CTP şehir hastanesi istememişti!

Yayın Tarihi: 02/03/20 07:00
okuma süresi: 7 dak.

Tek kelimeyle felaketi yaşıyoruz. Türk askerinin İdlib’te şehit düşmesinin ardından, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde yaşanan talihsiz yangın sonrasında üç vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ve en son olarak hızla yayılan korona virüsü nedeniyle Rum Yönetimi’nin dört sınır kapısını kapatma girişiminde karşılıklı yaşanan sınır eylemleri.

Herkesin olaylara bakış açısı farklıdır çünkü herkesin kendine göre önem önceliği farklıdır. Ülkemizle ilgili diğer konulara girmeden Türkiye-Suriye savaşı konusuna değinelim. Aslında başlı başına bir yazı konusudur bu konu. Öyle tahmin ediyorum ki sakinleşecek ve tekrardan Türkiye-ABD yakınlaşmasıyla son bulacak. Ancak gelin görün ki Türkiye oldukça zor bir dönemden geçiyor. Şehit olan tüm askerlerimize Allahtan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Bu konuyu uzun uzadıya kaleme alacağız ama başka gün.

Hastane eski ve ömrünü tamamladı

Sağlık bakanları içerisinde Faiz Sucuoğlu en başarılı olanlardan biridir bana göre. Faiz Beyin bakanlığı döneminde birebir yaptığımız sohbetlerde tanık olduğum birçok şey var. Bir kere Lefkoşa Devlet Hastanesi gerçekten çok eski ve kelime anlamıyla dökülüyor. Elektrik sisteminde çok ciddi problemleri var hastanenin. Sucuoğlu döneminde, özellikle yaz aylarında hastanenin elektrik sistemi yükü çekmiyor ve sürekli arıza veriyordu. Faiz Bey bir takım iyileştirmeler yapmış ve bu sorunları gidermişti. Hastanenin çok eski ve bakımsız olmasından dolayı yaşanan sıcak-soğuk su sorunlarını gidermiş, asansörlerini tamir ettirmişti.

Faiz Beye bugün sorsanız bir daha sağlık bakanlığı yapmak istemez buna eminim. Sürekli haksız yere sorun çıkaran bir sendika, doktorların maaş sorunu ve her tarafı dökülen bir hastane.

Niye anlatıyorum bunları size; çünkü geleceğim yer yeni hastane konusu. Bakan Sucuoğlu, dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile oldukça yakın bir dostluğa sahipti. Bakan Akdağ da gerçekten Kıbrıs Türk halkını seven ve değer bir siyasetçi olarak, Lefkoşa’ya yeni bir hastane yapılması için son derece istekliydi.  Hükümet düşmeden önce Bakan Akdağ çeşitli ziyaretlerde bulunmuş ve yapılacak şehir hastanesinin yeri belirlenmişti.

CTP yeni hastane istememişti

CTP Hükümeti iş başına gelince ne yazık ki dönemin Sağlık Bakanı Filiz Besim öyle tahmin ediyorum ki CTP içerisindeki bazı güçlerin de baskısından kurtulamayarak “Biz şehir hastanesi istemiyoruz” demiş ve Ankara’nın Lefkoşa’ya yapacağı yeni hastaneyi reddetmişti. Filiz Hanıma bir kabahat bulmuyorum kesinlikle, Filiz Hanımın başarılı olmasını istemeyen bir grup CTP’linin Filiz Hanıma operasyonuydu bence bu durum.

Bakın Besim ne demişti; “Sağlık sistemleriyle ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Bizim de Kuzey Kıbrıs'ta hastane projelerimiz var. O başlık çerçevesinde farklı modeller görüyoruz. Sayın Recep Akdağ'ın da önerisiyle Yozgat Şehir Hastanesini gezme gereği duyduk. Geldik çok da mutlu olduk." dedi. Besim, "Geri döndüğümüzde teknik arkadaşlarımızla hükümetimizle konuşacağız, görüşeceğiz ve günün sonunda kararımızı vereceğiz. Bilmemiz, görmemiz gereken değişik bir tecrübeydi”https://emlakkulisi.com/kktc-saglik-bakani-yozgat-sehir-hastanesini-inceledi/566687

Gelin görün ki dönemin CTP Hükümeti, AK Parti Hükümeti’nin KKTC halkına hediye etmek istediği şehir hastanesini elinin tersiyle itmişti. Çok ama çok yazık olmuştu. Hastaneyi yapacak olan Türkiye’ydi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ı çok severim. Erhürman, Başbakanlığı dönemlerinde çok ciddi sorunlarla uğraşmış değerli bir adamdır ancak bu hastane konusunda ağırlığını koymaması en çok yadırgadığım konuydu ve hayatım boyunca da unutamayacağım bir meseledir.

Nasıl olur da CTP, KKTC’de bir hastane yapılmasına isteksiz ve mesafeli durur.

Güzelyurt Hastanesi’nin durumu ortada. Hastane olarak kullanılması mümkün değil çünkü imarında sıkıntıları var ve ne yazık ki buradaki kötü imza da CTP’ye ait. CTP’ye ait diyorum çünkü bakanların ya da vekillerin hataları günün sonunda CTP’ye fatura ediliyor.

Yeni hastane başlasa elbette ki bugünkü yangının önüne geçmezdi ama en azından yakın geleceğe umut olurdu. Şimdi ortada ne başlayan yeni bir hastane var ne de yapılması muhtemel yeni bir hastane.

Şimdi ne zaman eski haline döneceğini bilmediğimiz ciddi hasar görmüş bir hastane, hayatını kaybetmiş üç insanımız var.

Bu olayların yaşanmasında kimin emeği varsa utanmalıdır diye düşünüyorum.

Koronavirüs kapıda

Gelelim bir başka felakete. Adeta yaz mevsiminin bir an önce gelmesi ya da havaların erken ısınması için dua etmemiz gerekiyor. Koronavirüs dünyada hızla yayılıyor ve her gün insanlar ölüyor. Bu virüs büyük ihtimal ülkemize de gelecek. Rum Yönetimi, ciddi kaygıları olduğu için barikatları kapatmaya çalıştı. Kesinlikle böyle bir salgına hazır değiliz. Hele hele yangından zarar görmüş bir hastane ile.

Umarım bir başka felaket yaşanmadan bu günler gelir geçer. Bir kez daha anlamış olduk ki KKTC olarak ne bir salgına ne bir afete ne bir savaşa hazır değiliz.

Daha da önemlisi neleri kaybetmekle karşı karşıya olduğumuzun farkında olsak bile bunun için yeterli kaygıyı duymuyoruz.

******************

Günün Sözü

Sen gözlerini kaybettin gözlerini,  bunu biliyorsun. Ben ki yaşadıklarımı büyük dinler gibi yaşıyorum. Sen artık bir din değilsin bunu biliyorsun.

Attila İlhan


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları