Dünya sistemi yeniden şekillenirken, Kıbrıs !

Yayın Tarihi: 08/03/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Dünya sistemi son 15-20 yıldır yeniden şekilleniyor...

Soğuk Savaşın sona ermesiyle birlikte ortaya çıkan tek kutuplu, yekpare bir sistemden bahsetmek artık pek mümkün değil...

Liberal rüyaların sona erdiği bir dönemdeyiz...

Daha çok jeopolitik öncelikler, otoriter yönetimler ve bir paylaşım savaşını yaşıyoruz...

Jeopolitik önceliklerin ve güçlü devlet anlayışının ön plana çıktığını söyleyenler arasında Francis Fukuyama da var...

Liberalizmi tarihin sonu olarak gören Fukuyama...

Fukuyama bir anlamda özür diliyor ve liberalizmin kaybettiğini söylerken büyük jeopolitik mücadelenin zirve yaptığını belirtiyor... Fukuyama ekliyor da ‘’sosyalizm olmalı’’ diye...

Jeopolitik mücadele Baltık bölgesinden, Karadeniz, Akdeniz, Afrika, Hint ve Pasifik Okyanusuna kadar gidiyor...

Aktörlerin çeşitliliği ise gözden kaçmıyor...

ABD liderliğinde NATO, Çin, Rusya ve son dönemde Hindistan bu büyük mücadelenin temel aktörleri... Akdeniz’de Fransa’nın da mücadele içerisinde olduğu bir gerçek ...

Afrika’da etkinliği her daim konuşulan Fransa ile ilgili son günlerde olan gelişmeleri de atmayalım diyorum...

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçtiğimiz hafta Gabon’a yaptığı ziyarette artık Fransaafrik (Franceafrique) döneminin bittiğini  ifade etti... Macron Afrika ülkelerini ziyareti öncesi de Afrika kıtasındaki Fransız üslerinin azaltılacağını ve eşitler arasındaki bir ilişkiyi benimseyeceklerini bununla birlikte askeri müdahalelere son verileceğinin de altını çizmişti...

Macron bir anlamda De Gaulle döneminde başlatılan Fransafrik politiklarının son bulduğunu belirtiyordu...

Bilindiği üzere De Gaulle İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik, siyasi ve askeri anlamda Fransa’nın Afrika’daki eski sömürgeleri üzerinde etkinliğini sürdürecek politikaları yaşama geçirmişti...

Macron ilgili açıklamaları yapmazdan 1 ay önce ise Fransa’nın çoklu tehditle karşı karşıya kaldığını ve askeri harcamalarını 6 yıl içerisinde %40 oranında bir artışa gitmek durumunda olduğunu belirtmişti! Bu bir anlamda Afrika’da olmasa da farklı coğrafyalarda (Akdeniz, Baltık, vs.) Fransa'nın askeri anlamda bir güçlendirme yapacağını bizlere anlatıyor...

Son yıllarda Afrika kıtasında ilginç gelişmeler oluyor... Çin doğrudan yatırımını, ithalat ve ihracatını artırırken, Rusya da gözle görülür bir şekilde sosyal ve askeri anlamda görünür oluyor...

Çin özellikle Kenya, Angola, Güney Afrika ve  Mozambik gibi ülkelerde doğrudan yatırımlarıyla dikkat çekiyor...

Çin sadece Afrika’da değil Pasifik’teki Solomon adalarına kadar olan bir bölgede hem askeri hem de ekonomik anlamda etkinlik göstermeye başladı...

Son yıllarda  Mali’deki Uranyum kaynakları için paylaşım mücadelesi ön plana çıkmıştı... Fransa ben bu oyundan çekiliyorum diyerek geçtiğimiz yıl askerlerini bu ülkeden çekerken, Rusya ve İran’ın Mali’deki etkinliği üst düzeye çıkmıştır... Koronavirüs salgını döneminde İran Mali’ye yaptığı tıbbi ilaç yardımlarıyla da dikkat çekmiştir....

Sovyetler Birliği döneminden kalan ilişkilerin yeniden canlandırılmasıyla Benin’de de Rusya’nın etkinliği giderek artıyor... Elbette, Benin’deki genç nüfus arasında Rusya ile ilgili farklı düşünceler var... Almanya’nın Deutsche Welle kanalına konuşan Beninli gençlerin bir kısmı Rusya’ya pozitif yaklaşırken bir kısmı ise eleştirel bir bakış açısıyla Rusya’yı pek olumlamıyorlar !

Burkina Faso sokaklarında ise ellerinde Rusya bayraklı gençlerin dolaştığına medya yayınlarının aracılığıyla 2022 sonbaharında tanıklık etmiştik...

Karadeniz ve Akdeniz havzalarındaki jeopolitik mücadelenin derinleşmesinin en temel nedenlerinden bir tanesi Afrika kıtası ve diğeri de Hint okyanusuna açılan güzergahalar olmalarıdır... Bana göre Akdeniz’deki jeopolitik rota bahsedilen hidrokarbon kaynaklarına göre daha öncelikli bir öneme sahip...

Bu bağlamda adamız Kıbrıs’ın da klasik anlamda jeopolitik önemi devam ediyor! Bu jeopolitik mücadele bir bakıma bizlere 1990’lı yıllarda "liberal hayallerle’’ başlayan sürecin de sonuna geldiğimizi anlatıyor. Liberallerin ön gördüğü liberal dünya ve onun laboratuvarı Avrupa Birliği de jeopolitik mücadelenin parçası haline geliyor. Daha da ötesi Avrupa Birliği, Karadeniz ve Akdeniz’deki jeopolitik rekabette   NATO’nun, ABD ve Fransa’nın araçsallaştırdığı bir kurum haline dönüşüyor...

Bu mevzular üzerine ‘’sarayönü merkezli’’ bakmadan ve ‘’liberal hayallere’’ kapılmadan yeniden düşünmenin zamanı geldi de geçti gibi!


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Muhittin Tolga ÖZSAĞLAM yazıları