Bir acil servis deneyimi

Yayın Tarihi: 25/09/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

İngiltere’de yaşamanın getirdiği birçok avantaj bulunur. Bunlardan en önemlilerinden biri şüphesiz Ulusal Sağlık Hizmetleridir (NHS).

Her ne kadar da son yıllarda iktidardaki Muhafazakar Parti’nin özelleştirme çabaları bu önemli hizmeti çok yıpratmış olsa da, NHS toplum için olmazsa olmaz bir hizmet sağlamaya devam etmektedir.

Bu ülkedeki sağlık hizmetlerinin dizlerinin üzerinde olmasının bir diğer nedeni de tabii ki 2020 ile 2022 yılları arasında tüm dünyayı etkileyen Koronavirüs pandemisidir. Halen doktor randevusu almayı becerebilirseniz en az 3 hafta beklemeniz gerekir. Bir milyon hastanın rutin hastane randevuları aylarca geciktirilmiş durumdadır. Ciddi hastalıklardan muztarip sayısız kişi bu gecikmeler nedeni ile yaşamlarını kaybetmişlerdir, vs., vs.

Geçenlerde çok da acil olmayan bir durum için bölgemdeki hastanenin acil servisine gitmem gerekti. Sağlık konusunda oldukça evhamlıyımdır. Mahallemdeki doktor muayehanesinde bana ilk ismimle hitap ederler!

Hastanede beklediğim 3 saat zarfındaki gözlemlerimi kaleme almak istedim bu yazımda.

***

Sabah 6.45 hastanenin acil servis bölümündeki geniş salonda çok az hasta beklemekte. On dakika içerisinde öncelik sıralamasının kararlaştırıldığı triyaj odasına çağrılıyorum. Hastabakıcıların sorularını cevapladıktan ve tansiyonum ölçüldükten sonra tekrar salona dönüp beklemeye başlıyorum.

Sızı içinde kıvranan kadın oturduğu koltukta sessizce ağlamakta. Eşi arasıra kibarca gidip cam arkasında oturan resepsiyonist kadına eşinin o halde daha ne kadar beleyeceğini soruyor.

Pejmurde kıyafetli yaşlı bir adam arasıra başını tutup inliyor. Bir kadın hastaneye ait bir tekerlekli sandalye ile yarım saat önce onu getirip bırakmıştı, ama şimdi görünürlerde yok. Adam ansızın yere oturuyor ve başını koltuğun üzerine koyup daha sesli inlemeye başlıyor. İki hastabakıcı yerden kalkmasını sağlayıp onu triyaj odasına götürüyor.

Karşıdaki büyük televizyon ekranından haber sunucusu, junior doktorların bugünden itibaren yeniden greve başlayacakları haberini veriyor. Grev, hafta boyunca junior, kıdemli doktorlar ve uzman doktorları etkileyecekmiş. Belki de bugün hastaların nispeten az olması bu yüzden. Bir hükümet sözcüsü, Aralık 2022den beri 885.000 hastane randevusunun doktor grevleri yüzünden iptal edildiğini söylüyor.

Saat 7.40. Doktorun muayene için iç salona çağırmasını bekliyorum. Benden başka 9 kişi daha bekliyor. Yaşlı adam sanırım diğer kapıdan iç odaların olduğu bölüme alındı. Onun açısından olumlu bir gelişme.

Personel değişimi oluyor galiba. Yoğun bir hastabakıcı, doktor trafiği görüyoruz. Görevlerini tamamlayan personel yorgun bir şekilde hastaneyi terk ediyorlar.

Hastaların çoğu sessizce cep telefonları ile meşgul görünüyor. Şık giyimli bir kadın Carol Drinkwater’in “The Olive Route – Zeytin Rotası” kitabını okuyor. Bir adam boşluğa bakıyor. Kimbilir neler düşünmekte. Salonda garip bir sessizlik hüküm. Kimse yokmuş gibi. Ara sıra birbirimize bakıp gülümsüyoruz.

Bugün hava oldukça serin. Kapıların açık olduğu yetmezmiş gibi odadaki kocaman klima soğuk hava üflüyor. İyi ki kalınca hırkamı almayı akıl etmişim.

Bir baba, 10 yaşlarındaki oğlan çocuğuyla resepsiyona geliyor. Oğlunun nefes almakta zorlandığını söylüyor. Baba, oğul gayet soğukkanlı. Gerekli soruları cevapladıktan sonra robot gibi çocuklar için ayrılmış bekleme salonuna gidiyorlar.

8.25. Çağrılıyorum. İç bölüm ana baba günü. Cumartesi geceleri heyecanla izlediğimiz “Casualty” isimli televizyon dizisini andırıyor. Bekleme salonunda önceden gördüğüm bazı hastalar sessizce beklemekte. Durumları ciddi olanlar özel kompartmanlarda yatmakta.

Genç doktor birçok soru sorup beni detaylı muayene ediyor. Kas sorunu olduğunu tahmin ettiğini söylüyor ama olası bir kırık veya çatlaklık için beni röntgene gönderiyor. 8.45de röntgen çekiliyor. Sonuç için bekleme salonuna gidiyorum.

9.30. Röntgen sonucunu açıklamak için Doktor Ahmet bekleme salonuna kadar geliyor. Sonuç normal. Durumda değişiklik olursa tekrar gelmemi, aksi takdirde doktoruma başvurmamı öneriyor. Güleryüzlü doktorun yazdığı sızı kesici hap ve merhem reçetesini alıp eczane bölümüne gidiyorum.

9.50. Eczaneden doktorun yazdıklarını alıp, sağlık hizmetleri için özveri ile çalışan hastabakıcı, doctor ve tüm NHS çalışanlarına bir kez daha şükran duyguları içinde hastaneyi terkediyorum. Bayağı iyileşmiş hissederek.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları