Sahte diplomalar ve parayla satın alınan profesörlükler

Güzelyurt’ta, Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde meydana gelen "Şirket direktörü tarafından sirkat”, “Müstahdem tarafından sirkat”, “Sahte belge düzenleme” ve “Sahte belgeyi tedavüle sürme” ve benzeri suçlar ile ilgili olarak başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan zanlılar Çelebi Ilık ve Serdal Işıktaş bana yıllar önce tanık olduğum bir olayı hatırlattı. Yıllar önce bir üniversitede çalışan karı koca akademisyen vardı. Bu çift yeni boşanmıştı. Koca olan akademisyen henüz yeni ayrıldığı eski karısına halen duygu besliyordu. Koca akademisyenin karısı X üniversitenin psikoloji bölümünde akademisyen olarak çalışıyordu. Adamın karısının psikoloji bölümündeki çok tanınmış Psikoloji Bölüm Başkanı bir kadın akademisyenle arası açıktı. Adam karısına yaransın diye uzun bir araştırma yapmış ve karısının sorunlu olduğu Psikoloji Bölüm Başkanı kadın akademisyenin doktorasının sahte olduğunu tespit etmişti. Olay gerçekti. Her nasıl olmuşsa olmuştu ve kadın akademisyen ki herkes tarafından çok tanınan birinden bahsediyorum, sahte doktora ayarlamış ve üniversiteye bunu yutturmuştu. Şaka bir olay değildi. Kadın sahte diploma hazırlamış ve üniversite yönetimini kandırmıştı. Eşinden yeni boşanan koca akademisyen beni aradı ve bu durumu anlattı. Koskoca bir dosya evrak getirip bana sunmuştu. Olay büyüktü. Tam bombayı patlatacaktım ki olayın duyulmaması için ilgili üniversite yönetimi dönemin Başbakanı İrsen Küçük’ten bile yardım istemişti. Gelin görün ki olay duyuldu ve patladı. Üniversite yönetimi söz konusu Psikoloji Bölüm Başkanı kadın akademisyeni sorguya çekmiş, doktora diplomasını aldığı iddia ettiği üniversiteyle iletişime geçmiş ve diplomanın sahte olduğunu tespit etmişti. Tabii kadın okuldan atıldı. Olay büyümemesi için yargıya taşınmadı ve kapandı gitti.

Şimdi Çelebi Ilık’ın diplomasının sahte olduğu iddia ediliyor. Olay polis soruşturmasında. Çelebi Ilık’ı yıllardır tanırım. Umarım okuduğumuz haberler gerçek değildir. Olay ciddi ve iddialar da ciddi. Olay yargıya taşındığı için bu konu üzerine çok söz söylemeyeceğim. Unutmayın bir kişi yargılanıp mahkum edilinceye kadar masumdur. Masumluk karinesini bunu emreder. Şu ana kadar ki bulgular olayın ciddi olduğunu ve gerçek olduğunu gösteriyor. Bakalım ne olacak.

Yine bu olaydan yola çıkarak önemli bir konudan daha bahsetmek istiyorum. Bizim ülkemizde de sokakta yürürken adamın birine çarpsanız profesör çıkıyor. Zaman zaman yine topluma mal olmuş bazı kişilerin profesörlük diplomasının sahte olduğunu ya da parayla alındığını duyuyoruz. Özellikle üçüncü dünya ülkelerinden alınan profesörlük diplomalarının parayla satın alındığını sıkça duyuyoruz. Bir bakıyorsunuz x kişi aniden profesör olmuş. Peki nereden almış bu ünvanı diye bir araştırıyorsunuz üçüncü dünya ülkesi bir yerden. Örneğin çok tanınmış bir milletvekilinin babasının profesörlük diplomasının parayla satın alındığını yıllardır duyarım. Gerçek yalan bilmiyoruz ama son derece yaygın bir olaydır bu. Parayla yüksek lisans diploması, çalıntı tezlerle doktora diploması ve parayla profesörlük diploması üçüncü dünya ülkeleri üniversitelerinin yaygın yaptığı bir olaydır. Şimdi buraya ülke yazıp bazı kişileri zan altına almak istemem ama bunlar gerçekten de oluyor.

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi eğer böyle bir sahtecilik olayına karışmışsa gerçekten çok yakında üniversite kapısına kilit vurur. YÖK ve YÖDAK devreye girer ve üniversitenin eğitim serüveni sona erebilir. Biz dileyelim ki gerçek olmasın ve üniversite aklansın bu soruşturmadan. Dediğim gibi olay son derece ciddi ve tahkikat son derece sıkı yapılıyor.

Halbuki bu tür sahteciliğe hiç kimsenin tevessül etmemesi gerekiyor. Kardeşim kıracaksın dizlerini okuyacaksın ve alın teriyle diplomanı alacaksın. Bir yerden patlıyor işte.

Ciddi üniversitelerde neden olmuyor, bu tür şeylere tevessül etmedikleri için. YÖK ya da YÖDAK şöyle bir tarasa bazı üniversitelerin bakalım neleri ortaya çıkacak. Özellikle küçük üniversiteler böyle şeylere daha kolay tevessül edebiliyorlar.

Parayla satın alınan ünvan taşıyanları eminim bir korku almıştır.

***************

Günün Sözü

Bazen önemli olmamalı gidecek olan ya da gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.

Nazım Hikmet