Demokrasinin beşiği, rüyalar ülkesi
Hafta sonu, dünyanın şoke olduğu bir olay yaşandı.
Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Donald Trump, Pennsylvania eyaletinde, miting sırasında suikast girişimine uğradı.
FBI olay yerinde öldürülen şüphelinin, 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks olduğunu açıkladı.
Suikastın neden yapıldığı ise bilinmiyor.
Suikastın olayı sırasında Trump'ı izleyen bir kişi öldü ve iki kişi de yaralandı.
Donald Trump, suikast girişiminin ardından, taraftarlarına teşekkür etti.
Amerika, kasım ayında yeni başkanını seçecek.
Eski başkan ve yeniden başkanlığa aday olan Trump, mevcut başkan Biden önünde seçim yarışını daha avantajlı götürüyor.
En azından, yorumcular yarışı Trump’ın önde götürdüğünü iddia ediyor.
Tüm kamuoyu araştırmaları da bu yönde.
Biden’ın görev sürecindeki performansına bakınca da bunun mümkün olduğu anlaşılıyor.
Biden o kadar kötü bir yönetim performansı sergiledi ki, Trump yeniden umut oldu.
Gerçekten, akıl alır gibi değil.
Trump başkan olduğu dönemde, ırkçılık, kadın düşmanlığı, karşıt görüşleri küçümseyen, ukala, diplomasiden uzak, itici tavır ve hareketleriyle, ABD’yi adeta dünyadan soyutlamıştı.
Ve bir dönem sonra, yeniden başkanlık için iddialı durumda.
Bu elbette ABD halkının, seçmeninin vereceği bir karar.
Trump’ın suikasta uğraması ise bambaşka bir konu.
Tüm bunlardan ayrı olarak, ABD gibi “demokrasinin beşiği, rüyalar ülkesi” sayılan bir yerde, tam bir utanç.
Aslında ABD siyasi hayatı, benzer olayları daha öncede yaşadı.
Amerikan tarihinde çok izler bırakan, siyasi suikastlar yaşandı, şöyle bir hatırlayacak olursak;
“ABD’de daha önce, dört başkan suikast sonucu hayatını kaybetti.
Cumhuriyetçi 16. Başkan Abraham Lincoln, 14 Nisan 1865’de Washington’da Ford Tiyatrosu'nda bir oyun izlerken, saldırgan John Wilkes Booth tarafından vurulmuş ve ertesi gün hayatını kaybetmişti. Lincoln bir suikasta kurban giden ilk ABD Başkanı oldu.
James A. Garfield (20. Başkan), 1881 yılında silahlı saldırgan Charles J. Guiteau tarafından Washington’da Baltimore ve Potomac Tren İstasyonu'nda vurulmuş, birkaç ay sonra hayatını kaybetmişti.
William McKinley (25. Başkan), 6 Eylül 1901 tarihinde saldırgan Leon Czolgosz’un silahından çıkan kurşunla New York'ta Buffalo'daki Pan-Amerikan Sergisi'nde vurulmuş, 14 Eylül 1901'de ölmüştü.
John F. Kennedy (35. Başkan), Teksas Dallas'ta konvoyuyla seyir halindeyken vuruldu, Kennedy’nin vurulması büyük bir ulusal trajediye yol açtı. Kasım 1963’te gerçekleşen suikastta ensesinden, boğazından ve başından üç kurşun alan Kennedy, vurulduktan hemen sonra Parkland Hastanesi'ne götürülürken yolda öldü.”
Başarısız olan, suikast denemeleri de oldu.
Şimdi ABD ve dünya kamuoyu şunu tartışıyor;
Trump’ın maruz kaldığı, suikast, seçim sonucunu etkiler mi?
Trump, bu konuyu, kendi lehine kullanır mı?
Siyasi olarak, bu kadar önemli bir süreçte, böyle bir olay nasıl yaşanır, bu bir güvenlik zafiyeti değil mi?
Söz konusu ABD olunca, buna bir de Trump gibi bir isim eklenince, her şey olası, şaşırmak mümkün değil.
Olay, seçim malzemesi olarak mutlaka kullanılacaktır, seçim sonucunu kesinlikle etkileyecektir.
Ancak ne olursa olsun, bir insanın hayatına kast edilmesi, kabul edilebilir bir olay değil, olamaz da.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.