Türkiye’ye samimi olun istediğinizi alırsınız...

Yayın Tarihi: 30/10/25 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin 102’nci kuruluş yıl dönümü bizim ülkemizde de coşkuyla kutlandı. Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği tarafından davet edildiğim için Lefkoşa elçiliğindeki kutlamaya bende katıldım. Elçilik bahçesi de hayli kalabalıktı. Öyle anlıyorum ki geniş bir davetli listesi ve yoğun bir katılım gerçekleşti.

Gece boyunca Türkiye’nin bizim için önemini düşündüm. Sövsek de saysak da mali protokol imzalayıp yerine getirmesek de ne zaman başımız sıkışsa kesenin ağzını cömertçe açan bir Türkiye var. Malum KKTC’nin yerel gelirlerinin %85’i memur maaşlarına gidiyor, yatırımlar için kalıyor geriye %15. Bu 15 ile de artık hükümet hangi deliği kapatabilirse onu kapatmaya çalışıyor. Türkiye yol yapmasa, okul hastane yapmasa bizim Hükümetlerimizin yeni yapacak hiçbir imkânı ve manevra kapasitesi yok.

AK Parti hükümetine müthiş muhalefetin olduğu bir ülke KKTC. Bu muhalefet duygusu bazı çevrelerce kamçılanıyor da. Ne şartta olursa olsun çözüm isteyen ve Rum yönetimi yanlısı yurttaşlarda var. Tüm bunlara rağmen başta Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AK parti Hükümeti Kıbrıslı Türklere hep güler yüzüyle karşılık veriyor. Bu nedenle sadece Türkiye yüzyılı demiyorlar ve KKTC’yi de bu yüzyılın içerisine katıyorlar.

Ankara hükümeti, Başbakan Üstel’e ciddi anlamda güveniyor ve bu hükümetin iyi işler yapması için gerekli tüm desteği veriyorlar. Umarım bu destekler doğru değerlendirilir ve zamanında yerine ulaşır.

AK Parti hükümetinin Kıbrıs Türk halkına yardım etmek istediğini ve bunun için uğraştıklarını net bir şekilde anlıyorsunuz. Protokol de bu işin bir parçası aslında. Protokolü oyalanmadan üstüne yatmadan uygularsak sonuçlarını pozitif olarak alacağımız bir anlaşma. Bizdeki siyaset daha çok eleştirmeye ve öküz altında buzağı aramaya benziyor. Protokolün neresi iyi kısmına değil de bu maddeler de nereden çıktı kısmına bakmayı tercih ediyoruz. Hani iyi olduğunu düşündüklerimizi de yapmıyoruz biz. Türk siyasetçiler bizim siyasetçiler gibi tembel değil, derslerine iyi çalışıyorlar ve sorunların üzerine rasyonel akılla gidiyorlar. Sorun belliyse çözümü de bellidir mantığı var.

Bizdeki alışıla gelmiş mantık iyi gözükeyim para alayım. Ya da protokolü uygulayım para alayım. Neden ne için uyguluyorum, daha başka ne yapabilirim şıkkı yok bizim tarafımızda. Tabii radikal kararlar alırsınız da radikal kararlar bugün yarın meyve vermez. Bu nedenle 2025-2026 yılı içerisinde Ankara hükümeti ile güçlü ilişkiler kurup iyi işler yapmak lazım.

Peki bu nasıl olacak? 'Sen ver ben yeyim' değil tabii ki. Bizim siyasilerin genel anlamda gelmiş geçmiş hükümetlerdeki en büyük sorun samimiyet sorunudur. Türkiye’de son derece güçlü bir hükümet var. Cumhurbaşkanı Erdoğan gerçek anlamda lider olmanın ötesinde samimiyete önem veren bir siyasi kişiliktir.

KKTC hükümetlerinin öncelikle AK Parti hükümetine karşı samimi ve dürüst olmaları gerekiyor. Bu birinci eşiktir. Samimiyet ve dürüstlük koltuğunuzun altında oldu mu Ankara’da her zaman güler yüzle karşılanırsınız.

“Seni yontmaya değil yardımınla ayağa kalkmaya geldik” olmalı hükümetin sloganı. Bugüne kadar ki hükümetlerin sloganı “madem buradasın ödeyecen be gardaş” modunda oldu. Bu modun bir işe yaramadığı gibi doğru bir yöntem de olmadığı da anlaşılmıştır.

Bin bereket versin Ünal Üstel hükümeti, Ankara ile son derece uyum içinde çalışıyor. Bu nedenle Ankara; Başbakan Üstel’i oldukça ciddi bir şekilde destekliyor.

Evet Türkiye bizim için son derece önemli bir ülke. Ne kadar eleştirirsek eleştirelim bize her zaman yardımcı olan bir ülke. Yüz ikinci yılını kutlarken biz Kıbrıslı Türkleri de bu yüz yılın parçası olarak gören bir ülke. Bu nedenle ikili ilişkileri ve iki ülkenin halklarının ilişkilerinin samimiyeti korunmalı ve güçlendirilmeli. Biz yeter ki gayretli olalım Türkiye’den isteyip de alamayacağımız hiçbir şey yoktur.

******************

Günün Sözü

"Eğer yağmur şiddetliyse su çatıdan sızacak yeri bulur."

Viking Atasözü


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları