UBP'de aday enflasyonu

Yayın Tarihi: 03/08/19 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Üniversitede ekonomi dersi almıştım bir zamanlar. Hoca enflasyonun ne anlama geldiğini anlatırken, "Bir şey fazla ise değeri düşer. Kıt ise değeri artar" demişti.

Koskoca Ulusal Birlik Partisi'nde bakıyoruz da Cumhurbaşkanlığı aday adayından fazla bir şey yok. Bir partide bir aday adayı ya da iki tane aday adayı oldu mu, bu aday adayları değerli olur. Ancak sayı arttıkça aday adaylarının değeri azalır ve de hatta sosyal medya maskarası haline getirilirler.

Daha 2018 Ağustos'una yeni girdik ve Ulusal Birlik Partisi'nde sosyal medyada "o aday olmazsa ben olurum" ya da "O adaysa ben de adayım" şeklinde ortaya atılan isimleri saymazsak, şimdiden ciddiye alınabilecek beş çıktı.

Genel Başkan olduktan sonra "Ben aday değilim" açıklaması yapan ama baskılar sonucu kararını değiştirmeyeceği ile ilgili bahse girmeyeceğim Ersin Tatar'ı da katarsak 6.

Şimdi bu adayları bazı kategorilere ayırmak lazım ki sapla saman birbirine karışmasın.

İlk kategoride siyasi adaylar var. Bu kategoriyi de kendi içinde ikiye ayırmak lazım. Milletvekili olanlarla olmayanlar.

Milletvekili olan siyasi aday adayları kategorisinde Zorlu Töre ile Oğuzhan Hasipoğlu var. İkisi de kendilerini Ulusal Birlik Partisi'nin en iyi Cumhurbaşkanı adayı olarak görüyorlar. Zorlu Töre, milliyetçi muhafazakar kesimin temsilcisi, TMT ruhunun yaşatıcısı ve partinin abilerinden görüyor ve onu teşvik edenler de onun böyle olduğunu telkin ediyor.

Oğuzhan Hasipoğlu ise müzakere masasınds bulunmuş, aynen Rauf Denktaş gibi hukukçu, yabancı lisanı bulunan genç jenerasyon bir aday olarak, burasının bir Orta Doğu ülkesi olduğu gerçeğini gözardı ederek, Avrupalı genç liderleri örnek göstererek görev istiyor.

Her ikisi de kuvvetle muhtemel Cumhurbaşkanı seçilemeyeceklerini biliyor ancak Ulusal Blirk Partisi'nin Cumhurbaşkanlığı adaylığının Cumhurbaşkanlığı makamı olmasa da başka büyük getirileri olan bir unvan olduğunu biliyorlar. Düşünün, parti tüm imkanlarını seçim kampanyasında sizin adınıza seferber edecek, tüm ülkedeki partililer sadece sizin için çalışacak. Bunun geri dönüşü ya ömür boyu vekillik, ya da kurultayda şansını denemek, ya da hiçbir şey olmazsa Bakanlık veya Meclis Başkanlığı garanti demektir.

İkinci kategori aday adayları ise siyasi olmayanlardır.

Ergün Olgun ile Günay Çerkez'i bu kategoride değerlendirmek gerekir.

Yazının başında enflasyon dedik ya, bu gerçekten değerli insanların isimleri parti içerisinde birileri tarafından belli amaçlara hizmet etmek için, değersizleştirmek adına ortaya atıldığını göremeyecek kadar aptal değiliz. Aday sayısı ne kadar çoğaltılır ve belli medya organları tarafından konuşturulursa, mevcut adayların tümü değersizleştirilir. Amaç da bu.

UBP'nin doğal ve değerli, ya da güçlü bir adayı olmasın ki, içeride hesapları olan odakların planları tıkır tıkır işlesin.

Vekil olmayan siyasi aday adayları kategorisinde Eski Dışişleri Bakanı ve Eski Genel Başkan Tahsin Ertuğruloğlu var. Onu atladığımızı düşünmeyin. Asla atlamayız. Ancak ne yazık ki o da aday enflasyonu yaratıp aday adaylarını değersizleştirme çalışmalarına kurban edilenlerden.

Aha da buraya yazıyorum. UBP'deki Cumhurbaşkanı aday adayı enflasyonu önümüzdeki birkaç ay içerisinde düşmez yükselir. Ters orantılı olarak da aday adaylarının değeri, itibarı düştükçe düşecek.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları