Akaryakıt zammı sofraya yansıyacak: Uzmanlara göre fiyat artışlarının nedeni kamu borcu!
Tarım ve hayvancılık sektörlerini doğrudan etkileyen akaryakıt ve tüp gaz zamları, uzmanlar ve eski yetkililer tarafından kamu maliyesindeki borç yüküne bağlandı. Maliye Bakanı Berova ise borcun kontrol altında olduğunu ve bütçe tasarısının yakında Meclis’e sunulacağını belirtti.
Yürürlüğe dün itibariyle giren akaryakıt ve tüp gaz zamları, tarım ve hayvancılık başta olmak üzere üretim sektörlerinde ciddi tepkiyle karşılandı. Çiftçiler Birliği ve Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği, art arda gelen girdi maliyetlerine bir de akaryakıt zammının eklenmesiyle üreticilerin artık dayanacak gücünün kalmadığını vurguladı.
Uzmanlar ve eski yetkililer, zamların ardında kamu maliyesindeki borç yükünün olabileceğini öne sürerken, Maliye Bakanı Özdemir Berova, borcun kontrol altında olduğunu ve bütçe tasarısının yakında Meclis’e sunulacağını açıkladı.
ZAMLARIN ARDINDAKİ SEBEP NE?
Geride bıraktığımız aylarda enflasyon oranında ciddi bir artış yaşanmazken, tüm sektörlerdeki gider maliyetlerini doğrudan etkileyen doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarındaki artış, kamuoyunda “Zamların ardındaki sebep ne?” sorusunu gündeme getirdi.
Kıbrıs Postası, geçtiğimiz haftalarda yayımlanan “Enflasyonun görünmeyen nedeni: Plansızlık, maliyet ve fiyat artışlarını doğrudan etkiliyor” başlıklı haberinde, enflasyonun tek sebebinin dışa bağımlılık olmadığını; plansızlığın da maliyet artışına yol açarak fiyatları doğrudan etkilediğini incelemişti.

DEVRİM BARÇIN: HÜKÜMET, MAAŞLARI ÖDEMEK İÇİN ANLAMSIZ BİR ŞEKİLDE BORÇLANIYOR
Konuyla ilgili olarak geride bıraktığımız aylarda CTP Lefkoşa İlçe Başkanı ve Milletvekili Devrim Barçın, Kıbrıs Postası’na hükümetin borçlanmayı yalnızca cari ve maaş giderleri için kullandığını belirterek, bunun zamların ardındaki temel nedenlerden biri olabileceğine dikkat çekmişti.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun yeni yasama yılındaki ilk denetim gündemli toplantısında söz alan Barçın, hükümetin mali durumunu bir kez daha eleştirerek, “Hükümetin iflasa sürüklediği ülke ekonomisi ve kamu maliyesi” başlığıyla konuşma yaptı.
"MALİYE BAKANLIĞI'NIN BORCU 11 MİLYAR TL'YE ULAŞTI; TARİH BOYUNCA BU DERECE BORÇ YÜKÜ ALTINA GİRİLMEMİŞTİ"
Meclis'teki konuşmasında Barçın, Maliye Bakanlığı’nın borcunun 11 milyar TL’ye ulaştığını, tarih boyunca bu derece borç yükü altına girilmediğini ve hiçbir yatırımın yerel kaynaklarla yapılamadığını savundu.
Barçın ayrıca, ülke tarihinin en yüksek enflasyonunun yaşandığını, bu konuda politika belirlenmediğini ve gerekli tedbirlerin alınmadığını öne sürdü.
Barçın’ın eleştirileri, zamların sadece üreticiyi değil, tüketiciyi ve genel ekonomik dengeyi de doğrudan etkileyebileceğini gösteriyor. Sektör temsilcileri, artan maliyetlerin kısa süre içinde gıda fiyatlarına yansıyacağını ve sürdürülebilir üretimi tehdit ettiğini vurgularken, hükümetin borçlanma politikalarının maliyet artışlarını nasıl şekillendirdiği tartışma konusu olmaya devam ediyor.

