Ne Vatandaşlık, ne Seçme ve Seçilme Hakkı
Yurtdışı Kıbrıs Türkleri Birlik Platformu Genel Sekreteri Osman Kasapoğlu, yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin, sayısal olarak tespit edilmesi için bir sayım çalışması yapılması gerektiğine vurgu yapmış ve bu adımın ardından da seçme seçilme için yasal düzenlemelerin gerektiğine dikkat çekmiş. İngiltere’de yaşayan Kıbrıslıtürklerin birkaç kişi dışında ne bu Platformdan ne de Osman Kasapoğlu’ndan haberi vardır. Ne de bu arkadaşlar yıllardan beri gündeme gelmekte olan bu konu üzerine İngiltere’de yaşayan Kıbrıslıtürklerin görüşünü almışlardır.
Konu üzerinde 2009 tarihinde, 16 yıl önce yazdığım yazımı hiç değiştirmeden tekrarlıyorum:
Cumhurbaşkanı Talat'ın KKTC dışında yaşayan bizlere seçme ve seçilme hakkının verilmesi konusunda Londra Türk Radyosu (LTR) kanalıyla yaptığı açıklama çok sert tepkiler görmeye devam etmektedir. Özellikle Kıbrıslı Türk Örgütleri Konseyi, Başkanları sayın Akmen Ali Sıtkı liderliğinde sayın Talat'a karşı yoğun bir atağa geçmiş bulunuyor.
Ben Cumhurbaşkanın tavrını çok samimi ve dürüst buldum. En azından İngiltere'ye gelip giden milletvekilleri gibi bizi avutmaya, kandırmaya çalışmadı. Beğensek de beğenmesek de tavrını çok açık ve net bir şekilde ortaya koydu.
Kişisel olarak birkaç yılda bir ziyaret amacıyla gittiğim ve en fazla iki haftamı geçirdiğim bir ülkedeki seçimlerin beni değil o ülkede yaşayanları ilgilendirdiğini düşünürüm. O ülke ana vatanım dahi olsa. KKTC’de yapılan seçimler o ülkede yaşayan vatandaşların oy kullanması gereken seçimlerdir. Sayın Talat'ın dediği gibi binlerce kilometrelerce uzakta yaşayanlar ve sayıca KKTC'de yaşayanlardan çok fazla olanlar, o ülkedeki halkın kaderini tayin edemez. Bu ne demokrasi ile ne de insan hakları ile bağdaşır.
Ama bunları söylerken Akmen arkadaşıma da bazı konularda hak vermek gerekir. Bizim KKTC'de oy kullanmamız doğru olmayacağı gibi yurt dışında yaşayan bizlerden finansal olarak yararlanmak adına bizi KKTC vatandaşı saymak da demokrasi ve insan hakları ile bağdaşmaz. Bana "KKTC vatandaşı olmak istiyor musun" diye soran oldu mu?
Her iki yaklaşım da çok yanlış ve sakıncalıdır. Bu yapıldığı zaman sayın Talat'ın her zaman söylediği "bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" sözü kendine geri iade edilir.
Benim KKTC ile pek fazla bir bağlantım yoktur. Orada olup bitenler beni direkt olarak etkilemiyor. Tabii duygusal anlamda anavatanımın yürekler acısı durumundan etkilenmemek mümkün değil. Ama beni orada oy kullanma talep edecek bir sebeb yoktur. Ama sebebi olanlar da hatırı sayılır derecede fazladır.
Özellikle son 10, 15 yıl içerisinde KKTC’de ev alan, iş kuran, yatırım yapan Kıbrıslıtürklerin sayısı oldukça fazladır. Şaçma sapan Askerlik Yasası da olmasa bu sayı daha da fazla olacak ve ülke ekonomisine çok daha fazla katkılar yapılacak. Bu da işin başka bir boyutu.
Yukarıda bahsettiğim kişiler için, yani KKTC ile yakın bağlantısı olanlar için bir orta yol bulunabilinir ve bulunması da gerekir. Sayın Talat demecinde kapıyı tamamen kapamadı. Bazı şeyler düşünülebilir dedi.
