Kara para kokusu ve MİT…

İskele bölgesinde bir apartman dairesi 200 bin sterlinden alıcı buluyor. Kim derdi ki bir gün gelecek ve İskele bu kadar para edecek. Bu yaz bölgede tatil yapmak için ben de gittim ve orada ki yapılaşmaya şahit oldum.

Adamlar uçmuş kelime anlamıyla. Yollarında o kadar çok ağır vasıta gezmiş ki İskele ana yolu perişan halde. Asfalt kuru çakıla dönmüş sanki. Başka da yol yok. O yolun tekrardan asfaltlanması lazım ama yolu kapatıp bu işi yapmaya kalksalar ulaşım tam anlamıyla durur. Neyse konumuza dönelim. Gazete manşetlerini dün süsledi. Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı KKTC’de satılan emlakları takibe aldı diye. Son derece önemli bir konu.

İskele emlak piyasasında ciddi paralar dönüyor ve birileri milyoner değil milyarder oluyor. Yahudiler satın alıyor ve Yahudilere satıyor diye bir konu yok.

Evet Yahudiler emlak satın alıyor ama Almanlara, İranlılara ve Ruslara satılıyor bu mallar. Oraları ayrı bir Cumhuriyet oldu. Marketlerde çalışan Türk bulmanız neredeyse imkansız.

Yakında kendi okullarını, kendi iş yerlerini ve kendi marketlerini açarlarsa şaşırmayın. Iş oraya gidiyor. Bu taraftan da benim Hükümetim kağıt üzerinde gençlere sosyal konut yapacak.

Geçtiğimiz hafta Maliye Bakanı Özdemir Berova’ya sordum “sosyal konutları gerçekten yapacak mısınız” dedim.

Ciddi bir ses tonuyla “evet yapacağız” dedi. Programa girmek üzereydik diye ne zaman diye soramadım.

Hükümet kaç sosyal konut yapacak kaç genci sevindirecek, ödeme planı nasıl olacak gerçekten ihtiyacı olanlar alabilecek mi? Hep bunlar cevabı olmayan sorular. Hükümet bu konuda daha açık bir politika sergilemeli.

İskele’ye dönecek olursak. Bir filmdir birileri döndürüyor, yerli firmaların yabancı ortakları olduğu söyleniyor.

Zaten bu kadar büyük projeler dış finansman olmadan yapılamaz. Koçan da çıkmıyor, bir sözleşme yapılıyor ve bunun üzerinden emlaklar satılıyor. Belli bir kesim zengin oluyor, toprağını satan ise kaybediyor. Bölgede arsa kalmadı ve tarımsal araziler satılıyor diye kaç kez haberi yapıldı.

Gerçekten bir yandan da kara para aklanıyor mu sorusu insanın aklına gelmiyor değil. Herşey olabilir. Biz işin halen eğlencesindeyiz. Emlak sektörü dursun mu diyenler de var.

Peki ama bu kadar kontrolsüz satışın yapılması ve bu kadar kontrolsüz emlak satışının yapılması da normal değil ve hükümetin buna bir dur demesi gerekiyor.

Kıbrıslı Türklerin artık emlak satın alması söz konusu değil. Girne’nin de İskeleden kalır yanı yok. Hiçbir Kıbrıslı Türk ne Girne’den ne İskele’den ev alamaz. Bu işler kapandı.

Peki bu satış çılgınlığı nerede duracak, kim buna dur diyecek, bu fiyatları ve buna bağlı olarak bu nüfusu kim kontrol altına alacak ; hep bunlar önemli sorular. Binlerce yabancı KKTC’ye yerleşiyor, bu insanların çocukları Türkçe eğitim veren okullara gidiyor.

Anladıkları hiçbir şey yok eğitimden ve göreceksiniz bir süre sonra kendi ana dillerinde okul isteyecekler, belki de devlet de bunu sağlamak zorunda kalacak. Bir süre sonra yabancı öğretmenler istihdam edilecek.

Sözün özü bu durum sürdürülebilir bir durum değil. Ciddi paralara araziler satılıyor ve ciddi paralara evler yapılıyor.

İskele bölgesinde emlak sektörü artık devletin kontrolünden çıkmış durumda. Hükümetin bu işe el atması gerekiyor. En önemlisi de birileri parasını aklıyor olabilir. Işte buna da İstihbarat el atacak ve soruşturacak.

Öyle tahmin ediyorum ki Türkiye üzerinden bu emlak satış çılgınlığına hükümet bir fren basacak ve bazı şeyler değişecek; değişmeli de. Birileri eşşek yükü kadar para kazanırken memleket elden gidiyor ve biz sadece seyrediyoruz. Şimdi söyleyin bana Hükümet % 48,5 hayat pahalılığı verecekmiş, verse ne değişir vermese ne değişir.

***************

Günün Sözü

İçimde muhakkak bir yer paramparça olmuştu ki, ağlayamıyordum.

Sait Faik Abasıyanık...