Kıbrıs’ta Normalleşme İhtiyacı!
Dünyamız otokratik yönetimlerin gölgesinde ve bölgesel ölçekte sıcak çatışmalara tanıklık eder durumda…
Ülkemiz, adamız Kıbrıs ise donmuş çatışma (frozen conflict) alanı olarak tanımlanıyor… Donmuş çatışma alanlarının en büyük özelliklerinden bir tanesi belirsizliktir !
Buna ek olarak çelişkilerin ve anomalilerin de günlük yaşamın bir parçası haline gelmesi söz konusudur. Durum böyle olunca da yaşam zorlaşıyor, yaşam kalitesi düşüyor… İnsan ben neredeyim, niye böyle oluyor sorularını sormaya başlıyor…
Dünyanın genelinde insani anlamda yaşam zorlaşıyor ve otokratik liderlerin-yönetimlerin gölgesinde bir bilinmezlik ve çatışmacı kültür yükseliyor! Bu bir gerçeklik… Adamız da bu süreçten etkilenirken, kendine münhasır şartlarının da buna eklenmesiyle yaşam bir o kadar daha zorlaşıyor!
Günümüzde insanlığın en büyük sorunu nedir? diye sorsalar, benim yanıtım şudur: İklim Değişikliği-Küresel Isınma!
İklim değişikliği nedeniyle kuraklık ve bunun sonucunda su kıtlığı, tarımsal alanda verimlilik kaybı bizi derinden etkilemeye başladı! Bizler ise bu önemli, hayati konuyla ilgilenmek ve çözüm aramak yerine, adada 1963 yılından beridir devam eden Kıbrıs’taki siyasi sorunun yarattığı sonuçlarla ilgilenmek durumundayız…
Başkent Lefkoşa Avrupa’nın son bölünmüş başkenti konumunda, geçişlerde yoğunluktan dolayı yaşanan zorluklara son günlerde evrak kargaşası da eklendi…
Yeni geçiş noktalarının açılması sürekli konuşuluyor, ancak bu konuda da bir adım atılmış değil! İnsanın kendi ülkesinde rahat bir seyahat imkanına sahip olamaması kötü bir duygu! 60 yıldan fazla bir zamandır Kıbrıs’ta barikatlara tanıklık ediyoruz!
İzolasyonlar, ‘’Doğrudan Ticaret Tüzüğü’’, ‘’Direkt Uçuş’’ gibi kavramları da son 20 yıldır daha fazla kullanır olduk!
Mülkiyet konusunda yaşanan gerilim ve çelişkili durum ise herkesin malumu… Mülklerin 1974 öncesi sahipleri ve günümüzde kullananlar! Taşınmaz Mal Komisyonunun (TMK) işlevini yitirmeden verimli bir şekilde çalıştırılması gerekiyor… TMK’nin işlevsel anlamda muhtevası kapsamlı çözüm sonrasına da taşınmalı ve mülkiyet konusunda yaşanan sıkıntılar giderilmelidir…
Kapalı Maraş 51 yıldır hayalet şehir olarak anılıyor!
Kıbrıs Türk Toplumunun bir kısmının Kıbrıs Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği vatandaşı olması ve belli bir kısmının ise olamaması söz konusu!
Kıbrıs Cumhuriyeti-AB vatandaşı olanların dahi tam anlamıyla AB içerisindeki imkanlardan yararlanamaması durumu malumdur…
Uluslararası alanda kimlik anlamında tanımlanmada, sosyal güvenlik-sağlık bağlamındaki sorunlar öğrencilerimizden tutun da çalışanlarımıza kadar herkesi etkilemektedir…
İletişim ve diyalog anlamında uluslararası toplumdan kopmuş bir haldeyiz… Doğrudan ilişki kurulamaması büyük bir sorun !
KKTC sınırları içerisinde istikrarlı bir finans sisteminin oluşturulamaması da bugünkü statükonun sonuçlarından bir tanesi…
Adamızda Münhasır Ekonomik Bölge, Kıta Sahanlığı ve Karasuları konularında belirsizlik-uyuşmazlık devam ediyor… Kıbrıs sorununa çözüm bulmadan bu belirsizliklerin de giderilmesi mümkün değil… Hal böyle olunca da enerji projeleri de askıda kalıyor…
Görsel şovları, hakikat ötesi söylemleri kısacası reklamları bir tarafa bırakıp normalleşmeye doğru yol almalıyız…
Kıbrıs’ta normalleşme ihtiyacı her geçen gün daha fazla hissediliyor… Normalleşmenin yolu da Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunmasından geçiyor… Kapsamlı çözümün parametreleri de malum, iki oluşturucu devletin yer aldığı bir federasyon, oluşturucu devletlerin kendi iç egemenliklerinin baki olduğu ve merkezi hükümette buluşulan-ortaklaşılan bir yapı…
Kıbrıs’ta normalleşme sadece ada üzerinde yaşayanlara değil, bölge ülkelerinin çoğunun ve garantör devletlerden; Türkiye ve Yunanistan'ın da ekonomi politiği çerçevesinde çıkarlarına olacaktır…
Gazze'de yaşanan insanlık adına utanç verici durumu kınarken, 1 Eylül Dünya Barış Gününü buruk bir şekilde kutlar ve herkese iyi bir hafta dilerim…

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.