Türkiye sayesinde rahatız…
Yılbaşıydı maaşlar ödenecekti ödenmeyecekti, eylem vardı grev vardı darken 2024 yılı geride kaldı. Önümüzde uzun bir 2025 yılı var. ekonomik olarak zor geçeceği söylenen ama öte yandan Kıbrıs meselesinde çözüm olması noktasında sürprizlerle dolu bir yıl var bunu da söylemek lazım. çevremizde savaşlar olur biterken aslında KKTC olarak ne kadar rahat yaşadığımızı fark ettim. Ne kadar şikayet edersek edelim bu rahat yaşantıyı Türkiye Cumhuriyeti devletine borçluyuz.
Türkiye’nin bizim için önemini düşündüm. Sövsekte saysakta, Mali protokol imzalayıp yerine getirmesek de ne zaman başımız sıkışsa kesenin ağzını cömertçe açan bir Türkiye var. Malum KKTC’nin yerel gelirlerinin % 85’i memur maaşlarına gidiyor, yatırımlar için kalıyor geriye % 15. Bu % 15 ile de artık hükümet hangi deliği kapatabilirse onu kapatmaya çalışıyor. Türkiye yol yapmasa, okul hastane yapmasa bizim hükümetlerimizin yeni yapacak hiçbir imkanı ve manevra kapasitesi yok.
AK Parti hükümetine müthiş muhalefetin olduğu bir ülke KKTC. Bu muhalefet duygusu bazı çevrelerce kamçılanıyorda. Ne şartta olursa olsun çözüm isteyen ve Rum yönetimi yanlısı yurttaşlarda var. Tüm bunlara rağmen başta Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AK Parti hükümeti Kıbrıslı Türklere hep güler yüzüyle karşılık veriyor. Bu nedenle sadece Türkiye yüzyılı demiyorlar ve KKTC’yi de bu yüzyılın içerisine katıyorlar.
Ankara hükümeti, Başbakan Üstel’e ciddi anlamda güveniyor ve bu hükümetin iyi işler yapması için gerekli tüm desteği veriyorlar. Umarım bu destekler doğru değerlendirilir ve zamanında yerine ulaşır.
Bir kere bin yatak kapasiteli bir hastaneye ihtiyacımız var. Türkiye’nin beş yüz yatak kapasiteli hastane sözü bin yapılmalı ve bir an önce inşaatına başlanmalı, yarım kalan yollar bitirilmeli ve en önemlisi yeni okullar yapılmalı, yapılması için Eğitim Bakanlığı Çavuşoğlu, Ankara hükümetiyle gerekli iletişimi sağlamalı.
AK Parti Hükümeti'nin Kıbrıs Türk halkına yardım etmek istediğini ve bunun için uğraştıklarını net bir şekilde anlıyorsunuz. Protokol de bu işin bir parçası aslında. Protokolü oyalanmadan üstüne yatmadan uygularsak sonuçlarını pozitif olarak alacağımız bir anlaşma. Bizdeki siyaset daha çok eleştirmeye ve öküz altında buzağı aramaya benziyor. Protokolün neresi iyi kısmına değil de bu maddeler de nereden çıktı kısmına bakmayı tercih ediyoruz. Hani iyi olduğunu düşündüklerimizi de yapmıyoruz biz. Türk siyasetçiler bizim siyasetçiler gibi tembel değil, derslerine iyi çalışıyorlar ve sorunların üzerine rasyonel akılla gidiyorlar. Sorun belliyse çözümü de bellidir mantığı var.
Bizdeki alışıla gelmiş mantık iyi gözükeyim para alayım. Ya da protokolü uygulayım para alayım. Neden ne için uyguluyorum, daha başka ne yapabilirim şıkkı yok bizim tarafımızda. Tabii radikal kararlar alırsınız da radikal kararlar bugün yarın meyve vermez. Bu nedenle 2025 yılı içerisinde Ankara hükümeti ile güçlü ilişkiler kurup iyi işler yapmak lazım.
Peki bu nasıl olacak? 'Sen ver ben yeyim' değil tabii ki. Bizim siyasilerin genel anlamda gelmiş geçmiş hükümetlerdeki en büyük sorun samimiyet sorunudur. Türkiye’de son derece güçlü bir hükümet var. Cumhurbaşkanı Erdoğan gerçek anlamda lider olmanın ötesinde samimiyete önem veren bir siyasi kişiliktir.
KKTC hükümetlerinin öncelikle AK Parti hükümetine karşı samimi ve dürüst olmaları gerekiyor. Bu birinci eşiktir. Samimiyet ve dürüstlük koltuğunuzun altında oldu mu Ankara’da her zaman güler yüzle karşılanırsınız.
“Seni yontmaya değil yardımınla ayağa kalkmaya geldik” olmalı hükümetin sloganı. Bugüne kadar ki hükümetlerin sloganı “madem buradasın ödeyecen be gardaş” modunda oldu. Bu modun bir işe yaramadığı gibi doğru bir yöntem de olmadığı da anlaşılmıştır.
Evet Türkiye bizim için son derece önemli bir ülke. Ne kadar eleştirirsek eleştirelim bize her zaman yardımcı olan bir ülke. Yüzüncü yılını kutlarken biz Kıbrıslı Türkleri de bu yüz yılın parçası olarak gören bir ülke. Bu nedenle ikili ilişkileri ve iki ülkenin halklarının ilişkilerinin samimiyeti korunmalı ve güçlendirilmeli. Biz yeter ki gayretli olalım Türkiye’den isteyip de alamayacağımız hiçbir şey yoktur.
******************
Günün Sözü
"Gitmek istiyorsa bırakacaksın gitsin… Aklı seninle olmayanın bedeni yanında olsun ister misin?"
Can Yücel
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.