Prof. Dr. Ziya Selçuk’un konferansından notlarım: “Doğal olan asıl hizadır”
1 Haziran Dünya Çocuk Günü… Çocuklar en değerlilerimiz… Bu dünyanın geleceği onlar… Nasıl bir dünyaya büyüyorlar? Her şey çok hızlı bir şekilde değişiyor… Adı yenilik, teknolojik… Değişim bile kendine ayak uydurmakta zorlanıyor…
1 Haziran programları oldukça yoğundu. Doğu Akdeniz Üniversitesi Kariyer Günleri Kapsamında DAÜ Eğitim Fakültesi, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Eski Bakanı Sn. Ziya Selçuk’u üniversitemize davet etti… Toplantı CLA21 Mustafa Afşin Ersoy salonunda gerçekleşti. Konferansın konusu “Yeni Nesil Eğitim Paradigmaları”. Salonda akademisyenler, öğrenciler, değerli misafirler… Açılış konuşmaları Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Pehlivan ile başladı… Sonrasında DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın konuşmalarını gerçekleştirdi…
Uzun boyu… Güler yüzü ile sahne basamaklarını bir çırpıda çıktı Sn. Selçuk… Kürsünün başında belirdiğinde büyük bir sessizlik bürüdü salonu… Meraklı bir bekleyiş… Kürsü mikrofonu ile başlayan konuşma yaka mikrofonu ile devam etti… Tüm sahneyi bir anda kontrol etmeye başladı. Göz teması kurdu… İkinci dakikadan itibaren dinleyiciler ile bire bir iletişim kurmuştu… Siyasi, yönetici kimliği yanında bir akademisyen… Bilim insanı… Anlatacakları da merak konusuydu…
Bizim meslekte uzun uzun anlatılan teorik bilgiler bazen dinleyicilerin konsantrasyonunun bozulmasına neden olabilmektedir. Bu konferansı bir an bile nefes almadan dinledim. Teknoloji ile başladı konuşma… Fuzzy Metodu, 1960’lı yıllarda Japonya’nın teknolojik ilerlemesi derken…
Ziya Hocam, “Doğal olan asıl hizadır” dedi. Doğallıktan bahsetmek… üstelik teknoloji konuşurken…Teknoloji konuşmalarında çokça karşılaşılmayan bir durumdur. Genelde, teknolojinin avantajları doğallığın hep ötesinde anlatılır…
Çok teknoloji… Az doğallıktır aslında… “Doktor elindeki kâğıda, önünde bilgisayara bakacak diye hastaya vakit ayıramaz duruma gelmemeli, öğretmen akıllı tahtaya bakacak diye çocukla ilgilenemez bir duruma gelmemeli” diyor Ziya Hocam… Ve anlatmaya devam ediyor… “Her şeyi küreselleştirmeye çalışıyoruz ya… ot kökü üzerinden yeşerir, yereli anlamayan evrensel olamaz. Çocuğun içindekini çıkarmak gerek, önce onu anlamalıyız… Özgün olabilmektir marifet, taklit ise işe yaramaz. Bir sorun varsa ilk düğmeye bakacaksın… Onu yanlış iliklemişsindir” diyor.
“İnsan aleyhine çalışan bir dönemdeyiz” diyerek başladı sorgulamaya, robot var… İnsana gerek yok mu? “Robot insanı görür ama insanlığı göremez” dedi… Yapay zeka varsa düşünmeye gerek yok mu? Tartışmasını en derinden yaptı…
Gençlere bakıp “Sizi bekleyen dünyada… Her şeyin farkında olmanız gerekiyor ki bilinç alanınızı koruyasınız” derken konunun ciddiyeti gözlerinden okunuyordu. “Göz ve beyin arasına girip ne görmelerini istiyorsan gösterebilirsin, kulakla beyin arasına girerek ne duymalarını istiyorsan bunu sağlayabilirsin...” dedi.
“Bir insan kendinin komutanı olursa ona bir şey yapılamaz. Bunun için de kendini iyi tanımak gerekiyor. Bilincin yüksek olması gerekiyor. Kendinize gücünüz yetecek önce, kendinize sözünüz geçecek. Herkes aynı şeye bakarak farklı şeyler görebilir… Küçük bir delikten bakarsan tüm resmi o sanırsın...” cümleleri ile büyük soru işaretleri bıraktı zihinlerde… Yarattığı tartışmalar çok değerliydi…
“Güzeldir de lazım mıdır?” diye sorguladı… “Duygu, düşünce ve eylem’ dengesini bozmayın” dedi. Her çocuğun içindeki müfredatı ortaya çıkarın… Doğa ve kültür de bunu biçimlendirir…
Yapay zeka… “Çok yakın bir zamanda tüm çevremizi saracak dediğinde rüyalarımızı bile sabah dönüp izleyebileceğimiz üzerinde konuşuyorlar” dedi… Robotlar… Akıllı aletler… Çipler…
Ben sabah rüyamı izlemek istemiyorum hocam… Dediğimde yüzüme bakıp nazikçe gülümsedi… Çok büyük bir tartışmayı çok ince bir çizgide bizlere sundu… Tam da 1 Haziran için… Çocuklarımız için… Ben çok etkilendim… Sizlerle de paylaşmak isterim… Ne kadarını yansıtabildim bilemiyorum ama… Ziya Hocamın dediği gibi “Doğal olan asıl hizadır.” Ziya Hocamla tanışmak çok güzeldi… Onu dinlemek de ayrı bir şans… Teşekkür ediyoruz.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.