Sorun bakanlığı aştı, hükümetin sorunu oldu

Yayın Tarihi: 06/10/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Geçtiğimiz dönem yarım kalan eğitim, yeni dönemde de tam olarak başlayamadı.

Yani ne söylenebilir, gerçekten bilemiyorum.

Sorun çözülmüyor, sorun olduğu yerde duruyor.

Hatta büyüyor, büyüdükçe, mağdurlar artıyor.

En başta çocuklar, öğrenciler, aileleri, eğitim camiası, taşımacılar, tam bir kaos.

Kamu okullarının tam güne geçiş süreci, okul bitim saati ile, kamu çalışanlarının iş bitiş saatleri aynı.

Trafik tam bir keşmekeş, toplu taşıma yok.

Oysa en başta bir trafik düzenlemesi yapılabilirdi.

Kamu çalışanları, okullar, özel sektör çalışma saatleri, çakışmayacak şekilde düzenlenebilirdi.

İlk başlama noktası bu olmalıydı, tam bir reform.

Fakat bildiğiniz gibi, değişen bir şey yok, dön dolaş aynı yerdeyiz.

Üstelik her yerde, her alanda, hep başladığımız yerdeyiz, bir adım ötesi yok.

Eğitimin kesintiye uğramadan devam etmesi gerek.

Zaman kaybı çok.

Hükümet, bakanlık, artık görmeli ve demokratik bir çözüm üretmeli.

Sendikalar, sendikal hareket, ailelerden, öğrencilerden, öğretmenlerden kopmadan, karşısına almadan, demokratik mücadeleyi vermeli.

Öğretmeni, eğitimciyi, küçük görmek, küçültmek, itibarsızlaştırmak, mücadelesini görmezden gelmek, asla ama asla yapılmamalı.

İyi insan yetiştirmenin, önemini daha iyi anlamamız gereken zamanlardan geçiyoruz.

Kamusal eğitim bir haktır, önceliktir, olmazsa olmazdır.

Tam gün eğitime ihtiyaç varsa, bu yıl hazırlığı yapılır, önümüzdeki dönem, altyapısı hazırlanmış bir şekilde, bu dönem olduğu gibi haftanın belli günlerine yayılır, denenir, eksiklikler belirlenir, giderilir.

Bir sonraki dönem de hayat geçer, sağlıklı bir şekilde uygulanır.

Ancak, bunların hepsi, tüm paydaşların ortak hareketi ile olabilir.

Çünkü uygulayıcı onlar, eksikleri gören, birebir yaşayanlar, paydaşlar.

Gerçekten bıktık.

İçinde bulunulan ve ısrar edilen durum sürdürülemez.

Mutlaka bir ortası bulunmalıdır.

Eylem yapmakla, okul kapatmakla da yolun alınmayacağı aşikardır.

Mesele, sorun, sırf Eğitim Bakanlığı ve Bakan Nazım Çavuşoğlu'nun değildir.

Konu artık hükümetin, ülkenin sorunudur.

Hükümet bu sıkıntının çözümü için gerekli adımları atmalıdır.

Ya sendikalarla ortak bir şekilde, ortak bir noktada uzlaşı sağlanacak.

Ya da bu kararı geri çekip, daha sonraki dönemde uygulamak için gerekli altyapıyı şimdiden sağlayacak, eksiklikleri giderecek çalışmaları yapacak.

Ve eğitime dokunulacak, bu kaçınılmaz.

Başarılı, başarısız öğrenciler ayrılacak.

Sağlıklı bir yapının olmazsa olmaz kuralıdır bu.

Çocuklar daha iyi oldukları alan, konu ve mesleğe yönlendirilecek.

Otomatik sınıf geçme, bütünleme üstüne bütünleme, bir çocuğa iyilik yapmak değildir.

Aksine kötülük yapmaktır.

Hükümet bu konuya duyarsız kalmamalı, eğitimin sağlıklı, kaliteli, bilimsel, kesintisiz sürdürülebilir bir noktaya gelmesi için, ilgili tüm kesimlerle bir an önce uzlaşı çabasını göstermeli.

Bu olayın bu noktaya geleceği aylar öncesinden belliydi, adım atmak için geç bile kalındı.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları