Herkes biliyor ama sadece konuşuyor

Yayın Tarihi: 07/03/25 07:30
okuma süresi: 4 dak.

Yine üzüldük, kahrolduk, sarsıldık ve utandık.

Neden böyle oluyor, anlamakta zorlanıyorum.

Bir konuyu daha ortaya çıkmadan, temizlemek, sorun olmasına izin vermemek, mümkün değil mi?

Daha on gün önce, Karpaz’da hayvan katliamı ile sarsıldık.

Döndük, günlerce, hayvan hakları ile ilgili eksiklikleri, yasal boşlukları konuştuk.

Herkes içini döktü, siyaset yaptı, özellikle sosyal medya, isyan alanına dönüştü.

Bugün konuşan yok.

Daha önce başka konular gündem oldu, tartışıldı, hemen herkes konunun uzmanı kesildi.

O bitecek sıradaki gelecek, bu elektrik olabilir, trafik kazası olabilir, doğal afet dediğimiz olumsuzluklar olabilir, her en her şey değişerek, gündemimize girebilir.

Peki, herkese sormak lazım, sonuç ne, iyi güzel, konuştuk, tartıştık, birbirimize yerlere vurduk, yerdik, ortada ne var, sonuç, çözüm nedir?

İşte bu yok, bol laf, söz, cümle, açıklama, ancak işin esasına, özüne gelememe.

Bunlarla beraber, hiçbir sorunun inancına dair bir beklenti ve güven kalmıyor.

Tek bir soruna, tek bir konuda, bir iyileştirme, çözüm yaratma, son verme, yok, olmuyor.

Yıllar önce ne yaşanıyorsa, hiç değişemeden, yine aynı yerde, hayatımızı etkiliyor, yönlendiriyor.

Bu memlekette her şey yolundaymış gibi davranılmasını, normalleştirilmesini anlamakta zorlanıyorum.

Cesur, kararlı ve istekli, radikal adımlar bekliyoruz.

Günü kurtaran değil, zamanı oyalayan, oluruna bırakan, suya sabuna dokunmayan değil, radikal ve cesur kararlar alan, toplumdan yana kararlar, beklenti bu.

Ve şimdi yeniden akıllara düştü.

Gencecik bir kadın, dünyanın bir başka tarafından yolu bu ülkeye düşmüş, belki ekmek parası, belki bir başka sebeple Kıbrıs’ta, KKTC’de, Alayköy’de hayatının baharında yaşamın sonuna gelmiş.

Bir gece kulübünde, kendi yaşamına son vermiş.

Tek bildiğimiz konuştuğumuz bu, öncesi nedir, sonrası nedir?

Orada neler yaşadı, bu noktaya nasıl geldi, neden son ana gelene kadar, müdahale edilmedi.

Yasal veya değil, gece kulüplerinde ne yapıldığını herkes biliyor.

Genç kadınlar bu işin öznesi, karşı tarafta ise, iyisi, kötüsü, sapığı, manyağı, sapkını, sarhoşu, ayyaşı, ne olduğu bilinmeyen, insanlar.

Bilmiyorum, bu kadınların sorunları anlatabilecekleri, sığınabilecekleri bir makam var mı.

O kadar anlamsız ve çelişkili işler var ki.

Alayköy bölgesi gece kulüpleri ile çevrili, anayolun üstü ve bu bölgeye bir de üniversite açıldı.

Bu kadar plansız, bu kadar tuhaf.

Kısa bir süre önce gece kulüplerine dadanan haraç isteyen, kurşunlayanlar gördük.

Sadece gece kulübü, seks işçiliği değil konu, mafya, zorbacılık, her türlü yasa dışılık yaşanıyor.

Ve gece kulübü sahipleri bir yerlere haraç ödüyor, bunlar saklı gizli konular değil.

Konuşmakla kalmasın, devlet güçlü, otoriter, olması gereken bu ve olması gerekeni yapmalı.

Bekledim, günlerdir konuşulan bu konu ile ilgili kim çıkıp bir adım atacak, ya yasaklanacak, kapatılacak ya da, daha yasal bir altyapı ile bunu meslek olarak yapmak isteyenlere, yasal haklar ve çalışma güvencesi yaratacak.

Kim yapacak?


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları