Dibe Vurmak

Her düşüşte dibi görmezsin. Düşüş bazen yavaş olur bazen aralıklı… Bazen kesintisiz bir düşüş yaşanır. Tam olarak dibin neresi olduğunu anladığında bir daha çıkamayacaksın hissine kapılırsın. Zira diptesindir daha derini yoktur. Düşüşler ve yükselişler her bireyin profesyonel veya kişisel/özel hayatlarında olur. Sonuçta iş yapan yanlış yapar… Düşer kalkar… Hiç hareket yoksa söz konusu düşüş ve kalkışlar da yaşanmaz… Bunları göze alıp hareket edersin. Yükselen düşer de… Ya da her yükselişin bir düşüşü de vardır gibi farklı ülkelerin özlü sözleri de vardır. “what goes up must come down” der çok sevdiğim bir arkadaşım… Buradaki düşüş… yükselen için söz konusudur elbette…

Bir de yükselemeden düşenler var… Sürekli düşüş… Zor bir durum. Ama kendi içerisinde de tutarlı aslında… Düzenli bir düşüş. Düşmeden kalkmak olmaz. Kaç kez düştük yürümeyi öğrenene kadar… deyip düşüşlerimizi de masun tecrübeler olarak adlandırmak da ayrı bir güzellik… Düşmemek için hareketsiz kalacak halimiz yok ya…

Geçen akşam uykuya dalmak üzere o en tatlı geçiş aşamasındayken ben… Ersun hoca günün maç özet ve yorumlarını dinlemek için televizyonun sesini biraz yükseltti… Alışkınım ben maç sesleri ve futbol yorumları ile uyuya kalmalara… Bir yorumcu… “dibe vurmak iyidir… vurunca yere…yeniden yükselirsin. Önemli olan ne kadar hızla dibe vurduğundur… Ne kadar hızlı dibe vurursan o kadar yükseğe fırlarsın” diyordu… Hemen gözüm fal taşı gibi açıldı… Ne izliyorsun? diye sordum Ersun Hocaya… Uyandırdım mı? Maç yorumlarına bakıyordum dedi… Yok… önemli değil… nasıl maç yorumu bunlar?… deyip… hemen can kulağı ile dinlemeye başladım… Yorumcu devam ediyordu… “ Önemli olan dibe vurduğun yerin şekli diyordu… Konu neydi bilmiyorum… Maç ile ilgisini de anlamadım… Ama gerçekle ilişkilendirilebilecek kadar anlamlı şeyler söylüyordu… “Dip dar bir yapıda ise fazla yalpalamadan geri yükselirsin…Yoksa vurduğun dip geniş bir hazne ise bir müddet dipte zaman kaybeder… oradan çıkmak için daha fazla efor harcaman gerekir” diyordu… “U ve V şekillerini örnek veriyordu… Ne kadar ilginç bir futbol programı dedim…. Ersun hoca gülerek… “Futbol asla sadece futbol değildir” diyorlar inanmıyorsun dedi…

“Dar alanda kısa paslaşmalar” siyasette de var… Futbolda da… Transferler de bu şekilde… hem siyasette hem futbol da… mevcut. Bu yükseliş ve düşüşlerin adaletsizliği var… Yükselirken kalabalıklarda yükselirsin… Düşerken ise yalnızsın… Hele dibe vurduğunda hep tek başınasın diye düşünülür…

Siyasette yükselirken de düşerken de yalnız mısın? Yönetimde her yükselen bir gün düşeceğini bilerek mi hareket eder? Her yükselen düşer mi? Düşüşler her zaman “kötü” yü temsil etmez… Diğer bir değişle… Dibe vurmak yeniden yükselmek için büyük bir fırsat olarak da değerlendirilebilir… Yeter ki zemin uygun olsun… Ay, güneş ve yıldızlar… sıraya dizildi mi… yükselişler de düşüşler de… hareket edenler içindir… Durmak ise büyük bir zaman kaybı…