Kararsızlar

Karar verme işi her konuda oldukça kritiktir. Her bireyin kendine özgü bir karar verme mekanizması vardır. Bu mekanizma kendine özeldir…Süreç içerisinde geliştirilir… Karar verirken farklı farklı yöntemler vardır. Karar ne olursa olsun… Bu verilecek kararda, sosyal, ekonomik, kültürel, siyasal vb. birçok faktör devreye girebilir… Dönemine göre bazı faktör diğerine göre daha baskın çıkabilir… Veya bunların yanında özel nedenler işin içerisine girebilir… Adını nasıl isterseniz öyle koyabilirsiniz. Sonuçta bu kararsızlığın bir karara dönüşmesi beklenmektedir. Dönüşme ol mayada bilir… Kararsız kalınır. Bu da bir seçenek olarak hep karşımızda durur…

İnsan hayatında çok büyük önem derecesine sahip olan evlilik konusu buna bir örnektir…Konumuz evlilik değildir ama buna bir örnektir…Buradan daha kolay devam edebiliriz… Evlilik kararı vermek bir karadır. Karasızlık durumu değildir. Evlenmemek kararı gibi… bu da bir karadır… karasızlık durumu sergilemez… Diyeceğim odur ki kararlar her zaman olumlu değildir… Olumsuz karalar da en az olumlu kararlar kadar önemlidir… Veya evlenip evlenmemeye karar verememe durumu var… ki bence en zorlu durum bunlardır… Sonuçta karar verirsin veya vermezsin bunun sorumluluğu sende toplanır… Doğru karar verirsin… karar veremezsin sorumluluk sana ait olur… Kararın doğrusu yanlışı ise yine bireyin vereceği bir karardır…

Karasızların bizim istediğimiz karara varmaları ise ayrı bir çalışma konusudur… Ama yönetim bilimlerine konu olan… “en kötü karar karasızlıktan iyidir” tartışma zemininden hareket edenler karasızlık durumundan ayrılıp mutlaka üzerinde çalıştıkları konuyu bir karara bağlarlar… Verdikleri kararın sorumluluğunu alarak… devam ederler… Karar verme anına gelene kadar karar verme sürecini da doğru kullanmak gerek… Eldeki verileri iyi okuyabilmek… analiz edebilmek…geleceğe yönelik projeksiyonlar yapabilmek ise ayrı bir uzmanlık ister… Bu olumlu özelliklerin hepsi bizim toplumda mevcuttur…

Karasızların bizim istediğimiz karara varmalarını sağlamak için temelde ne istediklerini iyi anlamak gerek… onları karasızlığa sürükleyen nedenleri iyi ortaya koyabilmek…  kök sorunu doğru tespit edebilmek gerek…

Kararsızlar bir karara varır ise vardıkların kararın sorumluluklarını da alabilmelidirler… Yok varamıyorlarsa varamadıkları kararın da sonuçları ve sorumlulukları onlardadır. Bu nedenle herkes kendine özgü yöntemleri ile karalarını verip sandığa gidip oylarını kullanmalıdır. Tüm bu sorumluluklarının bilinci ile… Yoksa sandığa gitmemek sorumluluğu üzerine almamak anlamına gelmemektedir. Karasızlar kararlarını verdiği zaman…ve sandığa gitmeye karar verdiği zaman resmin tamamını bizler de görmüş olacağız…