Başbakan doğrusunu yaptı...

Yeni asgari ücret belirlendi; 35 bin 180. Hayat pahalılığı oranı yeni asgari ücrete yansıtıldı. Açık konuşmak gerekirse Hükümetin asgari ücret artışını vermek gibi pek niyetinin olmadığını duyuyorduk. Başbakan Ünal Üstel çok doğru yaparak asgari ücret artışını verdi. Başbakana da doğrusu bu yakışırdı. Çünkü hayat pahalılığı hem memurlara, hem kamu emeklilerine hem de sosyal sigorta emeklilerine verilecek. Tüm bu kesime hayat pahalılığı verilirken on binlerce asgari ücret çalışanına verilmemesi Kabul edilemezdi. Açık bir gerek var ki bu ülkenin bel kemiğini asgari ücretli oluşturuyor ve ne yazık ki bu kesim geçinme noktasında çok da rahat değil.

Malum hayat pahalı hem de çok pahalı. Hayatın ucuzlatılması noktasında çokça yazılar yazdık çok programlar yaptık. Gelin görün ki bu mümkün olmuyor. Hayat ucuzlatılamadığı için de hayat pahalılığı çok yüksek çıkmasa da çıkıyor bir şekilde. Halbuki hayat ucuzlatılabilse hem hayat pahalılığı düşük çıkacak hem asgari ücret artışı düşük çıkacak ve böyle olduğunda hem kamu maliyesi sıkıntı yaşamayacak hem de işverenler sıkıntı yaşamayacak.

Formül aslında basittir; hayatı ucuzlat ve bu yükten kurtul. Dostlar şu an yaşadığımız tam anlamıyla bir kısır döngüdür. Yani ver hayat pahalılığını ver asgari ücret artışını hayat bu taraftan pahalı olsun Tüccar fiyatları artırsın dört ay sonra sen yine ver hayat pahalılığını yine artır asgari ücreti. Bu bitmez ve bunun arkası kesilmez. Bu çok kötü bir kısır döngüdür ve ekonomik kurallara ve teamüllere de aykırıdır.

İşte bu nedenle kurultaydan sonra Hükümet oturacak ve karar verecek hayatı nasıl ucuzlatabilirim diye. Elinde hangi enstrümanlar var, ne yapılırsa hayat ucuzlar. Bunları oturacak Maliye Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı dirsek çürütecek, çalışacak ve hayatı ucuzlatacak. Ekonomistler gıda ürünlerine narh uygulanmasına karşı, bir çözüm değil diyorlar ama ben onlara katılmıyorum. Hükümet pek ala temel tüketim maddelerine narh uygulayarak ucuzluk yaratabilir.

Bir ailenin temel tüketim maddeleri bellidir. Tüccarlar ciddi kar marjıyla satış yapıyorlar, Hükümet bunun önüne geçmelidir, artık Tüccara birileri dur demelidir. Hayatı ucuzlattığınız anda otomatik olarak hayat pahalılığı düşer, hayat pahalılığı düştüğünde Maliye Bakanlığı memura yüksek zam yapmak zorunda kalmaz. Çalışma Bakanlığı emekli maaşlarına yüksek artış vermek zorunda kalmaz ve en önemlisi iş insanları asgari ücreti ciddi anlamda artırmak zorunda kalmaz. Bu bir zincirdir ve hepsi bir birine bağlıdır.

Çözüm hayatı ucuzlatmaktan geçer. Bakın görün o zaman hiçbir sıkıntı kalmaz ama ucuzlamayı vatandaş her şekilde hissetmesi lazım. yani vatandaş markete gittiğinde daha az parayla daha çok şey alabilmeli. Yap bunu bak gör nasıl dengeler yerine oturur.

Hemen yanı başımızda Güney Kıbrıs. Enflasyon stabildir, asgari ücret artmaz ama siz bir pizzayı 2 yıl önce de 12 avroya yersiniz, 2 yıl sonra da 12 avroya yersiniz. Marketten etin kilosunu bir yıl önce de 11-13 avroya alırdınız şimdi de 11-13 avro arası alırsınız. Pahalılık yoktur. Rumlar zeki biz az akıllı mıyız? Bakacak Maliye Bakanlığı Rum nasıl başarıyor alıp uygulayacak.

Aksi takdirde serbest piyasa ekonomisinin insafına bu işi bırakırsanız ne hayat pahalılığı düşer ne asgari ücret düşer. Ne olur günün sonunda aşırı pahalı bir ülke aşırı yüksek maaşlar ve darmadağın bir ekonomiyle karşı karşıya kalırsınız. Bakın ilerleyen günlerde elektriğin tekrardan zamlanacağı konuşuluyor. Kim nasıl ödeyecek bu rakamları bu faturaları.

Artık şu pahalılığa bir dur deyin ve dengeler yerine otursun. Yoksa bu ekonomik kriz büyür ve mahvoluruz.

******************

Günün Sözü

"Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; O kadar yakın, ama sana asla dokunamayan."

Cemal Süreya