Ya 5,4 deprem... Kuzey’de olsaydı?!

Yayın Tarihi: 13/11/25 07:30
okuma süresi: 5 dak.

Baf’ta denizde toplamda 5 deprem meydana geldi. Bunların iki tanesi son derece önemli şiddetteydi. 5,2 ve 5,4. Eğer bu büyüklükteki bir deprem denizde 15 kilometre derinlikte değil de Baf’ta olmuş olsaydı ya da Lefkoşa’da olmuş olsaydı zayıf binalar çatlayabilir ya da yıkılabilirdi. Yazımı ne yazık ki uzun süren bir elektrik kesintisinden sonra kaleme alabiliyorum. Son derece normal buluyorum artık. Yağmur yağacak da elektrikler kesilmeyecek mi? Elbette ki kesilecek. Lefkoşa’dan evime gelirken her zamanki klasik görüntüler karşımdaydı. Yollar havuz olmuş kanalizasyon delikleri dolmuş ki muhtemelen pisliktendir sular dışarı taşıyordu. Ne yaparsınız bazı manzaralar değişmiyor. Çok şükür ki Güney Lefkoşa’ya yağdığı kadar Kuzey Lefkoşa’ya ya da Kuzey Kıbrıs’a çok şiddetli yağmurlar yağmıyor. Dahası yağmur birkaç saat sürüyor sonra güneş açıyor. Tanrı bizi seviyor mu yoksa bu memleketin gudubedinden midir nedir böyle oluyor. Meteorolojiye göre üç gün daha yağmur yağmaya devam edecek. Bu üç gün güneşli geçerse şaşırmayın. Niye yazıyorum bu deprem yazısının içine bunu, tam bir KKTC klasiğine tanık oluyoruz da ondan. Anlıyor musunuz bu ülke de bazı şeyler hiç değişmiyor.

Gelelim depremlere. Bu depremler Kıbrıs’ın Kuzeyinde de olabilirdi ve eğer olsaydı ciddi sıkıntılar yaşardık. Yapıların çoğu eski ve en önemli iki nokta var. Bu eski yapılar ince demirlerden ve deniz kumundan yapılmış binalar. Bu nedenle sağlam değiller. Yeni yapılanlar artık daha sağlam. Eskiden deprem yönetmeliği ya yoktu varsa da ki bundan emin olamıyorum; inşaat demirlerinin daha kalın olması zorunluluğu yoktu. Bu nedenle betonarme olan bütün yapılar deniz kumundan ve ince demirlerden yapılmış binalardır. Daha da kötü köylerde ya da kasabalarda 1974’ten önce kalmış Rum evleri var. Onların durumu daha kötü.

Peki ne yapacağız? Var mı bir planımız? Okullardaki yenileme ve sağlamlaştırma çalışmaları devam ediyor henüz sonuçlanmış değil. Her ne kadar eleştirilse de Bakan Çavuşoğlu epey iş çıkardı bu konuda. Peki sivillerin kaldığı binalar, evler. Onların akıbeti konusunda hiçbir bilgimiz yok. Karot testi yapılan az sayıda binalar var ama on binlerce eve depreme dayanıklılık testi yapılmış değil ve bu evlerin olası bir depreme ne kadar dayanabileceği konusunda ülke olarak devlet olarak hükümet olarak hiçbir bilgimiz yok.

Allah korusun ama 5,4 Lefkoşa’nın göbeğinde oldu. Ne yapacağız? Kesin zayıf binalar yıkılacak. Buna adınız gibi emin olun. Ölümler olacak. Kim nasıl kalkacak bu yükün altından? Hem maddi hem manevi. Var mı bir planımız var mı bir tedbirimiz ya da çözümümüz. Yok. Ne yazık ki yok. Deprem olacak ölenler ölecek ondan sonra ne yapacağımızı düşünürüz. Durumumuz tam da bundan ibaret.

En azından bir deprem alt yapı çalışması devlet tarafından ücretsiz bir şekilde tüm evlere yapılabilir. En azından oturduğunuz evin depreme ne kadar dayanıklı olduğunu öğrenirsiniz ve bir çaresine bakarsınız. Bu son derece önemli bir meseledir. Eski ve zayıf inşa edilmiş on binlerce konut var ev var KKTC’de. Bize bir şey olmaz mı diyeceğiz. Zaten bu depremler hep Baf açıklarında deniz de mi olur diyeceğiz ve bu da geçti boş verin bir şey olmaz olursa da Allah kerim deyip yaşamaya devam edeceğiz.

Bu konuda Hükümet, sivil toplum örgütlerinden de yardım alarak bir çalışma ve program hazırlamalı ve her evin sağlamlık testi ücretsiz bir şekilde yaptırılıp, vatandaşın evini sağlamlaştırması için tedbir almasının yolu açılmalı. Yoksa bu deprem dün Baf açıklarında denizde oldu yarın sabaha karşı Lefkoşa’nın göbeğinde olur ve yeni bir kabusa uyanmış oluruz.

****************

Günün Sözü

"Elinin arkasında güneş duruyordu… Aylardan kasımdı üşüyorduk... Ağacın biri bulvarda ölüyordu… Şehrin camları kaygısız gülüyordu… Her köşe başında öpüşüyorduk…"

Attila İlhan


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları