Kuzeyin ortak zemini "zaman sınırlaması"

Yayın Tarihi: 02/02/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin (BMGS) Kıbrıs Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar, Kıbrıs’ta taraflar arasında ortak zemin arayışına başladı.

Ortak zemin, müzakerelerin başlayabilmesi için tarafların "ortak noktası" demek.

Ve böyle bir ortak nokta var mı, yok mu, altı ayın sonunda bu ortaya çıkacak ve sonrasında yol haritası belirlenecek.

Yani önemli olan, bu süreç sonunda tablonun ne olacağı.

Gerçekçi olmak gerekirse, görünen tablo, müzakerelerin başlayabilmesi için gereken ortak zeminin olmadığı.

Bu bir temenni değil, bu içinde olunan zamanın, ortamın gösterdiği bir gerçek.

Bir görüşü savunmak başka bir şey, ortada olanı görmek ve söylemek başka bir şey.

İki taraflı fedakarlık ve elinde avantaj olan, aynı zamanda diğer tarafa dezavantaj sağlayan, her türlü imkânı paylaşmak.

Yıllardır, sayfalarca, saatlerce konuşulan, yorumlanan, nesiller tüketmiş bir konu, Kıbrıs konusu.

Ama en başta Kıbrıslı Türklerin dünya üzerinde varlığını göstermekteki en önemli engeli.

Belirsizlik, kapalı kalmak, mecbur bırakılmak ve onlarca sorun.

Kıbrıs sorununun çözümü, Kıbrıslı Türklerin dünya ile buluşmasıdır, model, isim çok da önemli değildir.

En azından benim için.

Belirsizliğin bitmesi, her sorunun çözüm anahtarıdır.

Belli ilkelerle, belli sınırlarla, planlara, anlaşmalara hapsedilmiş bir çözüm modelinden çok, toplumların barışması, benim önceliğimdir.

Yeni süreç, yeni girişim neler getirecek, birbirinden uzak iki görüş, ortak zeminde buluşacak mı?

Göreceğiz, yorulduk, umut yok, beklenti zayıf.

Süreç sonunda olumlu bir noktaya ulaşılmazsa, BM nasıl bir tavır sergileyecek, bu da çok önemli bir başka nokta.

Hafta başında, BMGS Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Olgin'in adanın her iki tarafına yaptığı ziyaretlerle başlayan hareketlilik, iç siyasette de değerlendiriliyor.

UBP ve CTP Genel Sekreterleri, Oğuzhan Hasipoğlu ve Asım Akansoy ile Kıbrıs Postası TV'de bu ziyaretlerin ağırlıklı olduğu programlar yaptık.

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu;

"Daha önce federasyonu görüşüyorduk. Ama görüyoruz ki iki taraf federasyondan farklı şeyler anlıyor. Aynı usulde giderek bir sonuç elde etmek mümkün değil. BM de bunu görmeli.  Altı aylık süreç sonunda, ortak zemin yok, ben bu sürecin çöktüğünü ilan ediyorum diyebilmeli."

CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy;

"Zemin bellidir, iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğin olduğu federasyon. Artık gelişi güzel bir müzakere süreci değil, sonuç odaklı bir süreç istiyoruz." 

UBP ve CTP'nin Kıbrıs sorununa çözüm modellerinde uzak olduğunu anlatmaya gerek yok.

UBP ortak zemin yok, iki ayrı devlet diyor, CTP federasyon teyit edildi diyor.

Fakat her iki siyasi parti, ortak bir noktada birleşiyor.

Birleşilen nokta "zaman sınırlaması" yani müzakerelerin yeniden başlayabilmesi için ortak zemin bulunursa, başarısızlık durumunda tarafların sorumluluklarının açıkça söyleneceği ve sorumluluk yükleneceği bir sürece bağlanmalı.

Kıbrıs adasının, sorununun, çözümünün geleceği belki de altı ay sonra belirlenecek.

Uluslararası tanınmış, en önemli birliklere üye olan bir devletin idaresini paylaşmak veya paylaşmamak en önemli sorun budur.

Aynı minvalde, aynı şartlarda, aynı konuları defa defa sonuçsuz bırakmak, mevcut durumu daha da kalıcılaştırıyor.

Soruna en büyük katkı zaman sınırlaması ve sonuca göre atılacak adımların belirlenmesi, sınırın çizilmesidir.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları