Kemal Basat'tan Rezvan İnlen'e yanıt: Eşek sorunu, insan kaynaklı bir problemdir

Taşkent Doğa Parkı Direktörü Kemal Basat, Avtepe Muhtarı Rezvan İnlen'in eşeklerin zarar verdiği ekinlere yönelik açıklamalarına cevap verdi. Basat, sorunun sadece eşeklerle değil, insan kaynaklı olduğunu vurgulayarak, bölgedeki hem halkı hem doğayı korumak için sürdürülebilir çözümler ürettiklerini belirtti.

Taşkent Doğa Parkı Direktörü Kemal Basat, Avtepe Muhtarı Rezvan İnlen’in eşekler nedeniyle ekinlerinin zarar görmesine tepki göstermesine yönelik yazılı bir açıklamada bulundu.
Basat, sorunun sadece eşeklerle değil, insan kaynaklı olduğunu vurgulayarak, bölgedeki hem halkı hem doğayı korumak için sürdürülebilir çözümler ürettiklerini belirtti.
Basat’ın açıklamasının tamamı şu şekilde:
“Avtepe Karpaz burnundan yaklaşık 35km uzakta bir köy. Bu köydeki başıboş eşekleri eminim bir çoğunuz hiç görmediniz, Turizm’in simgesi diye benimsediğimiz ‘hür eşekler’in hayali içerisinde muhtemelen bu başıboş eşekleri düşünmüyorsunuz…
Ama bu eşekler var, ve yıllardır bölgedeki üreticilere ciddi sıkıntılar yaratıyorlar. O yemyeşil gördüğünüz tarlaya 1-2 ay içerisinde kombayla biçmeye girdiğinde o yeşil sapların üzerinde başak bulunmayacak çünkü eşekler hepsini yemiş olacak, kombay o ürünleri biçemeyecek çünkü eşekler içinde yuvarlanarak ürünleri yere yatıracaklar vs…
8 yıldır yaptığımız çalışmalarda gözlemlediğimiz en önemli sorunlardan biriydi ‘İnsan-Eşek Çatışması’. Bunu sadece fiziki bir çatışma olarak algılamayın. 50 yıldır bu eşekler kendileri seçmedikler, istemedikleri bir bölgede hayatta kalabilmek için sürekli arayış içerisinde ama sürekli olarak mağdur. Aynı şekilde 50 yıldır o bölgedeki insanlarımız ailesini beslemek için yaptığı çiftçilik ve tarım faaliyerlerine eşeklerin istemeden verdiği zararlardan dolayı mağdur.
Eşek sayısı sürekli olarak artıyor, çünkü bölgedeki tüm olumsuzluklara rağmen içgüdüsel hayatta kalma psikolojisi ağır basıyor. Devamında yemek ve su ihtiyacından dolayı eşekler sürekli bir arayış içerisinde ve dağılım alanları son 20 yılda 10 kat arttı, şu anda ‘Milli Park’ alanından 60 km uzakta eşek sürülerine rastlanabiliyor. Bu da var olan ‘İnsan-Eşek Çatışması’nın sürekli olarak büyümesine sebep oluyor.
Avtepe muhtarı Rezvan Inlen’i şahsen tanımıyorum, ama kötü bir insan ya da kötü niyetli bir şekilde eşeklere zarar vemeyi gerçekten istediğini düşünmüyorum. Burada kullanılan kelimelerden çok gerçekte yaşanan mağduriyeti, çaresizliği ve bunun bölge hakkı üzerinde yarattığı maddi ve psikolojik baskıyı iyi analiz etmek ve anlamak gerekiyor.
"MUHTAR, EŞEKLERİN ORTADAN KALKMASINI ÇÖZÜM OLARAK GÖRÜYOR, ÇÜNKÜ KENDİ YAŞADIĞI SORUN ORTADAN KALKACAK"
Muhtarımızın yaptığı açıklamalar tek taraflı, olaya kendi açısından, kendi mağduriyetinden baktığı zaman eşeklerin tamamen ortadan kalkmasını bir çözüm olarak görüyor, çünkü bunun olması durumunda kendi yaşadığı sorun ortadan kalkacak.
