Tufan Erhürman: “İlk işim, anlatmak olacak”

Yayın Tarihi: 15/10/25 07:30
okuma süresi: 4 dak.

19 Ekim 2025 Pazar günü, KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı belli olacak.

Seçimin galibi olması beklenen, favori iki aday var.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve CTP Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman.

Ersin Tatar’ın, dün Meclis’te oy çokluğu ile geçen iki devletli çözüm önerisi hakkındaki düşüncesini bir önceki yazımda yazmıştım.

Bugün Tufan Erhürman’ın seçim ve sonrası ile ilgili düşüncelerini özetliyorum.

Tufan Erhürman ya da yaygın olarak kullanılan söylem ile Tufan hoca, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, her daim hukukçu ve akademisyen yönü ile ön plana çıktı.

Tufan hocanın, hukuk ve siyaset dışında, yazdığı roman kitapları da var.

Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’nın kurduğu “Kamu Denetçiliği Kurumu Kanun Tasarısı Taslağı” hazırlama komisyonlarında görev yaptı.

Kıbrıs sorunu, müzakere heyetinde görev aldı, 2013 yılında ise CTP Milletvekili olarak Cumhuriyet Meclisi’ne girdi.

2016’da Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanlığına seçildi.

Dörtlü hükümet döneminde, 15 ay süresince KKTC Başbakanlığı yaptı.

Dörtlü hükümetin bozulmasıyla, 2019 Mayıs ayında Başbakanlık görevini Ersin Tatar’a devretti.

Ersin Tatar’a devrettiği Başbakanlık görevini, şimdi Cumhurbaşkanlığı olarak geri alabilecek mi?

Seçim için en iddialı iki isimden birisi olarak, bu göreve gelmesi muhtemel bir isim.

Tufan hocanın, siyaseti çok sevdiğini düşünmüyorum.

Hatta ülke siyasetinin dibe vurduğu, vasatlığı aşamadığı dönemlerde, bırakıp gitmeyi bile düşündüğünü biliyorum.

Ve 15 Ekim Cumhurbaşkanlığı seçiminde, başarısız olsa bile CTP Başkanlığını bırakacaktır.

Bu da CTP’nin yeni bir döneme başlaması demek olacak.

Tufan hoca, Cumhurbaşkanı olsa da, olmasa da, CTP Başkanlığı sonlanacak ve yeni bir Başkan ve parti yönetimi oluşacak.

Bir önceki yazımda, Ersin Tatar ve Tufan Erhürman’ın, Kıbrıs sorunu odaklı bir ortak görüşleri olduğunu yazmıştım.

Aslında, bu ortak nokta, siyasetin geneli ve toplumun da çok büyük bir kesimi tarafından kabul görüyor.

Kıbrıs için federal çözüm modelinin, pek çok kez tüketildiği.

Ersin Tatar, federal çözüm arayışı bitti, ortak zemin yok, yeni politika iki devletli çözüm derken.

Tufan Erhürman, Rum tarafının tutumu nedeniyle federal çözüm zor, bunu vaat etmiyorum, ama bunu tüm dünyaya, BM ve AB’ye göstermek, ispatlamak, bunun sebebinin de Rum siyaseti olduğunu anlatmak için müzakere masasına döneceğim diyor.

BM’den gereğini, görevini, vaat ettiklerini, yazılı ve sözlü olarak yapmasını isteyeceğim diyor.

Yani federal çözümün, özellikle Rum tarafının, en başta devlet yönetimindeki siyasi eşitliği kabul etmediğini, etmeyeceğini herkes farkında.

Bir taraf bununla beraber yeni politika olarak iki devletli çözüm modelinde ısrar edeceğiz diyor.

Bir diğer taraf, bunu bütün dünyaya gösterelim, sonrada gereğini isteyelim diyor.

Seçime etki edecek tek konu Kıbrıs sorunu mu?

Hayır, elbette öyle değil.

Bu saatten sonra pek çok konunun gereği kalmadı.

Tufan hoca ilk iş olarak şunları yapacağız diyor;

“İlk iş devlet geleneği olarak Türkiye Cumhuriyetini ziyaret etmek olacak. Seçimden sonra görüşlerimizi, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a da anlatacağım. Türkiye ile istişaresiz bir şey yapılabileceğini iddia etmek, bu ülkenin gerçeklerini, tarihini ve hukukunu bilmemektir. Bir defa Türkiye garantör ülkedir.”


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları