Henüz 25 yaşındaydı…

Anastasia Melega ; henüz 25 yaşındaydı. Kendi canına kıydı ve hayatını kaybetti. Ortalık oturdu kalktı. Zavallı kadıncağızın hayalleri neydi, idealleri neydi. Her kadın gibi evlenecek ve çoluk çocuğa karışacaktı. Güzel bir hayatı, iyi bir kocası ve güler yüzlü çocukları olacaktı. Olmadı. Her ne yaşadıysa yaşadı ne buhran geçirdiyse geçirdi ve kendi canına kıydı. Hangi açıdan bakarsak bakalım, nasıl değerlendirirsek değerlendirelim çok vahim bir durum. Peki kaç gün konuşacağız, kaç gün tartışacağız? Üç gün beş gün bilemediniz bir hafta. Bu konuda diğer dramatik konular gibi unutulup gidecek.

Hepimiz biliyoruz ki gece kulüplerinde çalışan kadınların hemen hemen hepsi kandırılarak buraya getirtiliyorlar. Bu genç kadınlar fuhuş yapmak için gelmiyor en azından büyük çoğunluğu bu amaç için gelmiyorlar. Gece kulüpleri kapatılmalı lafazanlığı yapmayacağım ama en azından bu ülkeye gelen yabancı kadınlar ne için geldiklerini bilmeliler. Çalışma Bakanlığından sırf hayat kadınlığı yapacakları yönünde tespit ve tecil ettirilmeleri gerekiyor.

Dini inançlarıma göre fuhuşu kesinlikle tasvip etmiyorum. Kadın satılacak kullanılacak bir meta değildir kesinlikle kadınların seks işçisi olarak çalıştırılmasını da tasvip etmiyorum ama gelin ki dünyanın her yerinde bu tür mekanlar var. dünya kurulduğu günden beri var ve dünya yok olup gidinceye kadar da var olacak. İşte bu nedenle bu işi yapacak kadınlar KKTC Devletinin güvencesi altında olmalı, korunmalı kollanmalı.

Anastasia Melega’ya otopsi yapıldı. Pekala cinsel ilişkiye girdi mi diye bakıldı mı ? İstememesine rağmen seks yapmaya zorlandı mı ? Buna da bakılmalıydı. Polisin en ciddi şekilde soruşturmasını yapması gerekiyor. Konunun üstü kapatılıp unutturulmamalı.

Bakınız dostlar ;; intihar bulaşıcı bir olaydır. Bu intiharların devamı gelirse şaşırmayın. 26 yıldır profesyonel bir gazeteci olarak söylüyorum sizlere ; hayatın ilginç bir enerjisi vardır. Ölümlü trafik kazaları, uçak kazaları, cinayetler, özellikle kadın cinayetleri ve intiharlar oldu mu arkası gelir. Ardı ardına olur.

İlgili gece kulübüyle ilgili polis çok ciddi bir soruşturma yürütmeli ve bu intihara sebebiyet veren birileri varsa yargı önüne çıkarılmalıdır. Yasalarımıza göre gece kulüplerinin kadın satması yasak. Gece kulüpleri eğlence mekanları statüsünde bulunduruluyor ama gelin görün ki bu gece kulüplerinin hepsinin kadın sattığı, orada bulunan kadınlara seks işçiliği yapmaya zorladığı biliniyor ve daha önemlisi Devlet bu işten vergi topluyor, para kazanıyor. Vakti zamanında gece kulüplerine baskınlar yapılırdı. Uzun zamandır herhangi bir baskın yapıldığını ne duyduk ne gördük. Polis hiçbir şekilde gece kulüplerine baskın yapmıyor, kontrol etmiyor. Bu işten faydalanan polisler olduğu da iddia edilegelmiştir. Açıkçası ben polis teşkilatının böyle çirkin işlere karışacağına inanmıyorum ama bu yönde iddiaları da duyuyoruz.

Sözün özü Polis teşkilatı bu işi sıkı tutmalıdır. İçişleri Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı bu işi sıkı tutmalıdır.

Yazının başında da yazdığım gibi. Bu mesele kaç gün konuşulacak kaç gün tartışılacak. Zamanın tozlu sayfaları arasında unutulup gidecek. Ta ki başka bir intihar vakası daha yaşanana kadar. Ne ölümlü trafik kazaları, ne kadın cinayetleri, ne çocuk tacizleri gündemde ki yerini koruyamıyor ve unutulup gidiyor.

Sivil toplum örgütlerinin Hükümet üzerinde gereken baskıyı kurması gerekiyor, Hükümetin de bu işi ciddiye alıp sıkı tutması gerekiyor. Aksi takdirde bu intihar vakası da unutulup gidecek ve en fazla birkaç hafta sonra konuşmuyor olacağız.

Yazık hem de çok yazık.

****************

Günün Sözü

Bir gün ayrıldık ve sevilmekten eskimiş bir renk gibi hissettim kendimi.

Cemal Süreya