Verilerle ispatlamak zor değil

Yayın Tarihi: 11/12/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Yabancılara mal satışı konusu, olması gerektiği gibi tartışılmıyor.

“Durum ciddi, tehlikeli” diyen de var, “sorun yok” diyen de var.

Yine, yeniden, her zaman olduğu gibi bir karmaşa ve bilgi kirliliği yaşanıyor.

Her işimiz böyle olmak zorunda mı?

Bir kere devlet elindeki verileri paylaşmalı.

Bunları belirlemek zor değil.

Tapu kayıtları, belediye arşivi ve işlemleri, alım, satım sırasında yapılan uygulamalar, emlakçıların verileri, hepsi bir havuzda toplanır, işlenir, belirlenir.

Başbakan Ünal Üstel’in yaklaşımı olumludur.

Başbakan Üstel;

“İlgili yasal düzenlemeler hazırlanıyor. En erken zamanda muhalefetin de görüşleri alınarak sonuçlandırılacak ve yüce meclisimize iletilecektir.”

Ortaya bir veri, istatistiki bilgi, arşiv çıkarılmalıdır.

Her kafadan bir ses, her kesimden ezbere konuşmalar, sonlanmalıdır.

Konu ile ilgili her bölgeden, farklı bilgiler, iddialar geliyor.

Devletin bunu belirlemesi, bilgiye dayalı çalışma ile ortaya koyması, paylaşması zor olmasa gerek.

Konu uzayıp, tartışıldıkça, sonuçsuz ve sığ kaldıkça, panik artar, endişe başlar, belirsizlik yaşanır, zararı daha fazla olur.

Olayı tüm boyutları ile ortaya koymadıktan sonra, gerçekten bir sorun olup olmadığını bilemez, belirleyemez, tedbir de alamazsınız.

Tüm konuşulanlar havada kalır, etkisi olmaz, zarardan başka bir şey yapmamış olursunuz.

Çıkarın tüm verileri, devlet, ilgili kurumları, ilgili sivil toplum örgütleri, iş kolları, belediyeler, ortaya eldeki tüm veriler, işlem kayıtları konsun, ne kadar işlem yapılmış, kim ne almış ne satmış ortaya çıksın.

Bunların ışığında, nasıl bir adım atılması gerek, iddia edildiği gibi "memleket altımızdan kayıp gidiyor" ise ne yapılmalı, bunların karşılığını bulalım.

Ezbere, kafa karıştıran, kaos yaratan, zarar veren, hiçbir faydası olmayan gündemlere de son verilmiş olur.

Ortada bir güvenlik sorunu mu var, güvenlik açısından stratejik bölgelere yakın yerler mi el değişiyor, böyle bir durum var mı?

Gerçekten, Rum tarafı, Türkiye ve üçüncü ülkeler, buralardaki emlak sektörü, KKTC ile ilgili olumsuz propaganda mı yapıyor, bu konu bir abartıdan ibaret mi, bunu anlamanın ve önlemenin en kolay güven ortamını resmi ve gerçek bilgilerle sağlamaktır.

İnşaat sektörü ile kara para mı aklanıyor?

Konu uzuyor, gereksiz yerlere doğru çekiliyor ve bunun kazananı yok, en azından bizim açımızdan.

Bugüne kadar, bu konuda, madalyonun diğer tarafına hiç bakmadık.

İnşaat, emlak sektörü, bu tartışmadan zarar görüyor.

Bakınız, üniversite ve turizm sektörlerini benzer karmaşalardan, tartışmalardan çok zarar gördü, görmeye de devam ediyor.

Aynısı, bir benzeri de yaşanıyor gibi bir durum var.

Bunları karşılamak, terse çevirmek ve güven ortamını sağlamak, bizzat devletin, hükümetin görevidir.

Yapılması gereken ilk iş bilimsel verileri, şeffaf şekilde ortaya koymak.

Bir tehlike varsa, bir an önce önlem almak, yasal düzenlemeleri yapmak.

İddia edildiği gibi bir durum yoksa da bunun ispatlamak, ortaya çıkarmak ve kamuoyunu rahatlatmak.

Umarım öncelik verilir ve bu konu, bu tartışma bir an önce sonlandırılır.

Yoksa zararı yine bize, başkasına değil.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları