Onurlu bir yaşam hayalinde 50 yıl…

Cumhurbaşkanı Tatar, ‘Barış Harekatı sayesinde, Kıbrıslı Türkler kendi devletlerinin çatısı altında onurlu bir yaşam sürüyor’ dedi.

Güvenlik açısından düşünüldüğünde çok doğru...

Güvenlik en önemli konu bu adada!

Başımız dik ve onurlu bir şekilde yaşıyoruz.

Silah gücüyle Rumların bize zarar veremeyeceğinden eminiz.

Onurluyuz, Türk Silahlı Kuvvetleri yanımızda. Ve yanımızda olduğu sürece güvenlik huzurumuz devam edecek...

20 Temmuz sabahı Kıbrıs Türkünün eziyetlerinin acılarının bayrama dönüştüğü gündür...

Dönemin liderleri, mücahitleri ve Türkiye’den gelen askerlerimiz Kıbrıs Türkünü ipten aldı!

Kıbrıs Türküne tertemiz, yemyeşil mis gibi bir ülke bıraktılar.

Bu ülkede artık Kıbrıs Türklerine kimse tepeden bakamayacaktı.

Hor göremeyecek, öldürüp kuyulara atamayacaktı.

Bu yüzden 50 yıl önce gökyüzünden paraşütlerle süzülen askerlerimizi Kıbrıs Türkü mutluluk gözyaşlarıyla karşıladı.

Onurlu bir yaşam başlıyordu.

Korkuya endişeye yer yoktu.

Ancak zamanla Kıbrıs Türkü onurlu yaşam denilen şeyin sadece Rumlar tarafından öldürülmemek olduğunu anladı.

Evet, yaşam hakkı çok değerli hatta en önemli konu ama bu hak kazanıldıktan sonra düğer haklar geliyor akla.

***

İşin askeri kanadını hallettik...

Canımızı sağlama aldık ancak bu kez de başka dertlerimiz ortaya çıktı.

Ekonomik anlamda gelişmeyi bir türlü sağlayamadık.

Bunda ambargoların ve tanınmamanın çok etkisi var.

Ama bunlar bahane olamaz.

Bizim önümüzdeki en büyük engel kendimiz olduk...

Aç gözlülük, bireysel çıkarlar, doyumsuzluk ve hırslar.

Çirkin siyaset, hırsızlık yalan dolan.

Kendi onurumuzu kendi ayaklarımız altına aldık.

Seçtiğimiz siyasiler de buna destek oldu.

Şimdi 20 Temmuz bayram değildir diyenler falan var ya onlarda kötü yönetimle varoluş mücadelesi arasındaki farkı anlamak istemeyenlerdir.

***

Kıbrıs Türki şimdi onurlu bir yaşam sürüyor mu?

Genel çerçeveye bakalım;

Kıbrıs Türkü Rumlar tarafından bir ölüm, göç korkusu yaşıyor mu?

Hayır!

Peki ekonomik anlamda Rumlardan çok daha kötü bir durumda mı?

Evet...

İnsanlarımız Rum’un vereceği işe muhtaç mı?

Evet...

Kıbrıs Türkünün çoğunluğu özgürce seyahat edebiliyor mu?

Hayır!

Kıbrıs Türkü eğitim ve sağlık konularında Rumlardan geri mi?

Evet..

Turizm gelirleri konusunda Rumların gerisinde miyiz?

Evet!

Kendi kendimizi yönetme becerisine Rumlar kadar sahip miyiz?

Hayır...

Altyapımız, yollarımız Rumlar ile rekabet edebilir mi?

Hayır…

Bu liste uzar gider.

74 Harekatının ilk amacı Kıbrıs Türkünün canını kurtarmaktı.

Evet bu oldu başarılı bir şekilde.

Şükürler olsun...

Peki sonrası?

Sonrası bilinmezli!..

Bir Kıbrıs Türkü bir Kıbrıs Türküne göre daha onurlu bir yaşam sürüyor mu?

Bunu siz düşünün, karar verin…

***

 

CHP’nin Kıbrıs politikası ne!

 

CHP’nin yeni lideri 20 Temmuz kutlamaları dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kabine üyeleri ile birlikte KKTC’ye geldi.

Hem Türkiye hem de Kıbrıs açısından güzel bir tablo.

20 Temmuz konuşmasında Erdoğan iki devletli çözümün altını bir kez daha çizdi.

“Kıbrıs'ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz” dedi Erdoğan.

Haksız mı?

Erdoğan federal çözüm uğruna Denktaş’ı bile karşısına alan bir isim.

Buna rağmen olmadı.

Türkiye, Annan planı gibi bir anlaşmaya bile destek verdi.

Rumlar hayır dedi.

E doğal olarak “Kıbrıs'ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz” açıklaması ve bu yönde alınan kararlar haklı görünüyor.

Peki Tatar ne dedi?

“Guterres, iki taraf arasında ortak zemin bulunmadığını ortaya koydu ve değişik fikirlerle gelinmelidir dedi.”

Kıbrıs Türk tarafı da iki devlet teziyle geldi işte.

Haksız mı Tatar?

Değil!

Peki CHP Lideri Özgür Özel’in açıklamalarına bakalım.

Yakın tarihimizde CHP Kıbrıs konusunda çok pasif kaldı.

Şimdi ise konunun içinde görünmeye çalışıyor ama olmuyor.

Özel şimdi, ‘Türkiye’nin garantörlüğünün olmadığı bir durumu biz son derece riskli görüyoruz, müzakerelerden de yanayız diyor.

