İktisatbank piyasa analizi: Zayıflayan dolar ile altın hem ons hem de TL bazında rekor kırdı!

İktisatbank, 2 Eylül 2025’e ilişkin piyasa analiz raporunu yayımladı. Raporda, "Zayıflayan dolar ile altın hem ons hem de TL bazında rekor kırdı!” ifadeleri kullanıldı.

İktisatbank'ın 2 Eylül 2025’e ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:
Zayıflayan dolar ile altın hem ons hem de TL bazında rekor kırdı!
ABD piyasalarının tatil olduğu dünkü günde, altın fiyatları, zayıflayan dolar ve Fed'den bu ay beklenen faiz indiriminin güçlenmesiyle rekor seviyelere yükseldi. Trump yönetiminin Fed üzerindeki baskılarının değerli metallere destek vermesinin de yardımı ile altının ons fiyatı spot piyasada 3,508 dolar seviyesine kadar yükselerek tüm zamanların rekorunu kırarken, gümüş ise 40,85 dolar seviyelerine kadar yükselerek son 14 yılın yeni en yüksek seviyesini test etti.
Vadeli kontratlar, yıl sonuna kadar Fed'den 2 kez faiz indirimi ve 2026 yılında ise 3-4 kez daha indirim fiyatladıklarını bir ortamda, Fed'in faiz oranının da %3’ün altına gerileyeceğini hesaplıyoruz. Kısa vadeye bakarsak, Fed'in olağan faiz toplantısı 17 Eylül tarihinde düzenlenecek. Her ayın ilk cuması olduğu üzere, ABD'de açıklanacak ve ekonominin gidişatı hakkında en önemli bilgiyi verdiğine inanılan tarım dışı istihdam verisi, olası faiz indiriminin boyutunu belirlemede kritik rol oynayacağını düşünüyoruz. Fed'in kanunen fiyat istikrarının yanı sıra tam istihdam hedefi de olduğunu göz ardı etmeyelim.
ABD Hazine Bakanı Bessent, Fed’in bağımsız kalması gerektiğini vurgularken, kurumun son dönemde ciddi hatalar yaptığını söyledi. Trump’ın, ipotek dolandırıcılığı iddiaları nedeniyle Fed Guvernörü Lisa Cook’u görevden alma hakkını savunurken, piyasalarda şimdilik bir endişe olmadığını, S&P endeksinin yeni zirveler gördüğünü ve tahvil faizlerinin de normal seviyelerde olduğunu söyledi. Lâkin, tahvil faizlerinin pek de normal seviyelerde olmadığını görüyoruz. Keza, önde gelen ekonomilerde, mesela İngiltere, Japonya ve Fransa'da uzun vadeli (30 yıllık) faizlerin yükselmeye devam ederken, faiz eğrisinin de dikleşmeye devam ettiğini not etmemiz gerekiyor. Dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, tahvil piyasalarından pek de hoşlanmadığımız sinyaller alıyoruz. Uzun vadeli faizlerin kısa vadeli olanlara göre daha hızlı yükselmesi, uzun vadede enflasyon/borçlanma risk priminin fiyatlandığını gösteriyor. Tahvil piyasasındaki gerilim aksine hisse senetlerini çok fazla etkilenmemesinin nedeni ise faiz indiriminin şirketler için olumlu olması olarak yorumluyoruz.
Bu noktada, ABD piyasaları her ne kadar dün kapalı konumda olsa da, hisse senetlerinin tüm zamanların zirve seviyelerinde olması ve tarihin de en pahalı değerlemesine ulaştıklarının altını kalınca çizmemiz gerekiyor. Doların rezerv para statüsünü kaybetmeye doğru ilerlediği bir ortamda, merkez bankalarının rezerv kompozisyonunda altın varlıklarının yaklaşık otuz yıl sonra ilk kez ABD Hazine tahvillerini geride bıraktığını ve kıymetli madenlere yönelik ilginin de arttığını görüyoruz. Dün de kaleme aldığımız üzere, fiat (itibarlı) para sistemine karşı endişelerin arttığı bir ortamda, kıymetli madenlerin başkaldırısının devam edeceğini düşünüyoruz: Büyük Uyanış.
