Siyaset yenilenmeli, zihinsel alışkanlıklar değişmeli...

Çarşıda tane hesabı yapanların sayısında artışlar yaşanırken ve pahalılık büyürken, işsizlik oranlarında çok ciddi yükselişler olurken, gençler göç ederken, ülke yasaları güncelliğini yitirirken ve çağın gerisinde kalırken, adam kayırmacılığına son sürat devam edilirken, sınır kapılarından kuzeye geçişlerde ve harcanan paralarda artışlar olmasına rağmen geçişlerdeki sorunlar hala çözülmezken, devletin mali kaynakları sorumsuz ve plansız harcanırken, devlet gelirlerini artırmak için vatandaşın cebine göz dikilirken, dini açıklamalar, uygulamalar ve uygulatıcılar çeşitlenirken, afet yönetimi konusunda ülkesel master planları ve bilimsel çalışmalar tam anlamıyla yokken ve tedbirler konusunda her kafadan bir ses çıkarken, nüfus artışı karşısında trafik alt yapısı, belediye ile sağlık ve eğitim hizmetleri yetersiz kalırken, ülkede yaşanan tüm bu olumsuzluklar karşısında da vatandaş duyarsız kalmayı tercih ediyor… Ve ülkede vatan, millet, sakarya edebiyatından prim yapmaya son sürat devam ediliyor...

Siyasete ve siyasetçiye olan güven yerle bir olmuşken, geleceğinin nerede olduğunu bilemeyen nesiller yetişirken ve umutlar tükenirken, bu aşamada bir şeye odaklanmanızı istiyorum; hiçbir şey olmamış gibi yaşamak sizce nasıl bir duygudur? Şimdi bunu bir düşünüp, tekrardan hissetmeye çalışın…

Sizce, ülke siyasetine ve siyasetçisine olan güven tam olarak hangi seviyede?

Ya demokrasiye olan güven hangi durumda?

Ülke siyaseti, hangi noktaya taşındı veya taşınmaya çalışılıyor?

Peki, siyasi aktörler neyin peşinde?

Bilinmez ve belirsizliklerle birlikte zamanlar hiç olmadığı kadar tükeniyor, zamanlar hiç olmadığı kadar tüketiliyor...

Peki, tünelin ucundaki ışık nerede?

Tünelin ucundaki ışık bir yanılsama, olmamalıdır...

Gösterilen ışığın sonu, farklı bir karanlık tüneli ortaya çıkarmamalıdır...

Umut, tünelin sonunda yol gösteren ışıktır... Beklemeyi değil, çıkış yolunu bulup, ışığı kendinizin yakması gereken, özellikle gelecek nesiller için, ülke durumunu ve şartlarını daha fazla düşünmeniz, daha fazla umursamanız gereken çok ciddi aşamalardan geçilmektedir…

Var olmak yada var olmamak arasındaki o çok ince çizgide ilerliyoruz… Veya ilerletiliyoruz…

Hatırlamalısınız ki, tünelin ucundaki ışık, oraya ulaşmak için yapılan yolculuğa her zaman değmelidir...

Tünelin sonundaki ışığın alev makinesine dönüşmesine de asla müsaade edilmemelidir...

İnsan toplumlarının değişim süreçleri ile birlikte sosyolojik çözümlerin de dünyada olduğu gibi  ülkemizde de gelişmesi gerekiyordu…

Siyasetin yenilenmesi ve güncellenmesi, halkın ihtiyaçlarına ve değişen dünya şartlarına uygun olarak yapılanması gerekiyordu…

Toplumsal süreçler çok daha iyi takip edilmeliydi… Çok daha fazla ciddiye alınmalıydı…

Peki sizce, kendimizi birey olarak, toplum olarak, ülke olarak gereği kadar yenileyip, duygusal, düşüncesel ve davranışsal olarak daha yüksek standartlarda yeterince güncelleye biliyor muyuz insan olarak? Buna gerektiği kadar çaba gösteriyor muyuz bu ülkede yaşayanlar olarak?

Burada bir parantez açmak istiyorum; mesleki olarak danışmanlık yaklaşımlarından dolayı köşe yazılarımda da farklı bakış açıları geliştirmeye yönelik bireysel ve toplumsal öneri paylaşımlarımı beğenerek okuyan çok sayıda okuyucumun olduğunu, tarafıma gelen okuyucu tebrik mesajlarından görmekteyim... Bu vesile ile de tüm okuyucularıma bu noktada tekrardan teşekkürlerimi sunarak, yazıma devam ediyorum....

Şimdi tekrardan sorumuza dönelim, bununla ilgili önerilere ve tekrardan gözden geçirmemiz gerekenlere, düşünmemiz gerekenlere bir bakalım...

Evet konumuz siyaset ve ülke siyasetinin yenilenmesi, güncellenmesi ve değişimi için ne tür adımlar atılmalıdır?

Dikkatinizi çekerim, işin içinde; "yenilenme" ile "güncelleme" de var... "Değişim" de var...

Peki bu adımlar neler olabilir, gelin hep birlikte bunlara bakalım…

Değişen dünya şartlarına uyum: Dünya her geçen gün değişiyor ve siyaset de, siyasetçiler de bu değişimlere uygun olarak güncellenmelidir... Özellikle teknolojik gelişmelerin hızlı bir şekilde ilerlediği günümüzde, siyasetçilerin de günümüzde bu gelişmelere uygun politikalar üretmeleri gerekmektedir...