Ülkelerinden uzakta yaşayan toplumların (expat. toplumların) seçme ve seçilme hakkı talep etmesi yeni bir şey değil. Bu toplumlara bu hakkı tanıyan ülkeler dahi uygulamalara çeşitli sınırlamalar getirmektedir. Yerine getirilmesi gereken şart genellikle kişilerin anavatanlarına kesin dönüş yapma arzusunu kanıtlamaları gibi şeylerdir. Birleşik Krallık dışında yaşayan vatandaşların oy kullanabilmeleri için son 20 yıl içerisinde Birleşik Krallık seçmen listelerinde kayıtlı olmaları gerekir. Bu süre daha önce 15 yıldı.
Diğer ülkelerde yaşayan Kıbrıslıtürkleri bilmem ama bence İngiltere'de yaşayan ve seçme ve seçilme hakkını talep eden birçok kişinin amacı Kıbrıs sorununun siyasi çözümüne direkt olarak katkı koymaktır. Özellikle KKTC ile organik bağları olmayanları KKTC'nin iç meseleleri pek ilgilendirmez.
Zaten Kıbrıs'ın siyasi çözümünü KKTC'de yaşayan Kıbrıslıtürklerin direkt olarak etkileyebileceklerini düşünmek naifliğin daniskasıdır.
Devamlı söylerim ve söylemeye devam edeceğim. Kıbrıs'taki siyasetçiler de dış politikada hiçbir rollerinin olmadığının bilincindedirler. Gelmiş geçmiş Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Bakanlar, Parti Başkanları bunu çok iyi bilirler.
Bilirler bilmesine de kişisel menfaatları uğruna bu oyunun aktörleri olmaya devam etmekten geri kalmazlar. KKTC'deki sözde Meclis değil dış politikayı etkilemek, içişlerinde dahi söz sahibi değildir. "Meclis'te bir yasa geçer, TC Büyükelçiliğinden bir yetkili gönderilir ve yeni geçirilen yasa geri çekilir! Ve siz böyle bir Meclise seçilecek vekilleri seçme hakkı istersiniz! Ben istemem arkadaş.
Akmen Ali Sıtkı'nın LTRda geçen hafta seçme ve seçilme hakkı için Konseye eski Cumhurbaşkanı Denktaş'ın yardımcı olacağını, hatta mahkemelerde kendilerini savunacağını söylemesi son zamanlarda duyduğum en gülünç şeydi. Birçoklarınız bu sözlerin ironisini hemen anlayacaksınız. Gene perhiz, lahana, turşu!
Sayın Denktaş ve UBP yıllarca iktidarı ellerinde tutarken bu konuda ne girişimde bulundular acaba? Bunun cevabını sanırım hepiniz bilirsiniz. KKTC'yi sorma gir hanı, "Dingo'nun Ahırı' na çevirirken niye KKTC dışında yaşayan Kıbrıslıtürklerin seçme ve seçilme hakkı akıllarına gelmedi.
İngiltere'de, dünyanın her bir yerinde yaşayan değerli Kıbrıslıtürkler. Vazgeçin bu ütopik, boş hayallerden. Siz doğduğunuz değil, doyduğunuz ülkelerde sağlam bir yerlere gelmeye çalışınız. Oralara entegre olmaya bakın. Oralarda siyasi hayata atılınız. Çocuklarınızın geleceği buna bağlıdır. Kıbrıs'ta yaşayan Kıbrıslıtürklere yardımcı olmak istiyorsanız onların Kıbrıs'ta kalıcı bir barış gelmesi için yaptığı çabaları destekleyin. KKTC'deki haklarınızı aramak isterseniz dış temsilciliklere baskı yapınız. Olmadı, KKTC'ye bir yıl uğramayın. Göreceksiniz. Bu, seçme ve seçilme hakkı talep etmekten çok daha etkili olacaktır.
![#mesajınızvar](http://ww2.kibrispostasi.com/assets_v3/img/yazarlar/levent-ozadam-2.jpg)
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.