ERKAN OKANDAN: SİZİ ÇOK İYİ ANLIYORUM, BU ZAMLAR OLMASA YAPTIĞINIZ MÜNHALSİZ İSTİHDALARINIZI NASIL ÖDEYECEKSİNİZ?
Zamların ardından kendi incelemesi paylaşan Eski Enerji ve Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Erkan Okandan da, hükümetin borç yükü altında olmasına rağmen maliyetli uygulamaları sürdürdüğünü belirterek sosyal medyadan tepki gösterdi.
İlgili paylaşımında Okandan, “Sizi çok iyi anlıyorum, çok sıkıdasınız, hem de özellikle seçim öncesi ama istikrarlı hükümet döneminde yaptığınız münhalsiz arka kapı istihdamlarınızı nasıl ödeyeceksiniz? El mahkum değil mi?” ifadelerini kullandı.

ÖZDEMİR BEROVA: 2025 YILI BÜTÇESİNDE ALINABİLECEK TOPLAM BORÇ MİKTARI 18,5 MİLYAR TL OLARAK ONAYLANDI, YIL SONUNDA BORÇ 11 MİLYAR TL'NİN ALTINDA OLACAK
Maliye Bakanı Özdemir Berova ise iddialara yanıt vererek, kamu maliyesine ilişkin basında yer alan bilgilerin yanlış olduğunu belirtti.
Berova, 2025 yılı bütçesinde borç alınabilecek toplam miktarın 18,5 milyar TL olarak onaylandığını ve yıl sonunda borcun 11 milyar TL’nin altında olmasının beklendiğini kaydetti. Beklenenden az borçlanmanın nedenini denetimlerin fazla olması ve yasalarda sağlanan gelir artışına bağlayan Berova, bütçe tasarısının yakın zamanda Meclis’e sunulacağını ifade etti.

GIDA SEKTÖRÜNDEN DE TEPKİLER GELDİ: AKARYAKIT FİYATLARINDAKİ HER ARTIŞ, DOĞRUDAN SOFRAYA YANSIR
Çiftçiler Birliği Genel Başkanı Mehmet Nizam, üreticinin yüksek girdi maliyetleriyle mücadele ettiğini belirterek, “Zaten yüksek girdi maliyetleriyle ayakta kalmaya çalışan üreticimiz, bu zamla birlikte bir kez daha ağır bir yükün altına itilmiştir. Mazot, tarımsal üretimin bel kemiğidir. Akaryakıt fiyatlarındaki her artış, doğrudan tarlaya, seraya ve sofraya yansır. Bu sadece çiftçinin değil, ülke ekonomisinin ve tüketicinin de sorunudur” ifadelerini kullandı.
Nizam, artışların üretim maliyetlerini yükselttiğini ve bunun kısa süre içinde gıda fiyatlarına yansıyacağını kaydetti.

HAYVAN ÜRETİCİLERİ VE YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ: BU ZAM GERİ ÇEKİLMEZSE, SADECE HAYVANCILIK DEĞİL, DİĞER SEKTÖRLER DE AĞIR DARBE ALACAKTIR
Öte yandan Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği, yem, elektrik, ilaç, bakım ve nakliye giderlerinin sürekli arttığını ve mazot fiyatlarındaki her kuruşluk artışın maliyetleri katladığını vurguladı.
Birlik açıklamasında, “Bu zam geri çekilmezse, sadece hayvancılık değil, tarım, taşımacılık ve gıda sektörleri de ağır darbe alacaktır. Yakıt zammı, ülkenin gıda güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Üretim çökerse, ithalat bağımlılığı daha da artacak” denildi. Ayrıca üreticilerin artık sürdürülebilir üretim yapma gücünü kaybettiği ve sektörün ciddi bir çöküş riskiyle karşı karşıya olduğu ifade edildi.
ZAMLAR SADECE EKONOMİK DEĞİL, AYNI ZAMANDA GIDA GÜVENLİĞİ AÇISINDAN DA ÖNEMLİ RİSKLER TAŞIYABİLİR
Sektör temsilcileri, artan maliyetlerin kısa süre içinde gıda fiyatlarına yansıyacağını ve üretimin sürdürülebilirliğini tehdit edeceğini belirtiyor. STK’lar ve eski yetkililerin eleştirileri, hükümetin borçlanma politikaları ve mali disiplin uygulamalarının hem üreticiyi hem tüketiciyi doğrudan etkilediğini gösteriyor.
Bu tabloda, akaryakıt ve doğal gaz zamlarının sadece ekonomik değil, aynı zamanda gıda güvenliği açısından da önemli riskler oluşturduğu vurgulanıyor.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.