Dönüşümlü garip bir lobicilik

Meclis'te sabah sabah bir tartışma çıktı. Neymiş efendim, UBP, Avrupa Parlamentosu’na gönderdiği bir vekile ek olarak bir vekil daha göndermek istediği ile ilgili kararı meclise getirdi.

Avrupa Parlamentosu’nda Meclisi temsil eden ve CTP ile UBP’den birer vekilden oluşan heyete bir kişi daha ekleme arzusu mecliste gündeme geldi.

UBP’den Dr. Hakan Dinçyürek, Strasburg ya da Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu çalışmalarına katılıyordu. UBP Oğuzhan Hasipoğlu’nun da ekstradan katılması konusunda meclisten karar aldırdı. Ekonomik savurganlık eleştirilerine de peşinen önünü kesmek için ise ‘efendim dönüşümlü gidecekler’ dendi.

Güleceğim gülemiyorum, ağlayacağım ağlayamıyorum.

CTP sıralarından Erkut Şahali’nin koyduğu tepkiye, UBP Grup Başkan Vekili Özdemir Berova yanıt verdi güya.

Berova lobiciliğin ülkemiz için ne denli önemli olduğunu, bu konuda eksikliklerimiz olduğunu ve konuya önem verilmesi gerektiğini geveledi durdu.

Ancak asıl soru ve sorun olan ikinci kişinin dönüşümlü olarak gönderilmesi konusuna açıklık getirmedi. Bir de UBP’nin grubu daha büyükmüş o nedenle bu da normalmiş ancak ekonomik darlık olduğu için bir o gidecek bir o gidecek dedi.

Dönüşümlü lobicilik olmaz. Hasan Taçoy’a sorsalar anlatacak.

Taçoy’un Strasburg’daki Avrupa Parlamentosu binasında gide gele oradaki vekillerle, personelle içli dışlı olduğunu, isimleri ile hitap edecek kadar tanışıklık yaşadığını, hal hatır sorabilecek samimiyete eriştiğine defalarca tanık olmuş bir gazeteciyim. Bu iş öyle bu toplantıya sen, öbürüne de ben gideyim ile olmaz, böyle lobicilik olmaz. Bu şekilde ancak sırası gelenin bir otel lobisinde şarap içmesinde öteye gitmez.

Sahi neyin lobicliği?

Kıbrıs Türk halkının uluslararası alandaki vermek istediği mesajda bir bütünlük var mı? Yok.

Bir kısmı iki bölgeli federal bir çözüm anlatacak, bir diğer kısmı iki devletli çözüm diyecek. Yani bizi dinleyecek bir AP Milletvekili bulunması halinde bile onun da kafasını karıştırmaktan başka ne işe yarayacağını anlatsın bana Berova bir zahmet.

Zaten bir AP Genel Kurul toplantısına bir vekil diğerine bir başka vekil gönderdiğinizde yavaşlayacak ilişki kurma süreçleri, Avrupalıların, ‘bunlar ne istediğini bilmiyor. Biri başka söylüyor, diğeri başka’ demeyecek mi?

Fikri Toros Federal Çözüm istiyoruz diyecek, Hakan Dinçyürek ve şimdi de Oğuzhan Hasipoğlu iki devletli çözüm’ diyecek.

Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi’nden de aynı durum. Armağan Candan Federal Çözüm diyecek, lobiciliğin son derece önemli olduğunu söyleyen ve dönüşümlü lobicilik ile yol alınabileceğini kürsüde inanırmış gibi anlatmaya çalışan Özdemir Berova da iki devletli çözüm istiyoruz diyecek.

Ben Avrupa Parlamentosu Milletvekili olsam, bunları koridorda gördüm mü köşe bucak kaçarım.