Türkiye cephesinde ise dün TÜİK büyüme verisini, İSO ise imalat sanayi PMI verilerini açıkladı. Buna göre, GSYH yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda %4,8 büyüme kaydetti. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış seriye göre ise bir önceki çeyreğe göre %1,6 düzeyinde büyüme gördük. İktisadi faaliyet alanlarına göre baktığımızda inşaat yıllık bazda %10,9 büyüme ile ilk sırada yer alırken, tarım sektöründe %3,5 oranında daralma gerçekleşmiş. Veri manşet bazda olumlu görünürken, ekonomiden gelen yavaşlama sinyallerine paralel bir miktar da olsa kafa karıştırdı. Metodolojik nedenlerin etkili olduğunu söyleyebiliriz. Verinin Nisan-Haziran dönemini kapsadığı ve bir neviz bayat olduğu düşünülürse, içinde bulunduğumuz döneme ait daha taze bir veri olan ve büyümenin öncü göstergesi olarak takip edilen (her ayın ilk iş günü açıklanıyor) İSO imalat sanayi PMI endeksi, ağustos ayında 47,3 değerini alarak geçen aya göre bir miktar toparlansa da, büyüme ile daralmayı ayrıştıran eşik değer 50'nin altında 17 aydır kaldığını not etmek gerekiyor. Rapor alt detayında on alt sektör arasında ana metal hâriç geriye kalan dokuz sektörde daralma olduğunu not edelim.
Şangay İşbirliği Örgütü toplantıları sona erdi. Çin Devlet Başkanı Xi, Rusya lideri Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’u, 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 80. yıldönümü kutlamaları kapsamında Pekin’de ağırlıyor. Üç liderin ilk kez kamuoyu önünde bir araya gelmesi, sadece tarihî bir an değil, aynı zamanda Batı’ya karşı yeni bir ittifak görüntüsü olarak yorumlandığını bu sabah Reuters haberlerinde okuyoruz. Rusya ile Kuzey Kore arasında imzalanan savunma paktını Çin'in desteğiyle pekişmesi, Asya-Pasifik'teki askerî dengeleri değiştirme potansiyeli taşıdığını göz ardı etmemek gerekiyor.
Yeni gün başlangıcında, Asya genelinde karmaşık bir seyir görsek de, iki günlük düşüş ardından gösterge endeks Tokyo borsasının yükseldiğini görüyoruz. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde ise hafif de olsa düşüş isteğinin hâkim olduğunu görüyoruz. USDTRY kuru 41,15 seviyesine hafif de olsa yükselirken, CDS risk primi 266 baz puanda ve son beş ayın dibinde yer almaya devam ediyor. Borsa İstanbul dün günü önemli bir değişim göstermeden tamamlarken, TLREF %42,70 seviyelerinde yatay seyrini korumaya devam etti. Bitcoin, kıymetli madenlerin atağa kalktığı bir dönemde geri çekilse de, bu sabah yeniden 110bin dolar seviyesinin üzerine yükseldiğini not edelim. Türk insanın bir numaralı yatırım aracı olan gram altın ise 4,625 TL seviyesine yükselerek tüm zamanların zirvesine yükseldi.
Dün İTO İstanbul bölgesi için enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre aylık bazda enflasyon %1,84 artış kaydederken, yıllık bazda ise %40,83 seviyesine geriledi. Yarın TÜİK Ağustos ayı resmî enflasyon verisini açıklayacak. Mali piyasaların gündeminde ise bugün Euro bölgesi TÜFE, ABD'de ise imalat PMI ve ISM imalat endeksi takip edilebilir.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.