Yeni fikirlerin keşfi ve araştırılması: Siyasetin yenilenmesi için öncelikle yeni fikirlerin keşfedilmesi ve araştırılması gerekmektedir. Bu fikirler, alanındaki bilir kişiler, düşünürler ve diğer toplum üyeleri tarafından sunulabilir...

Daha katılımcı bir siyasi kültür oluşturma: Siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar arasında daha fazla diyaloğa, bilgi paylaşımına ve işbirliğine dayalı bir “siyasi kültürün” geliştirilmesi gerekmektedir. Bu, daha demokratik bir siyasi süreç yaratmak için önemlidir.

Toplumsal diyalogların artırılması: Toplumsal diyaloglar, siyasi liderler ve vatandaşlar arasında iletişim ve işbirliğini artırır. Siyasi liderler, toplumun ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamak için vatandaşlarla düzenli olarak diyalog kurmalıdır.

Toplumun değişen ihtiyaçlarına uygun politikalar üretmek için halkın düşüncelerine daha fazla önem verilmesi gereken önemli toplumsal ve ülkesel süreçlerden geçilmektedir...

Dijital teknolojilerin daha doğru kullanımı ile siyasi liderler, vatandaşlarla daha iyi bir şekilde iletişim kurabilir ve toplumsal diyaloglar artırılabilir...

Siyasi liderlerin yeteneklerine daha fazla odaklanma: Siyasi liderlerin karakter, yönetim becerileri ve liderlik nitelikleri gibi unsurlar, politikaları belirlemede ve uygulamada önemli bir rol oynar. Bu nedenle, liderlerin eğitimi ile birlikte yeteneğine odaklanmak önem teşkil etmektedir.

Siyasetçilerin vizyonu ile bakış açısı, politikaların geliştirilmesi ve uygulanması için önemlidir... Günümüzdeki teknolojik gelişmeler ve küreselleşme nedeniyle değişen dünya şartlarına uygun olarak bilgi düzeyine ve düşünce yapısına sahip olmak önemlidir...

Toplumun farklı kesimlerinde bilgi ve farkındalık yönleri gelişmiş, çok fazla bilinmeyen, tanınmayan, pek ön plana çıkmamış, farklı yeteneklere sahip olup da ülkeye katkısı olabilecek kişiler de keşfedilip, onlar da motive edilerek, yeni güncellenen siyasi yapıya kazandırılmalıdır...

Daha şeffaf ve hesap verilebilir bir yönetim anlayışını benimseme: Halkın güvenini kazanmak için, siyasi liderlerin ve yönetimlerin kararlarına daha şeffaf bir şekilde açıklık getirilmesi önemlidir.

Daha fazla şeffaflık ile siyasi liderler, politika yapım süreçleri hakkında daha fazla şeffaflık sağlayarak güveni artırabilmelidirler... Bu, toplumun politika yapım süreçlerine daha fazla katılımını ve etkileşimini teşvik eder...

Genç kuşaklarla daha fazla iletişim: Genç kuşaklar dünyada, siyasi hayatta daha aktif hale gelmeye başlıyorlar... Ülkemizde siyasetçilerin, gençlerle daha fazla iletişim kurmaları ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamaları gerekiyor artık... Bu nedenle gençlerin, politik hayatta daha fazla yer almaları için teşvik edilmeleri gerekiyor...

Unutmayınız! Yenilik, siyasetin can damarıdır...

Siyaset, bir ülkenin geleceği için mücadele etmek demektir...

Siyaset, bir toplumun geleceğini şekillendirir...

Siyaset, insanların hayatlarını iyileştirmek için var olan önemli ve vazgeçilmez bir araçtır...

Siyaset, sadece insanların haklarını korumakla kalmaz, aynı zamanda onların potansiyellerini de açığa çıkarır... Gözler önüne serer...

En önemlisi de siyaset, yeniliği ve değişimi ifade eder, toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek için siyaset bir ülkenin olmazsa olmazıdır...

Peki ülkemizdeki siyaset ve zihinsel yapı, günümüzün ve gelecek toplumumuzun ihtiyaçlarına cevap verebilecek düzeyde midir sizce?

Yapılması gereken toplumsal farkındalığı, iş birliği yaparak, ortak çalışmalar yaparak büyütmektir... Yaygınlaştırmaktır...

Toplumsal farkındalık, bireysel olduğu kadar, toplumsal olarak da geliştirilmeli... Bu, iletişimle, ekip çalışmasıyla, ortak hedef belirlemeyle, bilgi paylaşımıyla, anlayış ve empati geliştirmeyle, planlamayla, "ortak akılla" gerçekleşebilir...

Zaman, ileriyi görme zamanı...

Zaman, bakış açılarını geliştirme ve büyütme zamanı...

Zaman, toplumsal ihtiyaçları ve beklentileri karşılama zamanı...

 Zaman, "ortak akıl" olma ve hep birlikte hareket etme zamanı...

Zaman, siyaseti yenileme ve zihinsel alışkanlıkları değiştirme zamanı...

Zaman aslında kendinizi ve kaybettiklerinizi bulma zamanı...