Talat ve Akıncı başarılıydı ama yapamadılar…

Yayın Tarihi: 15/10/25 07:30
okuma süresi: 5 dak.

İki devletli çözüm tezi dün Mecliste oy çokluğu ile kabul edildi. Peki ne noktadayız nedir son durum. Bunları akıllıca bir konuşalım. Evet federasyon bir Türk tezidir. Bunu kimse reddetmiyor, kimsenin buna itirazı da yok. Yıllardır seçilen Cumhurbaşkanları masada bunu görüşüyor. Görüşüyor görüşmesine ama bir sonuç elde edilemiyor. Neden peki? Çünkü Rum yönetimi egemen eşitliğimizi Kabul etmiyor. Ne demek peki bu? Yani Rum yönetimi Kıbrıslı Türkleri bu adanın bir otak halkı olarak görmüyor. Vakti zamanında Cumhurbaşkanı Talat da Cumhurbaşkanı Akıncı da federasyon temelinde Kıbrıs meselesini çözmeyi denediler ama başarılı olamadılar. Başarısız olan onlar değildi. Bence her ikisi de çözümü gerçekten yürekten istemiş, bunun için uğraşmış ve her ikisi de Türkiye Devletinin tam desteğini almışlardı. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan olduğu yıllarda dönemin Cumhurbaşkanı Talat’a adeta tam destek olmuş iki siyasi de ciddi bir uyum içerisinde çalışmışlardı. O yıllarda Ankara’nın Washington ile de çok sıkı ve iyi ilişkileri vardı ama olmadı. Başaramadılar.

Neden peki?

Çünkü Rumlar ne yönetimi ne güç paylaşımını ne de adayı ortak yönetmek istemediler. Talat’ın “ne yapayım Sarayönü’nde kendimi mi asayım” sözleri hala hafızalarda taze durmaktadır. Sonra ne oldu Mustafa Akıncı Cumhurbaşkanı seçildi. Ilk başlarda Ankara ile endişeli bir başlangıç yaptılar ama sonra gayet uyum içerisinde çalışmayı başardılar. Özellikle Crans Montana zirvesinde dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Akıncı ile birlikte kamp kurmuş çözümün yollarını aramışlardı. Ciddi tavizlerde verilmişti Türkiye açısından. Cumhurbaşkanı Erdoğan yine tam destek vermişti. Peki ne oldu? Anastasiades yani Hristodulidis ve Mavroyannissi de alıp zirveden sabah sabah kaçmışlardı. Dönemin Cumhurbaşkanı Akıncı adaya döndüğünde morali hayli bozuk ve canı hayli sıkkın bir şekilde “bizim neslin son denemesiydi” demişti.

Neden yazıyorum bunları; kim seçilirse seçilsin Rum yönetimiyle çözüm yapamayacağı için.

Şimdi önümüzde bir seçim var. Pazar günü yapılacak. Erhürman federasyonu, Tatar iki devletliliği savunuyor. Diyelim ki Tufan Hoca bu seçimleri kazandı. Önünde iki büyük sıkıntı var. Birincisi Türkiye. Cumhurbaşkanı Erdoğan Federasyon defteri kapanmıştır dedi ve bunu defalarca kez açıkladı. İki devletliliği zikrediyor sürekli olarak. Garantör ülke olan ve KKTC’nin hamisi olan Türkiye Devletinin resmi politikası artık federasyon değil iki devletliliktir. Tufan hoca bu sıkıntıyı ve bu krizi nasıl aşacak. Diyelim ki bu bir şekilde aşıldı. CTP’li dostlarımız konuşup uzlaşıya varacağız diyor her sorduğumda, aşılmayacak bir meseledir ama diyelim ki aşıldı.

Gelelim ikinci sıkıntıya; Rum Lider Hristodulidis. Tek kelimeyle Üniter devleti savunan bir siyasetçi. Masa kuruldu ve müzakere başladı. Rum Lider dese ki garantörlük bitecek Türk askeri gidecek ve çözüm olacak, Tufan Hocam bunu kabul edebilecek mi? Türkiye bunu Kabul edecek mi?

Devam edelim. Bu daha iyi senaryo. Rum lider egemenliği yine paylaşmak istemedi, garantörlük kalksın asker gitsin, bize toprak verin dedi; Tufan hocam bunları Kabul edebilecek mi? Edemeyecek. Peki öyleyse Tatar yerine Tufan hocayı seçmemizin ne anlamı kaldı. Ben Tufan hocayı gerçekten ve yürekten seven bir insanım. Bugüne kadar birbirimize bir acı lafımız olmamıştır. Yani Tatar’ı ciddi bir Cumhurbaşkanı olamadığı iddiası yüzünden mi seçmeyeceğiz, karma evliliklere vatandaşlık Rumlar istemediği sürece Tufan hocam nasıl bu vatandaşlıkları verdirecek. Yani demem o ki Tatar’ın Türkiye Devleti ile uyum içerisinde sürdürdüğü ortak politikanın ne kadar dışına çıkarak politika yapabilecek?

Sayfalar dolusu soru yazabilirim size. Peki son bir soru. Diyelim ki Tufan Hoca kazandı denedi ve başarılı olamadı aynen Talat ve Akıncı gibi sonra ne olacak? Anlıyor musunuz?

Mevcut durumdan zerre kadar memnun değilim. Kıbrıs’ta çözüm olmasını ve bu bedbaht kaderimizin bir an önce bitmesini ben de yürekten istiyorum. Ama çözüm istemeyen ya da başarılı olamayan bizim siyasetçilerimiz değil Rum yönetimidir anlatmaya çalıştığım budur.

Hayırlısı diyelim; diyelim ama Türkiye’nin hayır dediğini, olmaz dediğini, Kabul etmediğini hangi toplum lideri yapmaya muktedir olacak. Bunu da unutmayın derim.

*****************

 Günün Sözü

"Ormanda iki yol belirdi önümde ve ben daha az yürünmüş olanı seçtim, Bütün fark buradaydı işte."

Paulo Coelho


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları