca 50 yıl önceki “işgal”in şiddet ve travmasına da değinmiş. “İşgal”e kendi ülkesi tarafından düzenlenen faşist cunta darbesinin neden olduğunu nedense unutmuş Bay Kyriakos!

Solda birçoklarımız Kıbrıslılığımızı öne çıkarmak için Kıbrıslı ve Türk kelimelerini bitişik yazarız. Bunun çok naif bir yaklaşım olduğuna inanmaya başladım. Bu yazdıklarımı okurken “Günaydın!” diye gülümseyen birçoklarını görür gibi oluyorum. Kıbrıslırumlar için Kıbrıslılık ne demektir peki? Kıbrıslı Rum demektir. Bu tavrı gösteren Londra’da yaşadığımız şeyleri defalarca köşemde yazdım. Bugünlerde sosyal medyada Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını kutlayan, bu cumhuriyetin vatandaşı olmaktan gurur duyduklarını belirtenleri hayretle izlemekteyim. Bir ülkenin vatandaşı olmak sadece o ülkenin pasaportunu kullanıp dünyayı gezmektir sanki de.

Kıbrıs’ın çözümsüzlüğünden en kötü şekilde etkilenen Kıbrıslıtürklerdir. Ancak onların arasında ganimetçiler, Kıbrıs’ın kuzeyini suç cehennemine çevirenler, basiretsiz, yolsuzluk yapan politikacılar gibi mevcut statükodan nemalandıkları için çözüm istemeyenler vardır.

Kıbrıs Türk solunun yapması gereken Kıbrıslırum dostlarını federasyonu gerçekleştirmek için çok daha fazla, samimi çaba göstermeye davet etmek, bu yolda onlara baskı yapmaktır. Onlara mevcut statükonun devamının ve federasyon dışı çözümlerin sadece Kıbrıslıtürkler için değil, Kıbrıslırumlar için de tehlike yaratacağını ısrarla anlatmak en önemli görevimiz olmalıdır.

Sizleri aşağıdaki gazete manşeti ile baş başa bırakıyorum. Gazetenin tarihine dikkat edin.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları