Kaotik düzen: Sistemsizliğin sistem olduğu bir ülke yönetimi!

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Kaotik düzen; görünürde karmaşık veya rastgele görünen bir yapı veya düzeni ifade eder...

KKTC'de son zamanlarda artarak devam eden yolsuzluklar ve usulsüzlükler, karmaşık, ülkenin farklı dinamiklerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor...

KKTC, zaman içerisinde bazen bilinçli, bazen de bilinçsiz olarak kendine özgü, sistemsizlikten beslenen bir sistem geliştirdi... Bu sistem çoğu zaman dışarıdan bakıldığında, belirsizliklerle örtülmeye, günü yaşayarak devam etti ve bugünlere kadar geldi...

Artık gelinen bu noktada ortaya çıkan sistemsizliğin sistemi; "sistemli sistemsizlik", ülkenin iç işleyişini ve toplumsal yapıyı olumsuz yönde daha fazla etkiler, ciddi bir noktaya ulaştı...

Artık KKTC'nin ülke yönetim sistemi görünüşe göre değil, derinlemesine incelenmesi gereken bir olgu olarak karşımızda, devasa sorunlar yumağı şeklinde durmaktadır...  

Sonuç olarak, KKTC'de "sistemsizliğin sistem olduğu" bir ülke haline bir anda ulaşılmadı... Ülkeyi yöneten herkesin gelinen noktada bunda sorumluluğu vardır... Kendi içerisinde karmaşık ve belirsiz bir düzen oluşturulmasının sorumluları, ülkenin gelmiş geçmiş tüm siyasetçileridir... Muhalefetinden iktidarına kadar tüm hükûmetleridir...

Son yaşanılanlarla birlikte KKTC'de ortaya çıkan, "reçete vurgunu" da, düzen olarak ülkenin siyasi, ekonomik ve toplumsal yapısını şekillendiren, "sistemsiz" devasa yapıyı işaret etmektedir...

KKTC'yi bu aşamadan sonra daha iyi anlayabilmek ve daha iyi çözümleyebilmek için artık ülke yönetiminde, "çıkarsal" geleneksel siyasi kalıplardan ve yapılardan biran önce uzaklaşılması gerekmektedir...

Sistemli sistemsizlik, ülke yönetiminde karmaşa ve kaos yaratmaya devam ediyor...

Sistemli sistemsizlik, ülkede sürekli kurbanlar yaratmaya devam ediyor...

KKTC ülke yönetiminde, dışarıdan bakıldığında, sistemli görülmesine rağmen, içerisinde devasa boyutlarda sistemsizliği barındırdığı ve beslediği görülmektedir... Buz dağının görünen kısmı ile, görünmeyen kısmı, çok iyi analiz edilmesi gereken süreçlerden geçildiğinin farkındalığına, bireysel olarak, toplumsal ve ülkesel olarak şimdi, daha fazla varılmalıdır...

KKTC ülke yönetimi, yıllar içerisinde, sık sık sistem olmaktan uzaklaşan ve birçok çelişkiyi barındıran, bir ülke yönetimine evrimleşmiştir veya evrimleştirilmiştir...

Ortaya çıkan çelişkili sistemsel karmaşık yapı, KKTC'nin kendi iç dinamiklerini sürdürmesini zorlaştırmıştır...

Bu aşamada ortaya çıkan en önemli sorulardan biri de tam olarak şudur; KKTC'nin kuruluşundan bu yana geçen yıllarda, siyasi ve idari yapı oldukça karmaşık bir hal almıştır... 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında kurulan KKTC, teorik olarak bir parlamenter demokrasi olarak başlamış, ancak bu demokratik yapı, kimin veya kimlerin sıkı denetimi altında olan, bir yönetim tarafından etkilenmiştir ki, gelinen bu karmaşık yapının sonucunda, KKTC'nin kendi iç dinamiklerini sürdürmesi bu kadar zorlaşmıştır?

Tarih boyunca KKTC'nin siyasi sahnesi, sık sık parti içi kavgalar ve hükûmet değişiklikleri ile sarsılmıştır... Bu durumlar KKTC hükûmetlerinin, "istikrarsızlığa" yatkın olduğunu bize hep göstermiştir...

