Felaketlere hazır değiliz... Anladık...
Pazartesi-Salı iki gün izin yapayım, hafta sonuyla birleştirip dört gün bir hava alayım dedim. Her ne kadar izin alsam da telefonu her elime aldığımda Kıbrıs Postası haber sitelerinde ne var ne yok defalarca kez baktım. İnsan gazeteci olunca tatil bile yaparken meraktan bir hal oluyor. Evet Pazar günü fırtınanın dik alasını yaşadık. Ben Dikmen'de kalıyorum ve fırtınadan bizim evimizde etkilendi. O kadar şiddetli bir rüzgar vardı ki açıkçası evin yerinden sökülüp gidebileceğini bile düşündüm. Ülke genelinde de etkili oldu.
Yazının başında belirtmeliyim ki ülke genelinde yaşanan elektrik kesintilerine KIB-TEK zamanında müdahale etti ve sabaha kadar çalışıp kesilen elektrikleri yeniden yoluna koydu. Tüm KIB-TEK çalışanlarını tebrik etmek lazım. Ciddi bir sınav verdiler. Bunu teslim edelim, haklarını teslim edelim ama asıl mesele başka.
Ülke olarak felaketlere hazır değiliz. Böyle bir gerçeğimiz var. bin Bereket versin yağmur yağacak uyarıları yapıldığında yağmıyor, yağıyorsa da belli yerlere yağıyor. En fazla -kg yağış alıyor bazı bölgeler ve oralarda zaten hemen toprak kaymaları yol kapanmaları oluyor. Yani şöyle 80-100 kg yağış alsa ülke geneli tek kelimeyle çöker ve batar. Bu yağmur başka ülkelere de yağıyor ama bizdeki kadar az değil. Örneğin Rum tarafına çok daha fazla yağıyor ve sel felaketi yaşanabiliyor yoksa Güney Kıbrıs'a 30-50 kg yağmur yağsa güneydeki komşularımız bu yağmurdan kesinlikle etkilenmiyor.
Pazar günkü fırtına 70-80 km saate kadar çıktı. Az mı değil zaten az olmadığı için de taş taş üstünde kalmadı. Bizim bir başka sorunumuz da Güney Kıbrıs'a oranla Kuzey Kıbrıs'ta daha az doğa felaketi yaşanıyor. Örneğin güneye uzun ve sert yağmurlar yağarken Kuzeye bu olmuyor, Güneye kar yağarken biz soğunu çekiyoruz ama bize kar yağmıyor. Rum tarafı sürekli sarı alarm veriyor ama biz de öyle bir şey yok. Bu nedenle yapılaşmamız da ona göre yani bir diğer deyişle zayıf.
Örneğin 50 kg yağış Girne Boğazına yağsa yol kesinlikle kapanır, bu değişmez kuraldır ve yıllardır bu sorun aşılamamıştır. Ya da 50 kg yağış Girne Değirmenlik dağ yoluna yağsa kesin yol yine kapanır, Lefkoşa'ya Gönyeli'ye Girne'ye yağsa o kadar yapılmış iyileştirmelere rağmen yine yollar su altında kalır.
Demem o ki biz KKTC olarak çok yağmur almayan sürekli fırtına yaşamayan bir bölge olarak felaketlere de hazır değiliz. Dikmen’den örnek vereyim; dere yatakları dolduruldu ve onlarca lüks ev yapıldı. Bu sene olur da 70-80 kg yağış alırsa Dikmen bu yapılan lüks evlerin hepsi su altında kalacak, ben Dikmen'de büyüdüm evlerin yapıldığı zeminler bir zamanlar dereydi, su yolunu bulacak gelecek ve bu lüks evleri hep su basacak. Kimse bunu ön görmüyor; neden çünkü Kıbrıs'ın kuzeyine doğru düzgün yağmur yağmıyor, o nedenle yap gitsin modunda vatandaş da.
Sonuç olarak iklim değişikliği üzerine dünyanın birçok ülkesinde konferanslar yapılıyor. Çok ciddi bir meseledir, biz de bazı duyarlı dernek başkanları ve üyeleri açıklamalar yapıyorlar, Sevgili Hasan Sarpten bunlardan biri ama bu dostlarda uyardıklarıyla kalıyorlar çünkü ellerinde bir yetki yok. Hükümetimiz bu meseleyi masaya yatırmalı ve mutlaka hazırlıklı olunmalı. Bu sene daha çok yağmurlar fırtınalar göreceğiz. Basit bir konu gibi görünse de çok kişinin olumsuz etkilendiğine şahit olacağız hep birlikte.
*******************
Günün Sözü
"Elinin arkasında güneş duruyordu
Aylardan kasımdı üşüyorduk
Ağacın biri bulvarda ölüyordu
Şehrin camları kaygısız gülüyordu
Her köşe başında öpüşüyorduk..."
Attila İlhan
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.