Rumların garantörlük konusundaki tavrını biliyoruz.

Rumlar Türkiye’nin garantörlüğünün devam ettiği hiçbir anlaşmaya yanaşmayacaklarına ant içti.

Hem garantörlükten yana olmak hem de müzakere etmek nasıl olacak sayın Özel?

Bilmediğiniz bir formül mü var elinizde?

***

Girne’de Türk Yıldızları coşkusu!

 

Girne kordon boyunda gözle görülür bir yenilenme yaşanmış.

Girneliler ve turistler denizle buluşmuş.

Deniz kıyısında yer alan kafeler geriye doğru çekilmiş. Aydınlatma ve görsel açıdan şirin bir yer haline gelmiş antik liman.

Tabi yeni restorasyon işlerinin hala bitirilememesi ayrı bir konu.

20 Temmuz 2024 tarihi sanıyorum Girne tarihinin en kalabalık günüydü.

Türk yıldızlarının gösterisine yerlisi yabancısı adeta akın etti.

Belki de rekor hava sıcaklığına ve Türk Yıldızlarının 1 saatlik rötarına rağmen böyle bir ilgi ve sevgi seli hiç görülmemiştir.

20 Temmuz için gerçek bir bayram havası Girne’de yaşandı resmen.

Ancak şunu görüyoruz ki Girne’de çok ciddi bir trafik sorunu var.

Bu sorunu çözmek şu an Girne’nin en önemli meselesi olabilir.

***

Ege bölgesi, Bodrum ve Yunanistan fiyatlarını kıyaslamak şu aralarda oldukça moda...

Euro ile ödeme olmasına rağmen Yunanistan daha ucuz.

Yıllarca astronomik fiyatlarıyla turistleri bıktıran Bodrum’un şimdi sinek avlayan görüntülerini görmeyen yoktur.

Girne antik limanda dün küçük pet şişe suyu 60 liraya satan bazı uyanıkları duyunca aklımıza kötü şeyler geldi…

MESAJ KUTUSU

Sayın Fatih ERDOĞAN, Merkezi Cezaevi Müdürü olarak cezaevinden kamu kuruluşlarına temizlik için gönderilen bir takım torpilli mahkumlarda cep telefonu olduğu belirlendiğinden haberiniz var mı? Görenler bu nasıl mahkum diyerek mesajlar göndermeye başladı haberiniz olsun istedik!

...

Sayın Kasım KUNİ, sahte diploma skandalına karışan bir milletvekilin dosyasının hala savcılığa gönderilmemesi bazı yerlerden talimat aldığınız yönünde algılanmaya başladı. En güvenilir kurumlardan olan polis teşkilatı böyle giderse yıpranarak güvenilirliğini yitirebilir!

...

Sayın Erhan Arıklı, ülkede deniz ve hava üssü olması için yaptığınız çağrılar en çok da turizmciler tarafından hem de ağır bir şekilde eleştirilmeye başladı. Yanı başımızda iki adımlık Türkiye varken bunu sürekli niye gündemde tutuyorsunuz çok da anlayamadık doğrusu!

...

Sayın Jale ERGÜDEN, rüşvet konusunda sadece alanların değil artık verenlerin de yargılanması konusundaki tarihi açıklamanıza kamuoyundan çok büyük destek gelmeye devam ediyor. Bu devletin görevi olmasına rağmen acaba niye başlarını kuma sokarak geçiştirmeye çalışıyorlar dersiniz?

...

Sayın Fikret ŞENDİL, KKTC’de hizmet veren Lion Kulüplerinin uluslar arası alanda tanınması Güney Kıbrıs’ta büyük tepki gördü ve haberlerde eleştire konusu oldu. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz. Umarız ülkeyi tanıtma hedefinde olanlara örnek teşkil eder...

...

Sayın Ahmet KAPTAN, bir kamuoyu yoklamasında sendikalar güvenilirlik konusunda listenin altında çıkınca eski bir sendikacı olarak tepkinizi doğul karşılıyoruz da peki ya halen sendika başkanlığı yapan ve yönetimdekiler acaba niye konuya duyarsız kaldılar dersiniz. Umarız tatil dönüşü onlar da size destek verirler...

...

Sayın Hasan Taçoy, UBP kurultayı için bütün ülke 20 Temmuz tarihine kilitlenmişken aynı gün yakın dostlarınıza ne pahasına olursa olsun adaylığınızın kesin olduğunu ifade etmenizle bugünden itibaren çalışmalara resmi olarak başlayacağınızı söylüyormuşsunuz, hadi bakalım hayırlısı gazanız mübarek olsun...

...

Sayın Tufan Erhürman, elektrik kesintileri en fazla sizin bölgeyi olumsuz etkiliyor ancak Ana muhalefet başkanı olarak jeneratör sahibi olma zamanı da geldi geçiyor. Hele de sivrisineklerin gece yarısından itibaren topluca saldırıya geçtiği bir bölgede değil mi?

...

Sayın Sevda YÜCELEN, G.Mağusa Ravelin  Lion Kulüp başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Özellikle çocuklara yönelik hizmetleri yoğunlaştırarak artırma kararınız bölge halkı tarafından da memnuniyetle karşılandı.

...

Sayın Dilek KIRICI, bir internet gazetesinin genel yayın yönetmenlik görevine başladığınızı ve artık günlük yazılarla okuyucunun karşısında olacağınızı öğrendik, bundan böyle artık kaleminize kuvvet dileklerimizle başarılar temenni ediyoruz...