Bu aşamada ortaya çıkan en önemli sorulardan ikincisi de tam olarak şudur; KKTC'nin sistemsizliğinin bir sonucu olarak halkın ne kadar daha buna, bedel ödemeye devam edeceğidir?

KKTC'nin siyasi ve idari yapısında neden sürekli kırılmalar yaşandığı, derinlemesine şimdi daha fazla incelenmelidir...

KKTC'nin yıllar içerisinde gelişen geleneksel siyasi yönetim yapısı, ülkenin dışarıdan "müdahalelere" de açık hale gelmesine neden olduğu, asla göz ardı edilmemelidir...

KKTC'de son zamanlarda yaşanılanlar ve ortaya çıkanlar, ülkenin tüm karmaşıklığı ile bir sistemsizlik örneği olduğunu bize açıkça göstermiştir... Farklı faktörlerin etkisi altında karmaşık bir yapı, kendisini her fırsatta acımasızca ortaya çıkarmıştır... Dışardan bakıldığında KKTC, bu karmaşık dinamikleri yönetmeye çalıştığı görülürken, içte ise sistemsizliğin sistem olduğu bir ülke yönetiminin yaşandığını, ülkede yaşayan herkes, şimdi daha fazla dile getirmeye başlamıştır...

Sistemli sistemsizlik veya yönetimdeki karmaşa ve kaos, genellikle toplumun siyasi, ekonomik ve sosyal dinamikleriyle ilgilidir... Bu tür sorunları engellemek veya azaltmak için gelinen bu noktada acilen yapılması gerekenler ve atılması gereken ciddi adımlar vardır...

Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Yönetimde şeffaflık ve hesap verebilirlik olmazsa olmazdır...  Hükûmetlerin kararlarını ve eylemlerini izlemeyi, değerlendirmeyi kolaylaştırır... Kamu kurumlarının işleyişini ve harcamalarını daha şeffaf hale getirerek, yönetimdeki istismarlar azaltılabilir.

Demokratik Katılım: Demokratik süreçlerin teşvik edilmesi, toplumun yönetim kararlarına katılmasını ve etkilemesini sağlar. Seçimler, sivil toplum kuruluşlarına destek, düşünce özgürlüğü ve ifade özgürlüğü gibi unsurlar, demokratik katılımı artırır.

Eğitim ve Bilinçlendirme: Toplumun, demokratik süreçlere ve yönetim konularına daha fazla bilinç kazanması önemlidir. Eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları, insanların haklarını ve sorumluluklarını anlamalarına yardımcı olacaktır.

Hukukun Üstünlüğü: Hukukun üstünlüğü, adil ve tarafsız bir yargı sistemi tarafından desteklenmelidir. Bu, yolsuzluğu ve adaletsizliği azaltır.

Sosyal Uyum ve Uzlaşı: Toplumun farklı kesimleri arasında diyalog, uzlaşı ve sosyal uyum teşvik edilmelidir. İnsanlar arasındaki kutuplaşmayı azaltarak, istikrar artırılmalıdır.

Ekonomik Kalkınma ve Adalet: Ekonomik eşitsizliği azaltmak ve yoksulluğu hafifletmek için politikalar uygulamak önemlidir. Eşit ekonomik fırsatlar, toplumun istikrarını artırır.

Medya Bağımsızlığı: Bağımsız medya, kamuoyunu bilgilendirmek ve hükûmeti denetlemek için önemlidir. Basın özgürlüğünü korumak, toplumun bilgiye erişimini ve habere güvenini artıracaktır.

Siyasi İşbirliği: Siyasi liderler ve partiler arasındaki işbirliği ve uzlaşı, ülke yönetimindeki karmaşayı azaltır. Partiler arası diyalog ve uzlaşma her zaman önemlidir.

KKTC'de, gelmiş geçmiş tüm hükûmetlerde, benzer sorunlar ortaya çıkmıştır... Sistemsizlikle birlikte yönetimdeki karmaşa ve kaos azaltmaya, ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar, "ortak akılla" yapılmalı ve adımlar günü değil, geleceği düşünerek bilinçli atılmalıdır artık... Ülkenin karakteristik yapısına, özgün koşullarına, gereksinimine ve sorunlarına uygun, vatandaşı zora sokmayacak politika ve stratejiler şimdi daha etkili geliştirilmelidir... Ülkenin gerçekliğine, yerel koşullarına ve toplumsal ihtiyaçlarına şimdi daha fazla odaklanılmalıdır...

