TAM Parti: 19 Ekim'den sonra sahadayız; federasyonu desteklemiyoruz!

TAM Parti Genel Koordinatörü Ertan Kaygan, partiler arası ideolojik bölünmenin toplumun acil çözüm bekleyen sorunlarını engellediğini belirtti. Kaygan, partiler üstü bir anlayışla hareket ettiklerini, federasyon modelini desteklemediklerini ve 19 Ekim’den sonra saha çalışmalarını yoğunlaştıracaklarını vurguladı.

TAM Parti Genel Koordinatörü Ertan Kaygan, Ada TV’de katıldığı canlı yayında gazeteci Nupelda Karabuğday’ın sorularını yanıtladı. Başta ekonomi olmak üzere eğitim, sağlık ve tarım gibi pek çok alanda hükûmeti eleştiren Kaygan, ideolojik bölünmeden ötürü toplumun acil çözüm bekleyen sorunlarının çözümsüz kaldığını belirterek, TAM Parti’nin bu bölünmeyi ortadan kaldıracak bir parti olduğunu söyledi.
Kaygan, “Ülkenin şu anda ihtiyaç duyduğu şey, herkesin hangi görüşten olursa olsun mutabık kaldığı sorunların çözülmesidir. Biz TAM Parti olarak bunu uyguluyoruz ve bu şekilde yapılanıyoruz. Bizim masamızın etrafında her görüşten insanımız var. Bu arkadaşlarımızın hepsi farklı ideolojilerden ama hepsi ülkenin acil çözüm bekleyen sorunları için bir araya geldiler. Hepimizin konuştuğu dertler, ortak dertler. Biz parti içinde ‘olmaz’ denilen bu algıyı kırıp memleketin tamamında görmek istediğimiz atmosferi yarattık. TAM Parti’nin en güzel noktası da bu. Biz memleketin ortak dertlerini çözeceğiz” dedi.
"SİSTEMİN SİL BAŞTAN YENİLENMESİ GEREKİYOR"
Mevcut düzenin ivedilikle değiştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Kaygan, TAM Parti kurucu üyelerinin zaman zaman kendi işleri veya ailelerinin işleri nedeniyle baskı altına alınmak istendiğini belirterek, “Kurumlarımızda ve hayatın her alanında insanlar partilerine ve görüşlerine göre kategorize ediliyor. Küçük bir ülkede, herkesin herkesi tanıdığı bir ülkede bu sistemle gidersek bu düzenden kurtulamayız. O nedenle biz acilen başkanlık sisteminin tartışmaya açılması gerektiğini düşünüyoruz. Bizim gibi küçük bir ada ülkesinde en ideal sistemin başkanlık sistemi olduğuna inanıyoruz” dedi.
Kaygan, yargının bağımsız olduğu, koalisyonların olmadığı ve birbirini denetleyebilen bağımsız organların olduğu bir başkanlık sisteminin ülke için çok daha verimli olacağını ifade etti.
"19 EKİM'DEN SONRA TAMAMEN SAHADAYIZ"
TAM Parti’nin kuruluş aşamasının cumhurbaşkanlığı seçim sürecine denk gelmesinin parti adına zorlu bir durum olduğunu dile getiren Kaygan, partinin hükûmete yönelik yaptığı her eleştirinin cumhurbaşkanlığı konusuna çekildiğini ve özellikle çarpıtıldığını belirtti.
Kaygan, “Biz TAM Parti olarak herhangi bir adayı desteklemiyoruz. Kendi adayımız yok, yeni kurulan bir partiyiz. İçimizde her görüşten insanımız var. Kurucu Başkanımız Sayın Serdar Denktaş da bir adaya destek belirttiği için parti genel başkanlığı görevini kurultaya kadar bıraktı. Bu onurlu bir duruştur ve bu ülkenin alışık olmadığı bir duruştur. Biz parti olarak bu yarışın içinde değiliz” dedi.
Kaygan, TAM Parti’nin ülkeyi yönetmeye talip olduğunu belirterek, halkın da kendilerinden büyük beklentileri olduğunun altını çizdi. “Yarın genel seçim olacakmış gibi çalışıyoruz. 19 Ekim’den sonra saha çalışmalarımızı çok daha yoğun bir şekilde artıracağız” diye konuştu.
"TAM PARTİ FEDERASYON MODELİNİ DESTEKLEMİYOR"
Cumhurbaşkanlığı seçim süreci nedeniyle ülkedeki tüm dertlerin unutturulmaya çalışıldığını ve seçim propagandalarının iki adayın ideolojik görüşüne indirildiğini belirten Kaygan, TAM Parti Kurucusu Serdar Denktaş’ın Tufan Erhürman’a desteğini açıklaması nedeniyle büyük bir manipülasyon içinde olduklarını vurguladı.
Kaygan, “Sayın Denktaş’ın, ideolojilerden ayırarak Kıbrıs sorunundan bağımsız olarak temsil yönüne inandığı için Erhürman’a açıkladığı desteğin, özellikle Serdar Denktaş ve TAM Parti’yi federasyoncu veya Rumcu gibi bir algıya dönüştürmek istediler. Biz parti olarak manifestomuzda da açıkça belirttiğimiz gibi federasyon temelli bir çözümden yana değiliz. Çünkü güç paylaşımı yok ve olmayacak da. Barış temelli, AB normlarına ve BM kriterlerine uygun, adım adım normalleşme dediğimiz bir model üzerinde çalıştık. İlk olarak ara bölgede bir ortak yaşam alanı oluşturalım. Her iki tarafın temsilcileri ve BM gözlemcileriyle ortak yaşam ve iş alanları oluşturalım diyoruz. Böylece her iki taraf da devlet olma unsurlarından vazgeçmeden bu birlikte yaşamı deneyimleyecek” dedi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.