Benzer şekilde Karpaz’da yaşamayan birçok insan sadece başıboş, pardon ‘hür/özgür’ eşekleri düşünüyor ve onlar için tek yapılması gereken bu eşeklerin korunması. Ne oradaki çifçi/halk ne de başıboş eşeklerin istemeden de olsa doğaya verdikleri zarar onlar için önemli değil. Hiçbirşey yapmamayı, hatta mevcut eşeklere başka hiçbir müdahalede bulunmadan yem ve su sağlamayı ve eşek sayısını çoğaltacak ve dolayısı ile uzun vadede sorunu çok daha büyültecek fikirleri ‘çözüm’ olarak algılıyorlar.
Bir de başıboş eşeklerin istemeden doğrudan ve dolaylı olarak doğaya ve yaban hayatına verdikleri zararlar var ki detaya girsek kitap olur… Örneğin Avtepe ÖÇKB, Karpazdaki 3, tüm adadaki 7 Özel Çevre Koruma Bölgesinden bir tanesi. Mesela medoş laleleri Tepebaşı köyü haricinde adada sadece Avtepe ÖÇKB’de görülüyor. Başıboş eşeklerin davranışlarından gözlemlediğimiz kadarı ile bu korunmaya muhtaç değerimiz lalelerin tatları da bayağı güzel olmalı…
Yani üç ayaklı bir masa ve her ayağında ayrı bir sorun var. Bu noktada ek bir ayağı tamir ederek masayı onaramazsınız, tek taraflı olarak sorunları çözmek belki hem çok daha ucuz hem de çok daha kolay olabilir, ama asla ideal değildir. Benzer şekilde göstermelik birşeyler yapmak ama sorunu kimse için çözmemek daha da ucuz ve kolay. Geçmişte bölge halkına çok sözler verilmiş ve tutulmamış, birçok çalışma göstermelik yapılmış, ciddi birkaç girişim ise bütünlükçü ve detaylı çalışılmadığı için sonuca gidilememiş, ve şimdi geldiğimiz nokta bu…
Burada hiçbir zaman unutulmaması gereken konu ‘Eşek Sorunu’nun aslında eşeklerin sorunu olmadığıdır. Bu durum birçok benzer konuda olduğu gibi yine bir insan sorunu. Ama bunu söylerken unutmamamız gereken konu bu sorun sadece Karpaz insanının sorunu da değil, sorumluluk hepimize ait. Ne yazık ki son 50 yıldır ülkenin geri kalanı sefasını sürerken bu sorunun ceremesini sadece bölge halkına yükledik. Bu da bu videoda gördüğünüz ruh halini kaçınılmaz noktaya getirdi ne yazık ki.
İşte bu noktada Taşkent Doğa Parkı gibi profesyonel bir çevre kuruluşunun önemi daha da ortaya çıkıyor. Ne kadar şanslıyız ki profesyonel bir kadro ile sorunu etraflıca inceleyerek, bütünlükçü, sürdürülebilir ve kalıcı çözüm üretebilmek için hem vizyonu olan, hem imkanları olan bir kuruluşumuz var.
Hem bölgedeki başıboş eşekleri, hem bölge halkını hem de bölgenin eşsiz doğasını korumak ve kurtarmak, 50 yıldır var olan kaybet-kaybet-kaybet senaryosunu kazan-kazan-kazan’a çevirmek için elimizi taşın altına koyarak anahtar teslimi çözümle hazırda bekliyoruz. Çok olumlu gelişmeler yaşadık son günlerde, inşallah haftaya resmiyete dökülecek ve hepsini açıklayabileceğiz. Planlarda bir aksilik olmazda bayramdan sonra fiziki çalışmalara başlayacağız gibi görünüyor"
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.