Ülkedeki sistemli sistemsizlik sürekli kurbanlar yaratmamalıdır artık...

Hatırlanmalıdır ve farkına varılmalıdır ki bir ülkedeki sistemsizlik ve düzensizlik, o toplum için ciddi sonuçlar doğurabilen hayati derecede önemli sorunlardır... Bu sorunlar, hem bireylerin hem de toplumun genel refahını olumsuz etkilemeyi sürdürürler...

Sistemli sistemsizlik, bir ülkenin temel kurumlarının ve sistemlerinin yetersiz veya bozuk olduğu bir durumu ifade ettiği şimdi daha iyi anlaşılmalıdır... Bu durumların, adaletsizlik, yoksulluk, işsizlik, eğitim eksikliği ve sağlık hizmetlerine erişim gibi başka diğer sorunlara da yol açabileceği asla göz ardı edilmemelidir... Bilinmelidir ki önlemler alınmazsa ve atılması gereken adımlar atılmazsa, ülkesel sistemli sistemsizliklerden ortaya çıkan sonuçlar, toplumun belirli kesimlerini sürekli olarak mağdur etmeye hep devam edecektir...

Bir ülkede sistemsizlik varsa, refah ve fırsatlara eşit erişim asla sağlanamaz... Bunlar toplumsal eşitsizliği artırır ve insanların yaşam şartlarını olumsuz etkilemeyi sürdürür... Bu durumun sonucunda, bazı insanlar sürekli olarak dezavantajlı pozisyonlarda bulunur ve sistemli sistemsizlikler nesiller boyunca hep devam eder...

Bu sorunların üstesinden gelmek için, ülkenin daha adil ve etkili sistemlerle yönetilmesine artık daha fazla ihtiyaç vardır... Atılacak adımlarla, gelir dağılımını düzeltmek, eğitim fırsatlarını artırmak, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak ve iş fırsatlarını genişletmek gibi alanlarda iyileştirmeler sağlanmalıdır. Bu aşamadan itibaren, yolsuzluğu azaltmak ve insan haklarını korumak, çok daha önemli hale gelmiştir...

Bu sorunlara çözüm bulmak için sivil toplum kuruluşları, hükûmetler ve vatandaşlar bir araya gelmelidirler... Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim ile gelir dağılımı konularında yapılan yatırımlar, bu sorunların üstesinden gelmeye yönelik olmalıdırlar...

Anlayacağınız sistemli sistemsizlik ülkemizde, yeni kurbanlar yaratmaya artarak devam ediyor... Herkesin yaşam koşullarını iyileştirmek ve toplumsal eşitsizliği azaltmak için çaba harcamak, KKTC halkının ortak sorumluluğu olmalıdır... Bu sorunlara karşı duyarlılık arttıkça, daha sistemli, adil ve eşitlikçi toplumlar inşa etmek daha mümkün hale gelecektir...

Hatırlanmalıdır ki ülkedeki sistemsizlik kendi içinde bir sistem olmaya devam ediyor...

Kaosun düzeni sistemsizliğin ta kendisi olmaya devam ediyor...

Sistemsizlik sistematik bir şekilde ülkeyi yönetmeye devam ediyor...

Sistemsizlik kendi içinde bir çeşit düzen barındırmaya devam ediyor...

Ortaya çıkan her karmaşa, sistemsizliğin ürünü olmaya devam ediyor...

Sistemsizlik, kişileri istenmeyen durumlara itmeye başlamışsa , tehlike çok daha büyüktür, geniştir ve derindir...

Kaotik düzen: Sistemsizliğin sistem olduğu bir ülke yönetimine dönüşmüş ve devasa boyutta bir canavar yaratmıştır!

Sistemli düşüncelerle, sistemsizlik canavarını yenebilirsiniz!

Sistemli düzen, devasa canavarı yenebilir!